Olaysız haber olmaz sloganıyla yola çıkalı yaklaşık olarak 10 yıl oldu. Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar ama Olay53.com’la birlikte Rize’de İnternet Haberciliğine renk geldi. Rizeli haber okur hale geldi. Bazı okuyucularımız İşi o kadar abarttı ki ambulans ve itfaiye olay yerine giderken telefonlarımız susmaz oldu. "olay" nerde olay var.
Okuyucularımızın beklentisi bizleri daha çok haber, daha hızlı haber noktasında kamçıladı. Bizlerde durmadık , durmayacağız. Daha çok çalışacağız. Tabii bizden sonra haber sitesi sayısı anormal bir şekilde arttı. Haftalık site, bayramlık site, seçimden seçime haber eklenen sitelerle birlikte sayı 100’ü buldu. Ben bile takip edemez hale geldim. Ama bizim için hepsi okuyucu. Ne kadar çok site o kadar çok takipçi demek. Dost sitelerden ricamız, bizden kopyaladıkları haberlerin altına kaynak belirtmeleri, olay53'e iftiralar atan site ve yerel gazeteler haberlerimizi kullanmayın.
Olay53 basın ve Rize camiasında gerçekten olay oldu. Herkesin bildiği ama kimsenin dokunamadığı haberlerle ses getirdi. Ancak sektörde rantlarına taş koyduğumuz ciğeri beş para etmeyen, bukalemun, şeref ve haysiyetini iki kuruşa satanlar bizleri sistem dışına atmak için neler yapmadı ki... Dandanika kuşu misali her dala atlayan sözüm ona kağıt üzerinde gazeteci kişiler bütün imkanları kendilerine sunulmasını adeta Rize’yi kendi tekellerine almaya çalıştı. Derneğe ait olan binada olay53'e iki gün önce ofis ve dernek yönetiminde yer almayı teklif edenler olumsuz yanıt alınca iki gün sonra "bunlar gazeteci bile değil" herkes kendi işini yapsın diyenleri de gördük. Kurumlara faks çekerek ve mail atarak olay53’ün katıldığı toplantılara katılmayacağız deklarasyonlarına ve emrivakilerine de şahit olduk. Ama bizler sinek sesi ve matbaa makinelerinin gürültüsüne alışık olduğumuz için önemsemedik. Kraldan çok kralcılarla uğraştık.
Bu arada bukalemunlar bizi çok iyi takip ettiklerinden ziyaretlerimizden ve de okuyucularımızdan çok rahatsız olmuş, olmaya da devam ediyorlarmış. Onlara tavsiyem hemen bir deklarasyon yayınlasınlar. Hatta "İMDAAATT!" diye bağırsınlar, biz onların olduğu toplantılara katılmayacağız desinler. Olmadı!.. Bizim yaşadığımız Şehirde bile yaşamasınlar. Onların müdürleri gibi çekip gitsinler....
Köşe yazılarında başkalarının yazılarını kullanan, attıkları imzaların bile arkasında duramayan, menfaat icabı yalakalık ve koltuk sevdası ve yazdığı köşe yazıları ve haberlerle kurumlarla iş gören kişi ve haberleri sitemizden çıkardık. Bu kişilere müeebbet hapisle kapılarımızı kapadık...
Tabii Dile kolay... Az değil... Yaklaşık 10 yıl boyunca hiç bir kurumdan maddi destek ve çıkar amaçlı haber yapmadan ayakta durmak herkesin harcı değil. Açıkcası bunu yaşamayan anlamaz. Hobi olarak başladığımız internet haberciliğinde azmimizin ve dik duruşumuzun meyveleri olarak Olay53'ü Rize'de zirveye taşıyan ve zirvede tutan siz okuyucularımıza teşekkür ederiz.
Herkes bu işi para için yapmadığımızı çok iyi biliyor. Çünkü para ile iş yaparsan haber yazamazsın. Ama belgesiz sualsiz, kişilerin oturduğu yerden birilerini karalamasına da müsade etmeyiz. Herkes makam mevki ve iş peşinde... Bizim bu rantlara girişmememiz herkesi şaşırttı, rakiplere de farklı kılıflar uydurma fırsatı verdi. Çünkü alışık değildiler. Bizim rant, menfaat ve para peşinde olmadığımızı onlarda biliyordu. Bizim derdimiz Yeşiller diyarı Rize. Çay ve Çaykur bizim can damarımız dedik... Biz üreticiyiz dedik. Müdür bügün var yarın yok dedik...Çakallar hemen atladı. Niye!... Çaykur demek para demek. Allah’a şükürler olsun. Bugüne kadar üreticisi olduğumuz Çaykur’dan verdiğimiz yaş çay ücreti dışında bir kuruş para almadık ve de istemedik. Kurum Zarar görmesin diye aleyte kazanabileceğimiz dava olmasına rağmen dava açmadık. Çünkü kurumda yanlış kararlara imza atanların Rize'de yaşamayacağını biliyorduk. Sadece açılan 300.000 ₺'lik davalarda kendimizi savunduk. Şu ana kadar kaybettiğimiz dava olmadı. (Tabi didinin 2 kere toplatıldığının belgelerle onaylanmasına rağmen erişim yasağı alınan haberlerimizi saymıyoruz. Bu kararları verenlere Hakkımızı da helal etmiyoruz.)
