Türkiye bir süredir meyve ve sebze’de tanzim satışını konuşuyor. Cumhurbaşkanımızın talimatıyla belediye tanzim satış mağazaları devreye girmesiyle birlikte doğrudan üreticiden alınarak satılan sebzelerde market fiyatları dahi ciddi şekilde düştü.
Toptancının, tüccarın kar marjı; ambalaj-kasa-boylama ve paketleme maliyeti; nakliye; market karı; fireler derken tüketiciye gerçekten de fahiş fiyatlarla ürünler ulaşmış oluyor.
Mevcut sistemde sadece çiftçinin üreticinin desteklenmesi üretim yönünden olumlu sonuçlar vermekle birlikte, asıl çiftçinin ürettiği ürünlerin sağlıklı koşullarda depolanması, satışının makul fiyatlarla yapılmasının sağlanması gerekiyor. Çiftçi çok düşük tutarlarla ürünün toptancıya komisyonculara veriyor, buradan üzerine konulan karla beraber her el değiştirdiğinde fiyat katmerli şekilde artıyor. Öyleyse bu sistemi değiştirmek, aracıları ortadan kaldırıp doğrudan çiftçinin ürününü satabileceği ortamlar oluşturmak lazım.
Örneğin, bir kg elma yetiştirmek için üretici bölgesine ve ürün çeşidine göre değişmekle birlikte yaklaşık 75 kuruş-1 TL maliyete katlanıyor. Ürünün toplanması ve soğuk hava depolarına nakliyesi için de yaklaşık 30 kuruş harcama yapılıyor. Yani, soğuk hava deposunda satışa hazır ürünün (depolama, meyve kasası ve nakliye maliyeti dahil edilmeden) doğrudan 1.05-1.30 TL maliyeti oluşuyor.
Üreticinin meyvesini sağlıklı koşullarda saklamaması veya nakletmemesi durumunda yaklaşık yüzde 20-25 arasında da bir kaybı oluyor.
Marketlerde 4-5 TL’ye satılan elmanın soğuk hava deposundan satışı yaklaşık 1.25-1.5 TL tutuyor. Bu da çiftçinin kg başına yaklaşık 20 kuruş, yani ürün maliyetine göre oransal olarak yaklaşık yüzde 15-20 kazanç elde ediyor.
Meyve üreticisinin en önemli sorunu depolama, boylama, paketleme ve satış kanallarının yetersizliği. Küçük soğuk hava deposu ve düşük tonajlı tesisler yeterli değil, sağlıklı koşullarda saklanmadığında ve taşınmadığında ürün kaybı, fire fazla oluyor.
Mutlaka büyükşehir belediyelerine, yerel yönetimlere nüfusla bağlantılı olarak onbinlerce tonluk soğuk hava deposu ve içerisinde kasa üretimi, paketleme boylama olan entegre soğuk hava depoları yapılmalı. Bu sağlandığında üründe fire azalacağı gibi çiftçinin maliyeti de düşecektir.
Tarım kredi kooperatiflerinden mazot alan çiftçilere doğrudan pompada indirim yapılarak yakıt maliyeti düşürülebilir. İlaç ve gübre fiyatlarında doğrudan desteklerle indirim sağlanabilir.
Ayrıca üretimdeki destek ve teşviklerin yöntemi de yanlış. Çiftçi yatırımıyla ilgili destek aldığında bürokratik işlemler çok fazla, aylarca bürokratik işlemlerle uğraşıp yatırım yapmaya çalışıyor, yatırımı yapsa bile bu sefer kabul süreci ve verilecek desteği almak için aylarca uğraşması gerekiyor.
Mevcut sistem yerine Tarım ve Orman Bakanlığı, damla sulama, dolu filesi, telli terbiye sistemi, soğuk hava deposu ve boylama-paketleme tesisi, sera vs gibi işler için bölgesel akredite şirketlerle anlaşma yapmalı ve yapılacak yatırımı bu firmalar üzerinden ve bakanlık gözetiminde yaptırmalı. Sonuçta maliyetin belli bir kısmını ödeyecek çiftçi bu tutarı yatırdığında proje başlayacak, toplu alım olduğu için maliyetler düşecek, kalite ve standart birliği sağlanacak. Vatandaş yatırımın kendine düşen kısmını başta ödedikten sonra iş bitince bakanlık kalan destek tutarını doğrudan bölgesel akredite şirketlere ödemeli.
Bakanlıkta bazı çalışmalar devam ediyor. Basında yer aldığına göre, yeni sistemde sözleşmeli tarım imkanı sağlanacak ve büyük komisyoncular ve bazı büyük marketler önceden üreticiye avans vermek suretiyle ekim yaptıracak.
Yaş sebze ve meyvede çürüme ve nakliye sisteminden kaynaklı kayıp oranının önüne geçilmesi için nakliyesinin soğutma sistemine sahip araçlarla yapılması sağlanacak.
Yaş sebze ve meyvelerin lisanslı depolarda depolanması sağlanacak. Burada özellikle sadece depolama değil, aynı entegre tesiste hem boylama, hem paketleme ve hem de meyve kasası üretimi yapılacak tesisler kurulmalı.
Sonuç olarak Türkiye’nin tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesi, bizzat üreticilerin de katılımıyla çalıştaylarla çözüm yolları aranması, etkin ve verimli bir sistem kurulması yönünde çalışmalar yapılması, çiftçinin ve çiftçi kooperatiflerinin vatandaşlara doğrudan satış yapabilecekleri satış alanların belediyeler tarafından zorunlu olarak tahsis edilmesi, çiftçilerin ürünlerini depolayabilecekleri, gerekirse sertifikalandırarak kredi ve finansmanda kullanabilecekleri, meyve kasası üretiminden depolamaya ve paketlemeye kadar tüm hizmetlerin verilebileceği lisanslı entegre soğuk hava depoları kurulması ve soğutma sistemine sahip araçlarla nakliyenin yapılabilmesi için bu alanda yatırım yapacaklara ciddi destekler verilmesi, yine nakliye masraflarını düşürmek ve bölgesel kalkınmayı desteklemek için zincir marketlere satış yaptıkları sebze-meyvenin en azından yüzde ellisini bulundukları bölgedeki çiftçilerden veya çiftçi kooperatiflerinden temin etme zorunluluğu getirilmesi ile sorunlar azalır ve fiyatlar düşer.