Nefsime uydum, Allah beni bağışlar mı?

Mehmet PAKSU

Ben 21 yaşında bir bayanım.

Nişanlanmak üzereyim. O kişiyi çok seviyorum. O da beni seviyor. Evin tek çocuğu. Sözleneceğim gençten önce İslam'a uymayan şeyler yaptım. Tövbe ettim, ama "Ya Allah kabul etmezse" diye korkuyorum. Bir de ileride bu benim karşıma çıkar mı?

Yürekten tövbe ediyorum. "Settar isminle ört, Gafur isminle bağışla" diye Rabbime yalvarıyorum. Kendisi hafız, ben de din kültürü öğretmenliği okuyorum. Yapmamam gereken şeyleri yaptım, nefsime uydum ama Allah beni bağışlar mı? Şimdi ne yapmalıyım? Ona hiç anlatmadım, beni nasıl biliyorsa öyle olmak istedim.

Çok uzun olan sorunuzu özetlemeye çalıştım. Öncelikle böyle bir yanlışı yapmaya imanınız müsaade etmemeliydi, böyle bir günaha girmemek için olanca gücünüzü harcamalıydınız.

Ama bir defa ruhunuz kirlenmiş, temizlemek için çalışıyorsunuz. Bu günahın hatırası ve izi zihninizden silinmese de mektupta ifade ettiğiniz kadarıyla evlenmenize bir engel yoktur.

Bu arada çok sık tövbe etmeniz ve yeterli dini bilgisi olan birisi olmanız vicdanen sizi çok rahatsız ediyor ve oldukça mahcup duruma düşürüyor.

Allah, yürekten tövbe edenlerin tövbesini kabul edeceğini, bağışlayacağını bildiriyor. Ama burada asıl olan mesele, aynı hataya ve günaha bir daha düşmemek/dönmemek, aynı yanlışı yapmamak ve nefsine hakim olmaktır. Yoksa tövbe ettikten sonra bağışlanmayan günah yoktur.

Kur'ân diyor ki: "O takvâ sahipleri, çirkin bir iş yaptıkları, yahut bir günahla nefislerine zulmettikleri zaman Allah'ı hatırlarlar ve günahlarının bağışlanmasını isterler. Zaten Allah'tan başka günahları bağışlayacak kim var? Onlar, işledikleri günahta bile bile ısrar etmezler." (Al-i İmran, 3:135)

Geçmişte olanları, bitenleri nişanlınıza anlatmanız doğru olmaz. Aksi halde aranızda güven alt üst olur. Bundan sonra artık kendinize çekidüzen vererek hareket edin.

İşlediğiniz günahın ileride karşınıza çıkacağı konusunda bir korkuya kapılmayın. İffetinizi, izzetinizi, edebinizi, hayânızı muhafaza ettikten sonra inşallah Allah'ın hıfzı altında olursunuz.

Özel sorunumuzu nasıl çözeceğiz?

Ben inançlı, beş vakit namazını kılan, 10 yıllık evli, 30 yaşında biriyim. Erken evlenmeme rağmen özel hayatımızdaki sorunlar, karşı taraftan dolayı bir türlü çözülemedi. Bolca göz zinası yaptım. Fakat en büyük korkum, gerçek zinaya yaklaşmaktır. Tövbe etmek, tefekkür ve oruç hepsini yapıyorum ama kurtulamıyorum.

Eşim bu konuyu çok önemsediğini, doktora gittiğini söylüyor ama 10 senedir değişen bir şey yok. Bazen oturup ağlasam da bu günahları tekrardan dolayı fasık olmaktan korkuyorum. İnternette ve TV'de de gözüm hep o tür yayınlara kayıyor. Eşimle konuşamıyorum bile... "Her şey o mu" gibi laflar ediyor.

Kendisi inançlı ve ilim almış birisi ama bu konuda soğuk, belki de aileden gelen psikolojik etkiler var. İkinci eşi bile düşündüm ama bu da eşimden habersiz olur. Ben ne yapmalıyım? Ne kadar tövbe etsem, bu düşünceleri ne kadar aklımdan atmaya çalışsam olmuyor...

Meseleyi o kadar sürüncemede bırakmaya, içinden çıkılmaz hale getirmeye gerek yoktur. Aile hayatının en önemli bir meselesi olan cinsel hayatınızı şimdiye kadar sağlıklı hale getirmeliydiniz.

Bunun ayıbı, utanması olmadığı gibi, eşinizin inisiyatifine bırakmanız da doğru değil. Oturup konuşacaksınız, çareler arayacaksınız, birlikte doktora, psikoloğa gideceksiniz, tedavi olacaksınız.

Evli olduğunuz halde gözünüzün dışarıda, yanlış yerlere takılması, bu kadar zor duruma düşmeniz, Cehennem korkusuna kapılmanız olacak şey midir?

Problemler çözmek için önümüze çıkar, sıkıntılar aşmak için karşımızda durur, engeller aşmak için dikilir.

Kendinizi yetersiz, çaresiz ve bitmiş görmeyin, çevrenizin, ailenizin de yardımını/aklını alarak bu problemi bir an önce çözün, rahatınıza bakın, huzuru yakalayın.

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.