Müsamere

Ahmet ALTAN

Erguvanları açmış bir şehirde yaşıyorum ve saçma sapan meseleler hakkında yazılar yazıyorum.

Talihim olsa Avustralya’da koyun yetiştirirdim ama biraz talihsizim.

Bu münasebetsiz memlekete düştüm.

Düşmekle kalmadım bir de buranın manasızlıklarını ciddiye almak zorunda olan bir işe merak sardırdım.

Dün memleketimizde “milli egemenlik” bayramı vardı.

Meclis’in açılışının bilmem kaçıncı yılını kutladık.

Bu bayram çocuklara adandığı için bol miktarda da çocuk vardı etrafta.

Zavallı oğlanlarla kızları da alet ediyorlar kendi manasızlıklarına.

Ünlü Fransız karikatüristi Sempe’nin çok güzel bir karikatürünü hatırladım, böyle bir dizi saçı başı dağınık çocuk, bir fabrikaya benzeyen okula sırayla sokuluyor, öbür taraftan saçları taranmış, cici bici giyinmiş, düzenli yaratıklar olarak çıkıyorlar.

Okul, onların çocukluklarını alıp yok ediyor.

Dünkü müsamereler de biraz öyleydi.

Güzel güzel giyinmiş çocuklara “büyükler” makamlarını terk ettiler.

Bence gene de en sempatik görüntü, Başbakan Erdoğan’ın ayakta durarak, Başbakanlık makamına oturmuş bir oğlanla kıza projelerini anlattığı sahneydi.

İşin müsamere kısmını tamamladıktan sonra “büyükler” Meclis’e gittiler.

Ve, gerçek ortaya çıktı.

Sayıştay denetçisi bir hanım başörtüsüyle Meclis’e gelip, bürokratlara ayrılan locaya oturmuştu.

Başörtüsü var diye kadını oradan apar topar çıkardılar.

Çünkü devlet “başı açık olanların” devletiydi, başı örtülü olanlara o devlette yer yoktu.

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.