Koalisyon olmadı, hadi asılın tetiğe!

İbrahim KARAGÜL

AK Parti ile CHP arasındaki koalisyon görüşmelerinden sonuç çıkmadı.
Özellikle AK Parti tabanının kabullenemediği, hazmedemeyeceğini açıkça ortaya koyduğu, iki siyasi partinin temel kavramlarda uzlaşmalarının çok zor olduğu, kurulsa bile uzun süre devam edemeyeceği belli olan bir koalisyon görüşmesi yürütüldü. Sanki bir imkansıza ulaşılmak istendi.

Koalisyon kurulsa mucize olacaktı, kurulan koalisyonun devamı da mucize olacaktı. Kamuoyu da, siyasi karar mekanizmaları da görüşmelerin başında hangi noktada ise sonuç ta öyle çıktı. 8 Haziran sabahı Türkiye kamuoyu “bu işin tek çözümü yeniden seçim” dedi. Geldiğimiz noktada, koalisyon görüşmelerinin başarısız olduğu gün de kanaatler 8 Haziran sabahından farklı değil. İmkansızı zorlamanın anlamı yoktu ve Türkiye, normal yoluna, yeniden seçime gitmekten başka bir seçeneğe sahip değildir.

Terörü şantaj olarak kullandılar

Ama işin bundan sonrası önemli. Önümüzdeki tek gündem seçim değil. Her ne kadar koalisyon görüşmeleri olgunlukla yürütülmüşse de, olgun olmayan, çirkinleşen, Türkiye'nin üstünde çıkarların çatıştığı, bu çıkarlara göre iç politikayı dizayn etmeye girişen bir irade var.

Bu irade, seçim öncesi bir proje başlattı ve Türkiye'yi böyle bir noktaya sürükledi. Tayyip Erdoğan'ı harcama ve AK Parti'yi iktidardan uzaklaştırma esasına dayanan proje, dışarıdan milli iradeye müdahaleydi ve onlar kaldıkları yeden hükümeti de şekillendirme çabalarına girdiler.

Seçim sonrası koalisyonu zorlamak için terörü nasıl tahrik ettiklerini, bütün ülkeye karşı nasıl şantaj unsuru olarak kullandıklarını gördük. Günlerdir AK Parti'yi bir şeylere zorlamak için kan üzerinden bir senaryo uyguladılar. Terörü tahrik ettiler, “bunu ancak AK Parti-CHP koalisyonu durdurur” mesajı verdiler. Zaten HDP'nin seçim kampanyasını da onlar yapmıştı. Seçim sonrası da HDP'nin pozisyonunu onlar belirliyordu.

Şimdi intikam saldırıları başlatacaklar

Peki ya şimdi?
AK Parti-CHP koalisyonu sağlanamadı ya, bunlar şimdi intikam saldırıları başlatacaklar.
Terör, kan, ekonomik kriz, toplumsal kaos, sokak hareketleri müthiş operasyonlara girişecekler.
AK Parti'den intikam almak için yola çıkacaklar ama Türkiye'den intikam alacaklar. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı vuralım derken bütün ülkeye kurşun sıkacaklar.

Türkiye için felaket senaryoları servis edecekler. Ortadoğu'daki kaos fırtınısını içeri davet edecekler. Türkiye karşıtı ne kadar örgüt, emperyal güç, kalem tetikçisi varsa, onlarla iş tutacaklar, onlara ihaleler dağıtacaklar.

Terör örgütleriyle ortaklık kurdular

İlk formül çökmese içeride istedikleri gibi bir hükümet kuracak, politikayı, iç iktidar yapısını dizayn edeceklerdi. Koalisyonun üzerinden bir vesayet deneyeceklerdi. Ardından Türkiye'nin dış politikasında radikal değişikliğe gidecek, ülkeyi eski ulus devlet sınırlarına çekeceklerdi.

Millileşme, yerlileşme, güçlenme perspektifi boşa çıkarılacaktı. AK Parti rehin alınacak, kımıldayamaz hale getirilecekti. Hesap buydu. AK Parti'nin olduğu bir hükümette bunu asla başaramayacaklardı ama yine de hayalleri buydu.

Aslında seçim öncesinden hazırlanan plan biraz daha farklıydı. HDP'yi alabildiğine öne çıkaranlar, MHP'yi de ikna edip CHP ile üçlü bir ortaklık kurduracaktı. Bir tür “Sisi Koalisyonu” şekillendirilecekti. AK Parti iktidar seçeneklerinin tamamen dışına atılacaktı.

