Bismillahirrahmanirrahıım
Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allahımıza hamd; Başöğretmenimiz, Önderimiz, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehl-î Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Hocalarımıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olanlara, Din ve Vatan muhafızı Gazi ve Şehidlerimize salat ve selam olsun!
Asla değiştirilemez ve değiştirilmesi asla teklif dahi edilemez olan Ana Yasamız ve Ana Hayat Yasamız Kur’an-ı Kerim’e kavuştuğumuz Ramazan-ı Şerif ayımıza Namaz, Dua, Sadaka ve Oruçlarımızla girdik elhamdülillah!
Bir ayı, 11 aydan ve bir geceyi bin aydan hayırlı ve üstün kılan Kur’an-ı Kerim’e kavuşmanın Bayramını ve şükrünü Savm (oruç), Salat, Salavat, Sadaka, Sadakat ve Sabırla eda edeceğiz İnşAllah.
“Ey İman edenler! Ey İnananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, Allah’a karşı gelmekten sakınasınız ve daima Kulluk Bilinciyle yaşayasınız diye, sayılı günlerde (Ramazan-ı Şerif ayında) size de farz kılındı..” (Bakara S.183)
Farsça olan Oruç’un Arapçası Savm (Sıyam), Türkçesi ise bir şeyden uzak durmak ve bir şeye karşı kendini tutmak ve korumaktır!
Oruç İbadeti; tan yerinin ağarmasından (İmsak Vaktinden) Güneşin batmasına kadar Müslümanların yemeden, içmeden ve helal olan eşiyle cinsi münasebetten kendini alıkoyması ve nefsine bazı helalleri Allah için yasaklaması ve tüm haramlardan kendisini korumasıdır! Bu sebeple riyası ve gösterişi olmayan tek İbadet Oruç’tur! Hiçbir silahlı güç insanlara oruç misali bir yasak getiremez! Bu eylem ve bu emir sadece Allah aşkı ve sevgisiyle yaşanır!
Oruç; imsak öncesi ve iftar sonrası yeme ve içme yani oburluk yarışması asla değildir!
Oruç, nefis terbiyesidir! Merhamet ve sosyal yardımlaşma tatbikatıdır! Malın, mülkün ve makamların geçici olduğunun ve canlarımızın acziyetinin itirafıdır!
Gücün, kuvvetin ve her şeyin yegâne sahibinin Allah olduğunun itirafıdır!
Her sene on bir ay yorulan vücutların, şirkin ve küfrün tasallutuyla kirlenen düşüncelerin, günahla ifsat olan kalplerin ve azan nefislerin ıslahının, terbiyesinin ve vücudumuzun rektefesinin en büyük İlacı Oruç İbadetidir!
“Nice oruç tutanlar vardır ki, orucundan kendisine kuru bir açlıktan ve susuzluktan başka bir şey kalmaz! Geceleri nice namaz (terâvih ve teheccüd) kılanlar vardır ki, namazlarından kendilerine kalan, yalnız uykusuzluktur.” Hadis-i Şerifinde belirtildiği gibi boşa kürek çekmek istemiyorsak sadece midelerimizle değil tüm azalarımızla oruç İbadetini ifa etmeliyiz!
Birbirimizi affederek, barışarak, mazlumlara, mağdurlara, yolda kalmışlara sadaka, zekât yardımlarımızla merhamet ederek, batıl yolları bırakıp daim Hak yolda yürüyerek, yalanı, gıybeti, iftirayı dillerimize yasak ederek, faizden, içkiden kumardan ellerimizi çekerek, haramlara bakmaktan gözlerimizi çekerek, şirk, küfür ve her türlü beşeri ideoloji ve izm pisliklerini kalbimizden çıkararak; kalbimizle, gözümüzle, dilimizle el ve ayaklarımızla oruç İbadetini yerine getirmeliyiz! ki;Sevgili Peygamberimiz (s.a) Efendimizin “Her kim inanarak, şartlarını yerine getirerek ve karşılığını sırf Allah’tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa, onun geçmiş günahları bağışlanır” müjdesine kavuşalım!.
Şiddetli sıcaklık, yakan ve kül eden manasına gelen Ramazan; kabul olunan oruçlarımız, fitre, zekât, sadaka gibi hayırlarımız ve Allahımıza samimi istiğfar (itiraf) ve tövbelerimiz sebebiyle kul hakları hariç tüm büyük, küçük, gizli ve aşikâr geçmiş günahları yakıp kül eden büyük bir fırsat ayıdır!
Netice; “İnsanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın indirildiği Ay, Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah, size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.” ( Bakara S.185) ilahi mesajıyla afiyet, sıhhat ve sağlığımızın şükrü yani teşekkürü olan Oruç İbadetimizi ifa etmeliyiz. Rabbimiz Allah kolaylaştırsın.
“...Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumdan bize bir kurtuluş yolu lütfeyle! Ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır” (Kehf S. 10)
“Ey Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ve güzellik ver! Ahirette de iyilik ve güzellik ver! Ve bizi Cehennem azabından koru” (Bakara S. 201)
“Ey Rabb’imiz! Hesabın görüleceği o dehşetli Ahiret gününde beni, ana - babamı ve bütün inananları bağışla!”
“Allahım sen affedicisin, cömertsin ve Affetmeyi seversin” dua ve niyazlarıyla İmsak ve İftarlarımızda sadece bir ay gündüzleri değil, tüm aylarda gece ve gündüz açlıkla ve yoksullukla mücadele eden mazlumların feryatlarının ve çığlıklarının hatırlanması dileğiyle Allah’a emanet olun!
Hak, Adalet, İlim, İman ve Terbiyeyle oluşacak ahlak ve İrfan toplumuyla Fethin sembolü Ayasofya’mızın açılması, Mescid-i Aksa’mızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız ve Bin aydan Hayırlı Kadir Gecesini içinde barındıran evveli Rahmet, ortası günahlardan Mağfiret ve sonu Cehennemden Azad (kurtuluş) olan Ramazan-ı Şerif ayımız hepimize mübarek olsun. Selam, sevgi ve duayla...
Not: Tüm kardeşlerimize;
“Ey belaları def eden Allahım! Bizden belaları def eyle! Allah, koruyanların en hayırlısıdır!
O Allah, merhametlilerin en merhametlisidir! Allahım! Senin her şeye gücün yeter!” Amiin. Duasını her namaz sonrası, her İmsak ve İftar’da tavsiye ediyoruz.