Kuzu ve şeytan

Ahmet ALTAN

Acaba Türkiye’nin en büyük düşmanı “mantık” mı?

Bir insan bu ülkede “mantıklı” olmaya çalıştığında “affedersiniz, şimdi biraz mantıklı olmaya uğraşacağım” diye önceden özür mü dilemeli?

Mantık, bir tutarlılık gerektirir.

Ama tutarlılık denen şey bu ülkenin siyasetinde “nadir” bir malzeme.

Bugünlerde Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu televizyonlarda sık sık sahne alıyor.

Geçenlerde Avrupa Birliği’nin “İlerleme raporunu” çöpe atarak çok “vatanperverane” bir gösteri yaptı.

Belli ki sadece Kuzu değil AKP’lilerin önemli bir kısmı bu rapora ve AB’ye kızıyor.

Kızgınlığı görüyorum da nedenini tam kavrayamıyorum.

Bizzat AKP yöneticileri gidip Avrupa Birliği’ne üye adaylığımız için belgeleri imzalamadı mı?

O zaman AB’nin önerileri halkımızın lehine miydi?

Herhalde “lehineydi” ki o önerilere evet dediler.

Peki, AB o günden bu yana önerilerinde bir değişiklik mi yaptı?

Hayır.

O gün AB’ye hayran olan bir siyaset, bugün neden AB’ye düşman, neden raporlarını çöpe atıyor?

Kim değişti?

Ne değişti?

Bu tavır değişikliğinin bir nedeni olması gerekmiyor mu, aynı zamanda anayasa profesörü olan Kuzu’nun, raporu çöpe atarken AB’nin kriterlerinin o günden bugüne nasıl değiştiğini de anlatması gerekmiyor muydu?

“Biz o gün AB’yi beğeniyorduk, demokrasi ve insan hakları önerileri halkımızın lehineydi ama AB, demokrasi ve insan hakları konusunda çok gerilediği için şimdi kızıyoruz” deyip nelerin değiştiğini sıralaması mantığa ve tutarlılığa uygun olmaz mıydı?

Ya da AB değişmediyse AKP’nin nasıl ve neden değiştiğinden söz etmesi aydınlatıcı ve dürüstçe olmaz mıydı?

Ama hâlâ zaman var.

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.