Medeniyet

Mikail MOLLAMEHMETOĞLU

Bilginin hizmet ettiği amaç doğrultusunda yol alan her türlü oluşum,  son akıbetini görebilse idi devam edip edemeyeceğine karar verebilirdi. Basitçe başlayan her işin bir düzeni tutturup sistematik olarak devam etmesi, birbiri üzerine yığılma göstermesi ‘birikim, gelişim’ olarak adlandırılır. Gelişimin yol alması yol alırken deneyimleri, yaşantıları içinde barındırması ve bu yolda her şeye müdahil olabilme potansiyeli olan insanın 'özne’ olarak bulunması düşüncelerimizin oluşmasına ipucu olur.

İnsanlar, birçok kez medeniyet kurmuş sonra kurulan medeniyeti birçok kez yıkmıştır. Kutsal amaçlar doğrultusunda, eski yıkımların pişmanlığı üzerine yeni ve insana yakışır kurulan yaşamların zaman sonra sapıtıp yine eski alışkanlıklara dönmesi ile oluşan medeniyetsizliği ortadan kaldırmak ‘tebliğ’ şartını doğurmuştur. Zira bu olmasa insanlık ve her şey ölürdü.

İnsanoğlu, zaman içinde yok olmuş, var olmuş hep mücadele içinde bulunmuştur; savaşlarla, antlaşmalarla, entrikalarla, inançlarla, düşüncelerle, vahşetle, sevgiyle, iğrençliklerle, hoşgörüyle yaşayıp dinamikliğini sürdüre gelmiştir.

Klan, site oluşumunu zorlayan nüfus artışına bağlı olarak şehirleşmeye doğru yol alırken ortaya çıkan sorunlara çare olmak için mücadele eden varlık, insandır. Mücadelede tarih; bir serçeyi, leyleği, ağaçkakanı, söğüt ağacını, evin gölgesini, lafın dengesini koruyabilene şahit olduğu gibi toplumu yanlış yöneten, yönlendiren şeytani ruhlu despotik kişi ve kurumlara da şahit olmuştur.

Peki, iyi olan ne? Dimdik ayakta durabilmek, sanatıyla, müziğiyle, silahıyla, ihtişamıyla, yapılarıyla, mimarisiyle insanları etkilemek mi idi? Eğer öyle idiyse neden insanlar nefret etti?

Basitçe başlayan her iş, karmaşıklığa sarınca düzeni bir mantığa oturtmak için mücadeleyi süreğen kılar. İşte bu noktada insan kendini iyi tanımalı. Bilimi ve oluşumu tapınmaya döndürmeden lütfedilenleri hayatı kolaylaştırmak için kullanmalı. Bunu bilemeyen medeniyetler tarih süreci içinde kuruluş, yükseliş, gelişme ve çöküş evrelerinin çarkını kıramaz.

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.