Kanser Miktopçuğunun Hatırlattıkları

Mehmet Emin TOPRAK

Kanser haftası olması münasebetiyle zihnimde çağrışan bir konuyu sizinle de paylaşmak istedim.
        

İnsan kendi acizliğini her nedense çoğu zaman anlayamıyor. Ne kadar iktidarsız, ne kadar güçsüz olduğunu neden sonra hatırlıyor?  Tabii ki önemli ve değerli olan onu her zaman anlamak ve hatırlamaktır.

        

Kanser hastalığına sebep olan mikrop, biliyoruz ki, gözle görülemeyecek kadar küçücük bir maddeciktir. İnsanın büyüklüğü yanında çok çok küçük kalıyor. Buna rağmen bizleri öyle bir korkutuyor ki, adını bile anmak zor geliyor bize. Kanser denince adeta ürküyoruz. Halbuki bizi bu derece sarsan şey gözle bile görülemeyen küçük bir maddecik!


        

Gördünüz mü ne kadar aciz ve zayıf olduğumuzu? Bir anda iki işi yapamayacak durumda olan bu aciz insan, neyin davasındadır. Nedir bu benlik ve gurur?

        

Bizleri mağlup eden kanser mikropçuğu, Firavu’nun sarayını yıkan karınca hayvancığı, Nemrutu geberten sinekcik, acaba kimden emir alıp bunları yapıyor? Bu işleri kendi kendine yapabilirler mi?

        

Bu aciz ve zayıflığımız karşısında, her şeye Kadir olan Cenab-ı Hakkın dergahına iltica etmekten başka yolumuz var mı?

     

Bu şekilde yaratılmamıza rağmen, istek ve arzularımızın sonsuz olması, aklımızın ve duygularımızın dünyaya sığmaması, bizlere bir şeyler çağrıştırmıyor mu? Sanki, bir terslik ve zıtlık var gibi geliyor insana! Fakat hiçte öyle değil, her şey belli bir hedefe doğru akıyor.

      

Bir yönüyle bakılınca gözle görülemeyen bir mikroba mağlup olan ve ufacık bir haşerata yenilen ve diğer yönüyle de sonsuz emel ve arzuları olan insan! 
        


Bu hususta biraz düşününce Cenab-ı Hakkın bizlere neler demek istediğini gayet iyi anlıyoruz.

       

Evet Aziz Dostlar! 
        


Teslimiyetten başka yapabileceğimiz bir şey yok!  Zaten Müslüman teslim olan demektir. Aklımıza fazla güvenmeyelim, insanı bir yere kadar götürüyor. Fakat ondan sonrasında aklımızı zorlamadan teslim olup “Allah bilir” deyimini kullanalım. Buna dilimizi alıştıralım. Yoksa aklımız zaman zaman allak bullak olur.

        

Birisi bize, hayat nedir? diye sorsa ne cevap veririz? Topu topu kaç cümle kurabiliriz. Her gün  belki de her zaman kullandığımız veya düşündüğümüz bir kelimedir hayat! Fakat tarifini bile yapamıyoruz.
        


Bunun gibi neyi düşünürseniz düşünün, bir yerden sonra teslim bayrağını çekmemiz gerekiyor. Düşündüğümüz şeyin maddi veya manevi cihazımızın olması fark etmez.

      

Gerçekten bu kadar aciz ve zayıf yaratılan insan, BİR’e dayanınca, BİR’e itimat edip güvenince, onun gemisine hayat yükünü boşaltınca birden kainata meydan okuyacak bir güce sahip oluyor.

        

Bu sırrı anlamayı ve idrak etmeyi Cenab-ı Hak hepimize nasip etsin.

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.