Bir Hadis-i Kudsi’de C. Hak “Ben kulumun zannı üzereyim! Kulum beni nasıl bilirse ona öyle muamele ederim.” Buyuruyor.
Yani her şey bizim bakış açımıza göre belirleniyor!
Herkesin bir dış dünyası var, bir de iç dünyası! Dünyada 8 milyar insan varsa, 8 milyar farklı dünya var demektir!
Allah herkese, kendi iç dünyasına göre bir tablo çizer!
Mesela, birisi bir bahçeye girer neşesi artar, diğer birisi girer midesi bulanır! Yani herkes dış dünyayı kendi ayvasına göre görür ve değerlendirir!
Biz her şeyden önce kendi işimize bakacağız, görevlerimizi düşüneceğiz! Bu hengâmede yapmam gereken nedir diye kafa yoracağız!
Aynen öyle de, dünyadaki buna benzer olaylara bakıp, sadece yaşadığımız dünyayı düşünürsek, gerçekten midemiz bulanır, başımız döner ve yükümüzle beraber denize düşeriz!
Şimdiye kadar bu yaşadığımız dünyada nice tufanlar, nice felaket ve helaketler yaşanmış ve halen daha da benzerleri yaşanıyor!
Bizlere düşen vazife, o felaket, tufan ve helaketleri durdurmak değil, gemiye binip kurtulmaktır!Kendi işimizi biraz ihmal edip bu gidişatı durdurmaya kalkarsak, bu sel bizi de önüne katıp savurur!
Dik durmak ve savrulmamak için, şu dünyanın hatta kainatın hakiki sahibinin bize söylediği sözlere (Kur’an-ı Kerim) dikkatli bakıp can kulağı ile dinlemeliyiz!
Her hangi bir siyasetçinin haberini dinlerken gösterdiğimiz özenin en az yüz ve bin katını C.Hak’kın sözlerine göstermez isek, kendi ellerimizle kendi kuyumuzu kazıyoruz demektir!
C. Hak hepimize Kur’an-ı Kerim’in o ezeli ve ebedi hakikatlerine muhatap olmayı nasip etsin!
Son olarak Bediüzzaman Hazretleri’nin yazımızı özetleyen şu sözü ile bitirmek istiyorum: “ Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen güzel rüya görür, güzel rüya gören hayatından lezzet alır.”
Ahirete gitmeden bile şu karışık gibi görünen dünyadan lezzet alabiliriz!
Yıldızlar da uzaktan karışık gibi görünüyor, fakat yakından bakınca o kadar ince hesaplara dayandığını görüyoruz ki… C. Hak bu karışık gibi görünen olaylara bu iman gözüyle bakmamızı hepimize nasip etsin!