7 Haziran öncesi hesap buydu. 13 yıllık AK Parti iktidarından başka türlü kurtulma ihtimali de yoktu. Bu yüzden, bir mühendislik projesi uygulandı. Meşru muhalefetin yanısıra, gayri meşru bütün güçler, milli iradenin dışındaki bütün iktidar alanları ve terör örgütleri bu amaç için seferber edildi.

Kimlik çatışmalarının siyasi zemini hazırlandı

Seçim sonuçları umutlarını artırmıştı. Büyük bir kamuoyu çalışması ile öne çıkardıkları HDP beklenenden bile fazla oy almıştı. HDP üzerinden Kürt milliyetçiliği, CHP üzerinden de Alevi kimliği harekete geçirildi. Hem etnik hem de mezhep kimliği bu proje için öne çıkarıldı. Gerekirse kullanılmak için iç çatışmanın siyasi zemini oluşturulmuştu. Kimlikler çatışması 7 Haziran seçimiyle siyasete servis edildi.

Artık koalisyonu şekillendirmek kalmıştı. AK Parti yara almış, tek başına iktidar olmaktan uzaklaştırılmıştı. Ama sonuçlar sevindirse de, AK Parti'nin yara alması sağlanmışsa da eksikti, onları bir çıkmaza da soktu. Kürt milliyetçiliği, Alevilik ve Türk milliyetçiliği aynı eksende biraraya gelmesi imkansız görünüyordu. Devlet Bahçeli oyunları bozdu. Böyle bir formülün, bütün olağanüstülüklere rağmen, gerçekleşmesi imkansız görünüyordu. Erdoğan ve AK Parti iktidardan tamamen tasfiye edilemeyecekti. Bu yüzden AK Parti'yi rehin tutacak formül AK Parti-CHP formülüydü. Buna razı oldular.

Şimdi bu da gerçekleşmedi. Yeniden seçim tek yol haline geldi. Artık bundan sonra olacaklara odaklanmak, seçim sürecinden çok Türkiye'de ne olacak konularına kafa yormak gerekiyor.

Elleri yeniden tetiğe uzanacak

Bir intikam saldırısı olacak. Rahat durmayacaklar. Yine Erdoğan ve AK Parti siyasi aklını tasfiye etme üzerinde yoğun bir yıpratma harekatı yapılacak. AK Parti'ye yakın çevrelerden, ona yakın medya çevrelerinden devşirdikleri her yanı oynayan tiplerle bu operasyonu servis etmeye çalışacaklar. Bu arkadaşlar da utangaç biçimde bu proje için seferber olacaklar. Proje, bugüne kadar olduğu gibi yine Aydın Doğan'ın karargahlarından yürütülecek, medya organlarından servis edecekler.

Gezi isyanı sırasında DHKP-C'yi, 17 Aralık'ta Paralel'i destekleyen, son dönemde ülkeye terör üzerinden şantaj yapanlar, yine terörle, yine gayri meşru unsurlarla ortaklıklar kuracak, onların kanlı cinayetlerini aklayacak, kan üzerinden intikam saldırılarına destek verecek, bu saldırılar üzerinden müthiş bir yıpratma kampanyasına başlayacak, ülkeye yeni acılar yaşatacaklar.

Toplumsal duyarlılık için seferber olma

Koalisyonu yönetememişlerse yeni seçim sürecini yönetmeye girişecekler. İşte bu dönemde olağanüstü çirkinlikler görebiliriz.
Siyaseti kendi haline bırakmak istemeyenler, milletin seçimine müdahale etmek isteyenler tamamen demokrasi dışı iktidar arayışları çerçevesinde ülke içindeki bütün zaaf alanlarını, çatışma alanlarını istismar edecekler. Ellerinden gelirse Türkiye'ye büyük bir kaosa sürükleyecek, olağanüstü durum oluşturacak, Kürt milliyetçiliği ve Alevi kimliğini bu çirkin iktidar arayışının malzemesi yapacaklar.

Önümüzde sadece yeni bir seçim yok, bu uğursuz hesaplar var. Milletin tercihine karşı, dar iktidar oligarklarının kirli hesapları var. Bu anlamda bizim de toplumsal duyarlılık için seferber olma zorunluluğumuz var.

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.