O gizli el, silahlarını Türkiye'ye doğrulttu

İbrahim KARAGÜL

Sanki gizli bir el, Türkiye'nin ulaştığı her yeri karıştırıyor.

Onu gölge gibi takip ediyor, Türkiye kiminle iş tutarsa, yakınlaşırsa, kimi etkilerse ona müdahale ediyor. O güç, Türkiye'nin elini zayıflatmak için bilinen her yolu deniyor.

Türkiye'yi dışarıda da içeride de itibarsızlaştırmak, eski o aciz günlerine döndürmek istiyor.

Bu yüzden; son dönemde Türk dış politikasına yönelik sorgulamaları dikkatle değerlendirmek lazım. Türkiye'nin yeni bir güç/aktör olarak öne çıktığı, en azından ulaşabildiği ülkelerdeki karışıklıkları Türkiye'nin dış politik başarısızlığı olarak sunanlar aslında bir tür operasyon yapıyor.

Dışarıda Türkiye karşıtı cepheler kuruyor, içeride başarısızlık öyküleri servis ediyor.

Somali'de Türkiye Büyükelçiliği'ni hedef alan saldırı ile Libya'ya NATO müdahalesi döneminde Türkiye Büyükelçiliği'ne yönelik gösteriler aynı adresten çıkma. Libya'da Sarkozy'nin örgütlemesi, Fransız istihbaratının planlamasıyla kamuoyunda müthiş bir Türkiye karşıtlığı işlendi. Bunu yapanlar Avrupalı dostlarımızdı!

Ama tutmadı… Sarkozy'nin Libya ziyareti fiyaskoyla sonuçlandı. Türkiye etkisi daha da yaygınlaştı.

Bugünlerde Somali'de de benzer bir durum oluşuyor. Türkiye kamuoyunun yoğun destekleriyle, devlet millet Somali'ye akın etti. Okul, hastane, eğitim, sağlık, aklınıza gelen her alanda yatırımlar yapıldı. Türkiye Somali'yi ayağa kaldırmak istiyordu. Bu amaçla müthiş bir mücadele verildi, örnek bir yardım kampanyası yürütüldü.

Ama bir süre sonra işler değişti. Türkiye ile Avrupa ülkeleri arasında, özellikle de İngiltere-ABD-İsrail ile Türkiye arasında bir güç mücadelesi başladı.

Türkiye gibi bir ülke nasıl olur da Afrika'nın en kritik ülkesinde bu kadar etkili olabilir, halkın gönlünü kazanabilirdi?! Nasıl olur da, Avrupa ve ABD'nin yıllara dayanan etkinliğini birkaç yılda kırabilirdi?!

Türkiye'yi Somali'den çıkarmaya dönük çirkin bir süreç başlatıldı. Bu durum zamanla şiddet eğilimleri olarak Türkiye'ye yöneltildi. Artık bize saldırılar yapılıyordu. Hem de Somali'li örgütler üzerinden. Son olarak Büyükelçiliğimiz, hastanemiz saldırıya uğradı.

Bizi el üstünde tutan ülke neden, nasıl bu hale gelmişti?

Birkaç yıl önce, 'Türkiye'nin bölgedeki nüfuz alanını genişletmesine en çok dostları karşı çıkacak. Şimdi suskun göründüklerine bakmayın. Birkaç yıl içinde açıktan Türkiye'ye tavır alacak hatta tehdit edecekler' diye yazmıştım.

Öyle de oldu… Ortadoğu'da her ülkede, Kuzey Afrika'da, ve Orta Afrika'da, Türkiye nereye ulaşmışsa karşısında bir cephe buldu. Bu cephe, ulaştığı ülkelerden kaynaklanmıyordu. Aksine orada el üstünde tutuluyordu. Cephe; kendi müttefikleri, Avrupalı dostlarıydı.

El Kaide ya da Eş Şebab… Siz arkasındaki güçlere bakın. Somali işgalini yapan ülkeler bu ülkeyi Türkiye'ye bırakmak istemiyor. Devamı da gelecek. Türkiye'ye ait unsurları tasfiye etmek, Türkiye ile ortaklık yapanları ortadan kaldırmak isteyecekler.

Suriye'de, Irak'ta, Mısır'da, Tunus'ta, Somali'de hatta Balkanlar'da Türkiye karşıtı güçlü cepheler inşa ediliyor. Yeni ittifaklar kuruluyor, örgütlere Türkiye karşıtı ihaleler dağıtılıyor.

Bu, Türkiye'nin gücünü gösterir. Etkinliğini, dinamizmini, yeni bir siyasal yol çizdiğini ve çevresini buna dahil ettiğini gösterir.

Bunu iflas gibi sunanlara inanmayın.

Dışarıda oluşturulan bu yeni cephe ile içerideki oluşturulan cephe, yürütülen operasyon birbirini tamamlıyor. Aynı ellerin ürünü, aynı amaçlar için planlandı.

Arap Baharı dediğimiz, özgürlük eksenli yükselişi darbeci bir harekete dönüştürenler, Ortadoğu'daki bu yeni çıkışı durdurmaya çalışıyor. İlham verici rolü için Türkiye'yi cezalandırıyor.

O güçler şimdi de, Arap baharının etkilediği bütün ülkelerde darbeler planlıyor, özgürlük seslerini sonuna kadar kısmak istiyor.

Mısır'da işledikleri cinayeti, bütün Kuzey Afrika ülkelerinde de işlemek, bu ülkelerde de darbeler tezgahlayıp Arap Baharı diyen herkesi cezalandırmak istiyor.

Bu yeni kabusa dikkat edelim. Batı başkentlerinden beslenen bu felaket bizim ülkelerimizi yeniden ele geçirmeye çalışıyor.

Bu yüzden Mısır direnmeli. Direnişin öncüsü olmalı. Bu direnişi kırmak için bütün çirkinlikleri destekliyorlar. Mısır'ın direncini kırmak, Somali'yi yeniden ele geçirmek, Arap Baharı'nı tersine çevirmek ve Türkiye'nin yüz yıllık uyanışının önüne geçmek.

Hesap bu... 

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.