“Ey Resulüm! De ki! “Benim dua ve yakarışlarım, namazım, kurbanım ve diğer tüm ibadetlerim, hayatım yani yaşayış gayem ve ölümüm sadece bütün âlemlerin Rabbi yani Yaratıcısı, Yaşatıcısı ve Yöneticisi olan Allah’a kulluk içindir. (Enam S.162)” mesajının gereğini yapmak üzere Kurban kesiver İlahi emrini yarın yerine getireceğiz İnşallah!
Allah’ın emir ve yasaklarına, helal ve haramlarına karşı Hz. Habil’in samimiyeti, İbrahim (a.s)’ın sadakati, oğlu Hz. İsmail (a.s)’ın itirazsız teslimiyeti kurbanlarımızın kabulünün şartıdır.
İlk İnsan ve ilk Peygamber Hz.Âdem (a.s) ile başlayan kurban bir sınavdır. Yaratıcımız yolunda bize emanet ettiği malımızı ve gerekirse canımızı bile verebileceğimizin imtihanıdır. Allah’a yakın (mukarreb) bir kul olmanın vesilelerinden biri olan kurban (yakınlaşma), mal ve can emanetine sadakatin eylemlerindendir.
Zira “Bu kurban ettiğiniz hayvanların, etleri de ve kanları da Allah’a ulaşmaz. Fakat asıl O’na ulaşan, sizin iyi bir kul olabilmek için gösterdiğiniz samimi gayretleriniz, yani takvanızdır. (Hac S.37)” Ayeti Kerimesinin ışığında hareket edenlerin kurbanları Habil’in kurbanı gibi kabul edilip, Kabil’in kurbanı gibi yakılmayacak!
Kurbanını, nefsi ve şehevi arzularına ulaşmak niyetiyle adayan Peygamberin oğlu Kabil’e torpil yapmayan Allah, bize mi torpil edecek? Zira bu asrın Müslüman toplulukların işlediği suçlar, ilk katil Kabil’in suçundan daha büyüktür.
Batılılaşma adına, İslami değerlerini, kulluk görevlerini, harflerini, haftalık tatilini ve İslam Hukuk Düzenini Laisizm, Kamalizm, Kapitalizm gibi tüm Şeytani izimlere kurban eden ve hâlâ bundan rahatsızlık duymayanların keseceği kurbanlar nasıl kabul edilecek ki?
Kabil, kurbanı yakılıp reddedilince, kin ve hasedinden kardeşini öldürürken, bugün kardeşlerini acımasızca katlederek aile ocaklarını yakanların kurbanlıkları nasıl kabul edilecek?
Sevgi ve merhameti nefrete, İlmi cehalete, barışı savaşa, sadakati ihanete, kardeşliği düşmanlığa, doğruluk ve dürüstlüğü yalan ve iftiraya kurban edenlerin kurbanlıkları nasıl kabul edilecek?
Kurban kelimesiyle aynı manaya gelen akraba ziyaretlerini ve bayramlaşmaları Otel tatillerine kurban edenlerin kurbanlıkları nasıl kabul edilecek?
Ahlak, edeb ve hayâyı ahlaksızlığa, Ticareti sahtekârlığa, Hukuk ve adaleti zulüm ve haksızlığa, helalleri haramlara kurban eden haramzedelerin kurbanlıkları nasıl kabul edilecek?
İşte tam yüz yıldır istisnalar hariç kurbanlıklarımız Kabil’in torunlarının bombaları altında yakılıyor! Bu işgaller, bu savaşlar, bu sefaletler niçin ve neden? Hâlâ anlayamıyor muyuz?
Ancak, yeniden tövbe ederek, Allah’ın sağlam, sarsılmaz yolu İslam’a itirazsız ve şüphesiz bir İmanla dönenlerin kurbanları kabul edilecek ve yangınlar yakında sönecek İnşallah!
Ehli nifakın ve ehli küffarın eliyle yurtlarından, evlerinden ve canlarından olan kurbanlık mazlum kullarını yakma Allah’ım!
İçimizdeki beyinsizler yüzünden Dünya’nın her yerinde sahipsiz olan kurbanlarımızı ve yarın keseceğimiz kurbanlıklarımızı yakma Allah’ım!
Günümüz Nemrutlarının yeryüzünü cehenneme çeviren ateşlerini, kardeşlik, birlik ve beraberlik yağmurlarıyla İbrahim’in Cennetine çevir Allah’ım!
Allah (c.c), “Ancak kendisinin egemenlik ve otoritesine boyun eğerek yaşarım ve ancak O’nun uğruna severek malımı, canımı veririm!” İnanç ve idealiyle kestiğimiz kurbanlarımızı kabul buyursun.
Bu vesilesiyle hayatlarını bizim yetişmemiz için kurban eden Ana ve babalarımızı ve huzur içinde Müslümanca yaşama uğruna din ve vatan kurbanları tüm şehid ve gazilerimizi rahmetle ve saygıyla anıyoruz.
Ve yine bombalar altında ağlayarak geçecek olan ve nice kurbanlarla dolu bayramsız bayramımızı bedenen tebrik ediyorum! Ama ruhen tebrik edemiyorum! Üzgünüm!
Selâm ve duayla!