‘Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı, Nesin Vakfı öncüsü Ali Nesin’in matematik kitabı yazmasını istemiş.’
Son yıllarda beni en sevindiren haberlerden biri bu.
Aziz Nesin’in oğlu Ali Nesin’den Milli Eğitim Bakanı’nın kitap yazmasını istemesi, gerçekten Türkiye’nin lüzumsuz kompartımanlara ayrılmasını tetikleyen alışageldik sürecin dışında bir gelişme.
Normal bir şey ama nedense olağanüstü bir şeymiş gibi algılanıyor.
Öyle ya Aziz Nesin solcu ve hele hele Sivas olayları ile namlanmış bir mizah yazarı…
Sağcıların baş belası…
Nasıl olur onun oğluna bir muhafazakâr iktidarın bakanı kitap yazmasını rica eder?
Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’yı bu girişiminden dolayı tebrik ediyorum.
Daha önceleri zaten bunun işaretini vermişti.
Matematiğin güncel hayatın içinde çağdaş formlarıyla öğrencilere sevdirilebileceğine dair ümit vermişti. Demek ki buymuş.
İbrahim Eryiğit diye şair bir dostum var.
Matematikçi…
Türkçe’nin matematik bir dil olduğunu en iyi bilenlerden.
Çocuklara matematiği o da başka bir teknikle sevdiriyor.
Önce sevdiriyor sonra öğretiyor.
Çocuklar artık matematikten korkmuyorlar.
Her problemin üstüne gidilebileceğini, problemlerin kendileri için çözülebilecek oyunlardan ibaret olduğunu biliyorlar.
Bizzat kendi çocuklarımdan biliyorum.
Ali Nesin’in Milli Eğitime katkılar sağlayacağına inanıyorum.
Lüzumsuz sağcı itirazlara da sol yanağımla gülüyorum.
Arif Nihat Asya’ya İade-İ İtibar
İsmail Koncuk Türkiye Kamu Sen ve Türk Eğitim Sen Genel Başkanı.
Bayrak şiirinin müfredata tekrar girmesini, ders kitaplarında yeniden yer almasını istedi.
Sorun morun lakırdısı sırasında bu şiir maalesef ders kitaplarından çıkarılmıştı.
Böyle şey olur mu, demeyin, oldu; Arif Nihat Asya’nın Bayrak Şiiri ders kitaplarından çıkarıldı.
Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da okumuştu üstelik hakkını vererek.
“Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü” diye başlayan şiir…
“Sana benim gözümle bakmayan kuşun
Mezarını kazacağım!”
Mısralarına takılmış bazı Türkçe yoksunu zevat…
“Nasıl olur efendim kuşun mezarı nasıl bozulur…”
Anlamıyor ki, bir kuş onu selamlamadan zaten uçamaz.
Bu abes ve keenlemyekün bir haldir.
Uçan her kuş ister istemez onu selamlar…
Hilali Allah demek, yıldızı Muhammed demek olan, Lale ile gülün derin aşkı demek olan bayrak hem bu sembolizmi ile, hem de bizzat gökteki ay olarak zaten tabiattaki her canlının zikrettiği selamladığı hayat bulduğu bir şey…
Bu şiir evet, kesinlikle ders kitaplarında tekrar yer almalı…
Hem de daha büyük puntolarla…
Şekspir’den bir tirad geçemeyen bir İngiliz çocuk okuldan mezun edilmez.
Mutlaka şairlerimizin şiirlerinden birkaç tane ezberinde olmalı çocuklarımızın.
Bana göre Bayrak şiirini ezbere bilmeyen ve hissetmeyen çocuk mezun edilmemelidir.
En başta da İstiklal Marşı… On kıtasıyla…
Sonra Çanakkale, belki Bülbül, sonra Haluk, sonra Sakarya, sonra Yahya Kemal, Nazım Hikmet ve daha niceleri…
Ne sakıncası var.
Sen kendi bayrağının davasını bile anlatamıyorsan niçin okulları çalıştırıyorsun ki?
Niçin hocalara maaş veriyorsun, niçin çocuklara diploma veriyorsun ki….
Bunlar dağlarda ve şehirlerde terörist olsun diye mi?
Arif Nihat Asya’sız bir eğitim düşünemiyorum Türk çocukları için…
Bayrak şairine iade-i itibar gerek.
Onun itibarına kim halel getirebilir ki zaten?
Biz utancımızı, ayıbımızı belki örtebiliriz…
Bayrak Şiiri bütün ders kitaplarına yeniden konmalı hatta iri puntolarla…
Merak etmeyin kuşlar bayrağı sever.
Hilali de yıldızı da…
RUBAİ: AYYILDIZ
Yıldız güle benzer sarılır lale ile her gece
Destanda da, şiirde de ağlar güler her hece
Bahçemde güzel, bayrakta bir başka güzeldir
Hakkın yüce peygambere gönderdiği bilmece