Ben 6-7 Eylül olaylarına da karşı çıkıyorum. Ne demekmiş varlık vergisi, can vergisi. Herkes ne vergiyi veriyorsa aynı vergiyi verecek.
Çıkmış HDP’li adam “Kurban cinayettir” diyor. Daha bu bayram söyledi. Şimdi bunlar Müslüman olabilir mi? Allah’ın “Kurban kes” emrine cinayet diyen adam Müslüman olabilir mi?
Kur’an’ın kuralları uygulansa bu memlekette terör sıfır olur. Hırsızlık sıfır olur. 650 senede Osmanlı Devleti’nde 36 tane hırsızlık vakası var. Kayıtlara geçmiş yani şeriatın uygulandığı 36 vaka var. Şimdi her mahallede 36 hırsız var. O zaman sen hata ettiğini kabul edeceksin. Tosladığını kabul edeceksin.
Bu devlet böyle yürümez, bunu idrak edeceksin. Yeniden aslına döneceksin. Ecdadımız neye payidar olduysa aynı şuurla, aynı Kur’an’a yönelişle, İslam, Kur’an ve sünnetle…
ANAYASAN KUR’AN’A UYMALI
Kanun, yasa çıkar. Meclis kur. Milletvekili seç. Ben bir şey demiyorum ama Anayasan Kur’an’a uygun olacak. İsviçre’ye, Fransa’ya uyuyorsun da, dünyanın gâvur devletlerinin hepsinden yamalı bohça gibi hukuk alıyorsun da Allah’ın Kur’an’ı mı çağ dışı kaldı!
AVRUPA’NIN AHLAKSIZLARINI GÖRÜYORSUNUZ
Avrupa’nın çağ dışı olduğu şu anda daha iyi görülmektedir. Görüyorsunuz ahlaksızlıklarını, bitmişliklerini, tükenmişliklerini. Görüyorsunuz mültecilere neler yaptıklarını, görüyorsunuz insan hakları dedikleri canavarın yamyamlık olduğunu. PKK’ya hemen destek veriyorlar, PYD’ye dokunmayın diye hemen ona müdahale ediyorlar.
Bu kadar asker, polis şehit olsa, 2-3 milyon Suriyeli Ehl-i Sünnet kardeşimiz muhacir olsa bir kuruş yardım etmez. İşi gücü gâvurlarla, Marksistlerle, komünistlerle, dinsizlerle…
Derdi bu memleketi böldürmek. Ama biz Allah’a söz verdik. Bu vatanın bölünmemesi için yeniden İslam’ı yaşamaya başlayacağımıza, İslam’dan zorlanmayacağımıza, darlanmayacağımıza, dinimize geri döneceğimize millet olarak söz veriyoruz ya Rabbel alemin.
KURBANA CİNAYET DİYORLAR
Mevla bir kişi hürmetine, 5 bin kişi hürmetine bütün vatanı kurtarabilir. Ki binlerle değil ülkemizde hakikaten birkaç milyon tam şuurlu, Allah için malını, canını feda etmeyi göze alacak vatan evladının var olduğuna inanıyorum. Ama tabi 77 milyonun hepsi için söyleyemem aynı şeyi. Yani yüzde 99.9 diyemem. Görüyorsunuz adı Müslüman olan ne gâvurlar çıkıyor.
Köşe yazarlarını okuyorsunuz. Adamlar bu milletin, memleketin meclisinde vekil olmuşlar, çıkmış HDP’li adam “Kurban cinayettir” diyor. Daha bu bayram söyledi. Şimdi bunlar Müslüman olabilir mi? Allah’ın “Kurban kes” emrine cinayet diyen adam Müslüman olabilir mi? Bunları millet seçiyor. Böyle vekiller var.
GİZLİ DÖNMELER ÇOK VAR
Dolayısıyla “Bu milletin yüzde 99’u Müslüman” ifadesi de palavra. Ben bu palavraya inanmıyorum. Zaten çok gizli dönme var. Kripto Yahudi var. Kripto Ermeni var. Ha ben Ermeni’ye, Yahudi’ye vatandaş ise bir şey demiyorum. Ama “Ben Ermeniyim” desin.
O zaman vatandaşlığı bakidir çünkü devlet ona güvence veriyor. Onun canı, malı korunur. Ama sen gizli Ermeni olup ondan sonra gelip bizim aramıza giriyorsun. Bunlar evvelce memlekette bakan oldular.
En yüksek bürokrasiye çıktılar. Tabi ki şimdi de bu tehlike mevcuttur. İşte meclise giren adamdan “Kurban cinayettir” lafını duyuyorsun. Adam “Ermeni katliamı yaptık” diyerek soykırımı kabul ediyor. Neyse ikisinden de kurtulduk elhamdülillah.
TEHCİR ALLAH’IN EMRİ
Adam gidiyor vatanı, milleti gâvurlara şikâyet ediyor. Hem “Bu devletin bakanıyım” diyor hem de gidiyor “Biz Ermenilere şöyle yaptık, böyle yaptık” diyor. Hâlbuki Ermeniler bizi kestiler, doğradılar. Biz Ermenilere bir şey yapmadık. Tehcir yapıldı.
