Allah (c.c), hepimizin yar ve yardımcısı olsun. Cidden çok çetin, zor ve sıkıntılı bir asırdayız. Etrafımız işgal ve savaşlarla tam bir ateş çemberi.
Küfrün, şirkin ve zulmün zifiri karanlık gecelerin de yaşamaktan bunaldık. Suya hasret toplum gibi hayırlı sabahlara, hak ve adaletin aydınlığına özlem duyan acınası zavallı sahipsiz kalabalıklar topluluğu olduk!
Önce çobanımız ve öz anamız olan Hilafet merkezimiz Osmanlı Cihan Devletimizi yıkarak Coğrafyamızı küçücük devletçiklere böldüler! Ve kan ağlayan Coğrafyamızda, mayınlı sınırlarla ve vizelerle hapsedilmiş, birbirine haset ve düşman onlarca devletçikler oluşturdular.
Bu oyunla bölünen Müslüman Coğrafyasını, özünden uzaklaştırdılar, kimini Kapitalizm, kimini Sosyalizm, kimini Ateizm afyonlarıyla narkozladılar. Ve bu sayede Irkçılık, Particilik, Mezhepçilik, Tarikatçılık, Cemaatçilik bıçaklarıyla parçaladılar! Ve bu hastalıklar sebebiyle, birleşmemek üzere, birleştik!
Sınırlarla bölünen ve parçalanan İslam’a İsyan Âlemini, bahar rüzgârı oyunuyla şimdi yutuyorlar!
BOP (Büyük Ortadoğu’yu Parçalayıp yutma) Projesinin bir uygulaması olan “Bahar Rüzgârı” ise tam bir kıpkızıl hortuma dönüştürüldü. İşgaller, sürgünler, suikastlar, toplu katliamlar, toplu göçlerlerle yutulmaya devam ediliyoruz.
Aç canavarların kurdukları BOP sofrasında, yutulmakta olan milyonların çığlığına kulak veren, el uzatan ve kucak açan tek ülke Türkiye’mizdir!
Bilerek ve planlı olarak tam otuz yıldır hortlatılan PKK terörünü, sabır ve barış ilacıyla şimdilik önledik! Ama Suriye ve Irak’taki IŞİD vb. terör belasını hemen kucağımıza atıverdiler.
Kendilerinin besleyip büyüttüğü IŞİD ve benzeri taşeron terör firmaları eliyle Türkiye’mize büyük bir tuzak hazırlanmıştır!
İki yıl önce İktidarımızı, Suriye bataklığı konusunda “Aman Türkiyem Dikkat!” başlıklı yazımızla uyarmıştık. Ama İran ve Müttefiklerinin bizi arkadan hançerleyeceği hesap edilemeyince, Siyonist İsrail ve koruyucuları şer güçlerin tuzağına düşürüldük. Milyonlarca evsiz, barksız Suriyeli muhacirlerimize, şehit ve gazilerimize rağmen hâlâ Hain Esad ve rejimi yok edilemedi.
Şimdi de ülkemizin başını, daha da beter bir belaya sokacak yeni bir tuzakla karşı karşıyayız! Kendi besleyerek güçlendirdikleri IŞİD’e karşı başlatılan operasyonların karasal bölümünü Türkiye’ye ihale etmek istiyorlar.
İktidarımız, ne pahasına olursa olsun sonuçları çok vahim olan, bu ihalenin ‘taşeronluğunu’ asla kabul etmemelidir!
NATO Haçlı Kuvvetleri; cani hain Esad kendi halklarını bebek, çocuk ve yaşlı demeden hunharca bombalayarak öldürüp, şehirleri harabeye çevirirken ve ihanetlerine hâlâ devam ederken neredeler?
Ve NATO Haçlı Kuvvetleri, IŞİD canileri, Müslüman Özgür Suriye Ordusuyla savaşırken neredeydi?
IŞİD, petrol bölgelerini ele geçirinceye kadar yaptığı cinayetlere ve ihanetlere karşı susan NATO Haçlı Müttefikleri neredeydi?
Yeryüzünün en büyük terör örgütü İsrail yıllarca Filistinlileri acımasızca katlederken ve Gazze’de geçen ay binlerce masum insanı şehit ederken NATO Haçlı Kuvvetleri neredeydi! Ve hâlâ neredeler!
Bırakın, böyle ikiyüzlü NATO Haçlı Kuvvetleri yerin dibine batsın! Ortadoğu toprakları onlara Cehennem olsun İnşallah!
Yaptıkları ihanetler sebebiyle “bahar rüzgârıyla” aldattıkları bölge halkları şimdi, zalim Saddam, hain Esad ve Kaddafi dönemini bile Vallahi özler hale getirildiler!
Evet, Siyonistler ve Haçlılar, biz böldüler, parçaladılar ve şimdi yutuyorlar! Buna alet olan ve olmaya devam eden İran, IŞİD, Suud, el KAİDE, Mısır ve benzeri Ülke ve örgütlerini Allah (cc) asla affetmeyecek! Gelecek nesillerin ahı ve laneti daim onların üzerinde olacak! Yezitleri boykot edip, mazlum Hüseynilerin yanına geçinceye kadar başları belalardan asla kurtulmayacak!
Unutulmasın ki, ABD ve işbirlikçileri, Saddam bahanesiyle Irak’ta yaptıkları operasyon takvimini o gün 3 ay olarak planlamışlardı. Dün ise BM Kurulunda IŞİD’le mücadele takvimi 3 yıl olarak açıklandı. Sadece bu hakikat bile oynanacak oyunun perdesini kaldırmak için yeterli değil midir? Halen Irak’ta yaşananları düşündüğümüzde bu IŞİD belasıyla ülkemizi bekleyen tehlikeleri ön görmemek mümkün mü?
Allah (c.c) Ülkemizi ve iktidarımızı bu oyunlara alet olmaktan muhafaza buyursun. Mağdur ve mazlumların yanındaki şanlı duruşunu daim kılsın.
Selâm ve duayla