Başta İsrail,ABD ve AB tarafından her türlü platformda gündeme getirilen demokrasi ve özgürlük terennümleri sadece ve sadece bir kandırmacadır.
Bakınız;kendilerini seçilmiş olarak addeden bir topluluk yer yüzünde Müslüman olsun yada olmasın tüm insanlığa karşı sistemli ve sinsi bir savaş yürütmektedir.
Mısır’da yaşatılan süreç,batının demokrasi maskesini bir kez daha düşürmüştür.
Tek çözüm,İslam birliği ve tüm dünya Müslümanlarının beraber hareket etmesidir.
Başkası yalan…
Dünyada ki bütün Uluslararası kuruluşlar,insan hakları örgütleri,dini kurumlar ve İslam dünyasının maşeri vicdanını,özellikle son günlerde Mısırda yaşanan hadiseler karşısında daha duyarlı olmaya ve yaşanan zulmü kınamaya yada duaya-bedduaya davet ediyorum.
Yaşanan katliam karşısında ABD ve AB’nin dilsiz şeytanlığı bizi şaşırtmamıştır.Görünen zaten o..
Ama inşallah zalimlerin akıttıkları kanda boğulmaları çok yakındır.
Mısır ve Suriye halkının üzerilerine gerçek mermilerle ve de kimyasal silahlarla saldırarak büyük bir katliam yapılmakta.
Bu yaşananlar insanlık dışı ve utanç vericidir.
Darbecilerin başında duran General Sisi ile Suriye’nin başında bulunan Esed arasında hiçbir fark yoktur.
Bunlar darbeci ve ülkesine ihanet eden eli kanlı birer canidirler.
Seçimle iktidara gelenleri silahla ortadan kaldırmaya çalışmak ve darbe yapmak çok yanlıştır.
Mısır’da yaşananlar artık darbe karşıtı direniş gösterilerinin ötesinde sivil halkın katliamına dönüşmüştür.
Sözde Mısır ordusu;Tüm dünyanın gözleri önünde kendi halkına karşı bir katliama girmiştir.
Esed’de aynı yolu izlemektedir.
Halkına kurşun sıkmaktan çekinmeyen bu zihniyetlerin Mısır’ı ya da Suriye’yi yönetmesi ve hizmet etmesi de mümkün değildir.
Darbenin başından beri meydanlardan ayrılmayan ve Ordu karşıtı gösteriler yapan Mısır halkı,kendi ülkelerinde ki demokrasiyi artık kanlarıyla yazmaya başladılar.
Artık bu katliamlara,vahşetlere ve karışıklığa son verilmelidir.
Her zaman mazlum Mısır ve Suriye halkının yanındayız.
Allah yardımcıları olsun..