Terör illa da silahlı olacak diye bir kural yoktur.Terörün değişik tip ve cinsleri vardır.
Geçici dünya hayatımızı sonlandıran olaylara terör diyoruz da, ebedi ve sonsuz olan ahiret hayatımızı mahveden, perişan eden ,en azından zedeleyen hadiseleri nedendir ki ,”es” geçiyoruz.
Daha çok uyanık ve hassas olmamız gereken, maneviyatımızı içten içe çökerten ve zehiri bal içinde sunan bu tür müstehcenlik terörüne dikkatimizi yoğunlaştırmalıyız.
Sizlere batılı ve kötü manzaraları çizmeyeceğim. Herkes görüyor onları zaten.Gayem,daha çok görüp te alıştığımız şeylere karşı uyanık olmamızı birazcık olsun temin etmektir.
Genel atmosfer bizleri etkilemesin! Ne kadar yapabiliyorsak, yangından ne kadar mal kaçırabiliyorsak onu yapalım.Bu tür olumsuzlukların temelinde imansızlık veya iman zayıflığı olduğunu da kabul edelim.!
Bundan yıllar önce Bediüzzaman Hazretleri, bugünleri görmüş gibi diyor ki: “Karşımda müthiş bir yangın var.Alevleri göklere yükseliyor.İçimde evladım yanıyor. İmanım tutuşmuş yanıyor. O yangını söndürmeye , imanımı kurtarmaya koşuyorum.”
İşte bu şuurla yaşamayı inşallah Cenab-ı Hak bizlere nasib eder.
Kendini dindar, muhafazakar veya en azından elinden geldiği kadar ibadetlerini yapmaya çalışan olarak bilen kişiler, o rezil, pespaye dizileri hatta hatta çoluk çocuğuyla birlikte izliyorsa, yaptığı ibadetlerden tat ve lezzet alabilir mi ? Günün birinde o tertemiz kalpli çocuğunu da yanında muhafaza edemeyecektir.
Asrın hastalığı olan müstehcenlik yangını evimizi de sarmadan, kesin tavırlı olmalıyız. Şayet bu konularda biraz gevşeklik gösterilirse, işin orada kalmayacağı kesindir. Çünkü imanımıza bir koldan değil çok kollardan hücum var.
Televizyona hakim olsak bile, internet, yazılı basın, okul ve arkadaş çevresi hemen devreye girip zehirini akıtabiliyor.Bütün bunlara karşı yapmamız gereken en önemli iş, çocuklarımıza o tür pespayeliklere karşı hassasiyet ve şuur vermektir.
Üniversiteyi veya iyi bir okulu kazanması için hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan anne ve babalar, bu konuyla ilgili acaba ne kadar bütçe ayırıyorlar.
Evet Aziz Dostlar !
Gerekirse özel eğitici tutup çocuğumuzun bunlara karşı hassasiyetini arttırmalıyız.Tabii ki önce anne baba olarak kendimiz vermeliyiz.
Bunu yapmak zor değil, emin olun zor değil ! sadece olay , çocuğumuza bir arkadaş gibi yaklaşıp dünyasına girmektir.Gerisi kendiliğinden gelecektir.Çünkü fıtrat, günahı reddeder, kabul etmez.
Nerden başlayalım derseniz? Önce KENDİMİZDEN… Çünkü aydınlanmayan aydınlatamaz.
Önce zihnimizi, kalbimizi, hayalimizi bir temizleyelim…Artık haram ve günahlar bizlere çirkin gelmeye başlayacaktır.İşte o başlangıç ve o olgunluk çok çok önemlidir.
Müstehcenliğe karşı hassas olma sınavı, hiçbir zaman bitmeyeceği gibi gittikçe şiddetleneceğe benziyor. Zaman nasıl gelişirse gelişin, sığınacağımız o kadar sağlam kaleler var ki, onların içine girersek, korunmuş oluruz.
İşte o kaleler KUR’AN ve SÜNNET’ dir.
ALLAH bizleri silahsız ve teçhizatsız hiç bırakır mı? Cenab-ı Hak yardımcımız olsun.!