10 yılda reklam, organizasyon vede matbaa işleri adı altında görme, işitme, duyma misali üç maymunu oynayarak ücrette almadık. Tabi doğru bildiğimiz vede yazdığımız her cümlenin arkasında durduk.
Hiç unutmuyorum! Genel müdür 6 bin ton çay aldığı günde bulduğu bir demet (tahmini 150 gr) çayı canlı yayında ekranda bas bas bağırarak, hem de canlı yayında, Tüm Türkiye önünde gösterirken, efendim biz kereste fabrikası değiliz, üretici bize odun satıyor derken Çaykur imajını düşünen yoktu. Ne hikmetse kuru çay fiyatlarına yapılan yüksek orandaki zam haberlerini yaptığımızda kurum itibari zedeleniyordu. Ne diyelim biz Rize’de yaşıyor vede yaşıyacağız. Bizim başka bir RİZE'miz yok! İlde tüm kurumlarda biri gelir, biri gider. Doğruluğumuz anlaşılıyor ama herkes kişiye değil makama hürmet ediyor. Bunu örneğini yakın zamanlarda gördük, görmeye de devam ediyoruz.
Unutmadan! şunu da belirteyim... ne hikmetse Çaykur Eski Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu herhalde görevden alınacağını bilerek iki ay önceden Rize’de ikametgah etmesine rağmen adresini İstanbul’a aldırmış bile. Neyse ne diyelim yolu açık olsun. Kendilerine yeni görevlerinde yada emekliliklerinde bol bol vicdan muhasebesi yapmalarını tavsiye ederiz. Zira kendisine de hakkımızı helal etmiyoruz.
Neyseki 10 yılda dostumuzu da, postumuzu da , dost kılıklıları da tanıma fırsatı bulduk.
Geceli gündüzlü özverili bir şekilde güncellediğimiz adeta bir çocuk gibi büyüttüğümüz İnternet sitemizi yazılı mecralara taşımak için çok uğraştık. Ama doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar. Olumsuzlukları dile getirmek gelir kapılarını kapattığından fırsat bulamadık. İlde gelişen sürpriz olaylar, seçim ve Rizespor’umuzun süper lige çıkmayı garantilemesi, yıllarca niyetimizde olan Rize Olay Gazetesini yayın hayatına geçirme imkanı sundu. Farklı bir sistemde basmayı düşündüğümüz gazete konseptini şimdilik siyah beyaz olarak başlattık. 30 Nisan 2018 Pazartesi günü başladığımız ilk baskımızı sorunsuz bir şekilde gerçekleştirdik. Bugün 11.sayımızla okuyucularımızın karşısına çıktık. Yeniliklerle devam edeceğiz.
Çok bilmiş kişiler gibi baskı detayları ile kimseyi yorma niyetimiz yok. Rize ticaret olarak vede mesleki olarak zor bir şehir. 44 yıllık baba mesleği matbaacılık işiyle iştigal ettiğimiz için mesleğin zorluğunu ve de renk kavramının ne olduğunu çok iyi biliyoruz. Maliyet kavramı ayrı kategori...
Bu arada Rize’de haberciliğin ne olduğunu ve desteklerin nasıl yapıldığının hepsini gördük. O şekilde yapsak ilk günden renkli gazete ile baskıya girerdik. Maliyetler bire dört. Bizler bugüne kadar nasıl geldiysek bundan sonrada mağduriyet yaşayanlar ve haksızlığa uğrayanların yanında yer alarak imkanlarımız kadar yaşamaya razıyız. Rize'de Maalesef gazete okuma kültürümüz çok zayıf. Tabi burada sadece okuyucu hatalı değil. Belki abilerimizi eleştirmiş olacağız ama Rize'de yerel anlamda 10'nun üzerinde gazete olmasına rağmen, okunacak gazete sayısı parmakla gösteriliyor.. Tasarım ve haber olarak bakarsak 10 üzerinde sıfır verilir. Gazeteler renksiz olabilir ama lütfen Gazeteleri gazete haline getirelim..
Gazetemiz Rize’de dağıtılmaya başlandı. Şu an 50.Yıl Bakkalı, Karakan Büfe ve Velioğlu Büfe'den alabilirsiniz. Kimseye gebe kalmadan, daha okunabilir ve kaliteli gazete için vede yayın hayatına daha kuvvetli devam etmemiz için tüm okur ve esnafımızı gazetemize abone olmaya davet ediyoruz. Kongre ve Kayıp ilanlarınızı yayınlatmak için bizi arayabilirsiniz.
Bu arada bizleri devamlı takip eden, Rize’nin En Güncel İnternet Haber Sitesi ünvanını kazandıran okurlarımıza teşekkür ederiz.
Selam ve Saygılarımızla...