Kıskançlık ve yetişkinlerde bağlanma

Kıvanç Tığlı BULUT

Değerli okuyucular, yetişkinlerde bağlanma bozukluğu başkalarıyla samimi, sevgi dolu bağlar kuramayan birinin duygusal bozukluğunu tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bu bozukluk ya yakın ilişkilerin reddi ya da yakın ilişkilere sürekli talep olarak kendini gösterir. Yetişkinlerdeki bağlanma bozukluğunun birçok işareti başka durumlarda, örneğin Borderline (sınır) kişilik bozukluğunda bulunan işaretlerle örtüşür. Samimiyetten kaçınan veya onu reddeden bağlanma bozukluğunun işaretleri arasında başkalarını aşırı eleştirme, tartışmacı davranış ve başkalarında öfkeyi kışkırtma bulunur. Bağlanma bozukluğu şiddetli ilişki ihtiyacıysa işaretler sahiplenmecilik, kıskançlık ve partnere aşırı bağlanmayı içerir..

Dört ayrı bağlanma tarzı vardır: Güvenli, korkulu-kaçınmalı, önemsemez-kaçınmalı ve kaygılı-dalgın. Bu tarzlardan ikisi, korkulu-kaçınmalı ve kaygılı-dalgın yetişkinlerde bağlanma bozukluğu olarak düşünülür. Korkulu-kaçınmalı olan kişiler ilişkilerden korkarlar ve soğuk, kayıtsız ve uzak davranarak kendilerini uzaklaştırırlar. Başkalarını uzaklaştırmak için tasarlanmış yıkıcı davranışlara girişirler. Kaygılı-dalgın olan kişiler partnerlerinden sürekli güvence talep ederler, onlara kişisel alan tanımak istemezler ve durmadan partnerlerinin sadakatini sorgulayabilirler.

Teoride, bu güvenli ilişkilere girebilme becerisi çocukluk olaylarından kaynaklanır. İstismar edilen, terk edilen veya duygusal olarak uzak anne babaları olan çocuklar sağlıklı ilişki kurma sorunları yaşayarak büyüyebilirler. Arka arkaya koruyucu ailelerde yetiştirilen veya bir akrabadan başka akrabaya gönderilen bir çocuk, yetişkin olduğunda bir partnerin kalıcılığına güvenme ve inanma konusunda sorunlar yaşadığını keşfedebilir. Bağlanma sorunu olan yetişkinler, bağlanma sorunu olan yetişkinler yetiştirme riskine sahiptir.

Partnerinizi kıskandığınızda rahatsız oluyorsa sağlıksız bir kıskançlığa girdiniz demektir. Bu tür kıskançlık sürekli izleme, sorgulama, kontrol etme, tuzaklar kurma, kısıtlama, misilleme, cezalandırma ve rakibi cezalandırma gibi eylemler barındırır. Obsesif kompulsif bozuklukla benzeşir. Kıskanan kişi aldatılma konusunda takıntılı düşünceler geliştirir, tuzaklar kurar. Örneğin sosyal medyadan sahte hesap açıp, albenili fotoğraflarla süsler ve eşine, sevgilisine arkadaşlık daveti gönderir. Bakalım tanışmaya yanaşacak mı diye. En tehlikelisi ise misillemedir. Aldatıldığını düşünerek kendisi aldatır. Bir de sürekli karşısındakini aşağılar ki kendine güveni azalsın ve başka biriyle birlikte olma fikri aklına bile gelmesin diye…

Kıskançlık özellikle kadınlar tarafından aşırı sevilme sanılıyor. Kadında duygusal bir açlık da varsa, karşı tarafa olması gerekenden fazla bir şekilde bağlanıyor. Kıskanılan taraf için ayrılık çok travmatik olabiliyor. Genellikle bu tür ilişkilerin sonunda ayrılık olmaktadır. Çünkü aşırı kıskanan kişide başka türlü psikolojik dengesizlikler de baş göstermeye başlayabilmektedir. 

Kıskançlık tedavisinde amaç, kişinin kıskançlık duygularının altında yatan duygu ve düşüncelere ulaşmaktır. Kişiden kıskançlık hissettiği anlardaki düşüncelerini incelemesi ve kıskançlıktan önce gelen duyguları fark etmesi istenir. Bu duygu ve düşüncelerin farkına varmak, onları ayrı ayrı ele almaya ve rasyonel (mantıklı) olup olmadıklarına daha tarafsız bakmaya olanak tanıyacaktır. Kişiye sevilmeye değer bir insan olduğu vurgulanmalı, kendi değersizlik hislerinin altında yatan nedenler araştırılmalıdır.

Sevdiklerinizle sağlıklı özgüvenli ilişkiler kurabilmeniz duasıyla Allah’a emanet olunuz.

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.