Tehcir de Allah’ın emridir. Kur’an “Fesat çıkaranlar sürgüne gider” diyor. Öldürülür, asılır, kesilir de diyor. Biz onu yapmadık. Madem öyle sürgüne gitsinler de Ermeni çeteleri bu köylülerden yararlanamasınlar dedik.
Çünkü o köylerden yiyorlar, içiyorlar sonra gidip milleti kesip, doğruyorlar. Erzurum toplu mezarlarla dolu. Kars toplu mezarlarla dolu. Çoluk çocuğu deşmişler. Biz ne yapmışız?!
6-7 EYLÜL OLAYLARINA DA KARŞIYIM
Bu milleti de tabi ki bozdular. Osmanlı zamanında da herkes Müslüman değildi. Benim Ermeni’ye, Yahudi’ye de bir düşmanlığım yok vatandaşlık bakımından. Dinini, itikadını sevmem ama vatandaş ise malı, canı korunacak. Ben 6-7 Eylül olaylarına da karşı çıkıyorum. Ne demekmiş varlık vergisi, can vergisi. Herkes ne vergiyi veriyorsa aynı vergiyi verecek. Sen buna Ermeni, Yahudi diye nasıl musallat olursun?!
Bu İslam’da caiz midir?! Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem)in Yahudi komşusu vardı. Sahabe döneminde Şam’da Müslümanların pazarında Hıristiyanlar gelip peynir satarlardı. Adam ona kış demezdi, çekil demezdi. Herkesin vatandaş olduktan sonra, devlet zimmet ve güvence verdikten sonra hakkı var.
Turist pasaportla ülkemize girdikten sonra bunların canı, malı, ırzı emanettir. Bunların belki de Müslümandan daha fazla korunması icap edebilir. Çünkü İslam’ın güvencesi olduğu için, İslam’ın şerefi adına. O ayrı bir şey. Ama gizlilik mesele.
Adam 20 sene Sultanahmet’te imamlık yapmış. Ermeni, sünnetsiz. Seneler sonra “Ben 20 sene imamlık yaptım.
Oradakilere git de namazları iade etsinler. Ben eski imamım” diyor.
Bu memlekette böyle insanlar faaliyet gösterdiler. Altını oydular, içini boşalttılar yani. Şimdi zor toparlanabiliyoruz. Ama ümitsiz değiliz inşallah.
ANA BABANA ŞÜKRET
Elli dört farzdan yirmincisi “Ana babaya itaat edip iyilik etmek”tir. Çünkü Allâh-u Teâlâ şöyle buyurmuştur:
“Bana ve (sonra yaratıklar içerisinde, yaratılış sebebin olan) ana-babana şükret! Varış ancak Banadır.” (Lokmân Sûresi:14) Rasûlüllah (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Her kim annesine tazim için annesinin başını öpse, nefsini zelil kılmak ve annesinin hakkına riâyet ve tazim için annesinin karşısında diz çöküp otursa, sırat köprüsünü gözleri kapan şimşek gibi geçer.” (Salâhî Efendi, Ellidört farz şerhi, sh:23)
HER BAKIŞA HAC SEVABI
Rasûlüllah (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Her kim annesinin ve babasının yüzüne lütuf, ihsân ve tazim ile nazar eylese Allâh-u Zülcelâl Hazretleri onun her bir bakışına kabul olunmuş bir hac sevabı yazar.” O zaman: “Ya Rasûlallâh! Günde yüz defa onlara baksa da o sevap yine yazılır mı” diye sorduklarında Rasûlüllah (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur:
“Allâh-u Teâlâ’nın nimetleri bundan daha fazla ve daha hoştur.” (Salâhî Efendi, Ellidört farz şerhi, sh:23)
CENNET ANALARIN AYAKLARI ALTINDA
Rasûlüllah (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: “Cennet anaların ayakları altındadır.” (Salâhî Efendi, Ellidört farz şerhi, sh:23) Bundan murat: “Kişi anasına kemâl-i tazim ve ihtiram ile hizmet eder ve isticlâb-ı rızâsına ihtimam ile (rızâsını kazanmayı önemseyerek) onu hoş hal eylerse Allâh-u Teâlâ ondan râzı olup cennet-i âliyesine girdirir” demek olur.
Bir kimse Hasen Hazretlerine: “Ana babamın rızâsıyla hac ederim, ne buyurursunuz?” dediğinde: “Onlar ile beraber oturman senin haccından bana daha sevgilidir” diye cevap vermiştir.
ŞEFAAT BİLE FAYDASIZ
“Hazreti Mûsâ (Aleyhisselâm), münâcâtında: “İlâhî! Falanca sıddîkın ve şehidin hali nasıldır?” demiş. Cenâb-ı Allâh: “O kimse cehennemde azap olunmaktadır” buyurmuş.
“Yâ Rabbi! Sebebi nedir?” diye sorduğunda ise Cenâb-ı Hakk: “Sebebi anasına ve babasına âsi olmasıdır. Anaya ve babaya âsi olana şefaat bile fayda vermez.” buyurmuş. (Salâhî Efendi, Ellidört farz şerhi, sh:24)