Osmanlıcasız ve Cumasız “Dindar Nesil” olmaz!

Şevki YILMAZ

Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allah’ımıza hamd; Önderimiz, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mümin kardeşlerimize, Din ve Vatan muhafızı Şehid ve Gazilerimize salat ve selam olsun! 

Ana Hayat Yasamız Kur’an-ı Kerim’in Surelerinden biri de Cuma suresidir! Yani toplanma günü! 

Halkın biat ettiği, yani seçtiği İdarecileriyle Siyasi Askeri, İktisadi ve Sosyal bütün meselelerin ve problemlerinin görüşüldüğü bir toplanma günüdür Cuma! Zalim Yezid’in İktidarına kadar Hutbeleri daima Başkentte Halifeler, şehirlerde ise Valiler okumuşlar ve her Cuma Hutbede vatandaşın sorularına cevap vererek hesap vermişlerdir! 

İngilizce’de (Friday) Almanca’da (Freitag) Hollandaca’da (Vrijdag) ve diğer bazı lisanlarda Cuma gününe Boş gün yani tatil gün denilmesi Cuma Gününün bütün Peygamberlere gönderilen tek Dinin İslam olduğunun en büyük delilidir! 

Asılları İslam iken devrin Papazları tarafından Hristiyanlığa dönüştürülünce Cuma günü Pazar Gününe, Yahudilikte de Hahamlar eliyle Cuma Cumartesi gününe dönüştürüldü! 

“Ey iman edenler! Cuma günü namaz için Ezan ile çağrı yapıldığı zaman, alışverişi bırakın. Allah’ı anmaya hemen koşunuz! Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır. Cuma Namazını kılınca, artık yeryüzüne dağılın. Ticaretinizi yapın, işinize bakın. Allah’ın lütfundan isteyin. Allah’ı çok zikrederek şükredin, Allah’a çokça ibadet edin, Allah’ın dinini, şeriatını çokça anlatın. Umulur ki, kurtuluşa, ebedî nimetle mutluluğa erersiniz.” (Cuma S.9-10) İlahi talimatı asırlarca Anadolu topraklarında Cuma Günü tatildi! 

Milletimiz, Dinini öğrenmesin diye bin yıllık Selçuklu ve Osmanlı Alfabesini 1928 yılında kaldırıp yerine eski Yunana ait Latin alfabesini Türkçe diye yutturan CHP zihniyeti; Müslümanlar, bir araya gelmesinler buluşmasınlar ve sohbet dinlemesinler diye de 1935 yılında Cuma Tatilini Pazar’a çevirdiler! 

Merhum Şairimizin, “Bak bize bir nazar oldu! Cumamız Pazar oldu! Ne olduysa hep azar azar oldu!” dediği acı gerçeği, ihaneti, zulmü bu Ülkeden ne zaman kaldıracağız? 

Cuma Namazı saatlerini, Seferilik, Sağlık, Savunma ve İtfaiye gibi zaruri kurumlar dışında tüm daire ve Okulların ve İşyerlerinin tatil edilerek Müslümanların bu mühim Cuma Namazı İbadetinin önündeki engelleri ne zaman kaldıracağız! 

Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimizin “Birtakım insanlar ya Cuma namazını terk etmeyi bırakırlar yahut da Allah onların kalplerini mühürler, artık gafillerden olurlar.” “Her kim önemsemediği için üç Cuma Namazını (mazeretsiz veya kasten) terk ederse, Allah onun kalbini mühürler” buyurduğu uyarılara İş Yerlerimiz, Dairelerimiz, Okullarımız ve Üniversitelerimiz ne zaman uyacaklar?

Cuma Namazı saatinda trafik ne zaman duracak? Cadde ve sokaklar ne zaman boşalacak? İş yerleri ne zaman kapanacak? Sorularının cevabı: İmanlı, ahlaklı, dürüst, sadık, Din ve Vatansever “Dindar Nesil” yetiştirildiği zaman! 

Asırlık zulüm yasaklarının bir kısmını kaldırmayı başaran İktidarımız hâlâ devam eden birçok yasağın başında olan Osmanlıca ve Cuma Yasağını kaldırmadan Din ve Vatansever Nesil yetiştirilmesi çok zordur! Ve hayaldir! 

Bunun için iktidarımız Osmanlıcayı Okullarımızda mecburi ders yapmalı ve Pazar tatilini yeniden Cuma’ya çevirmelidir! 

Okullarımızda Osmanlıcayı öğretmek için Üniversitelerimizde Osmanlıca Öğretmenlik Fakülteleri mutlaka kurulmalıdır!

Özlenen ve her zaman tekrar edilen “Dindar Nesil” projesi laftan eyleme dönüştürülmelidir! 

Bunun için; 

Milli Çizgideki Siyasi Parti ve Sivil STK’larımız, Sendikalarımız Osmanlıca ve Cuma Tatili konusunda taleplerini ısrarla artırmalıdır! Bu İmanımızın, Din ve Vatanseverliğimizin gereğidir! 

Ülkemizde nüfusları yüzde biri geçmeyen Hristiyanlar için Pazar günü, azınlığın azınlığı olan Yahudiler için Cumartesi günü tatilken yüzde doksan dokuz Müslüman çoğunluğun Cuma günü tatil edilerek “Öz yurdunda garipsin! Öz yurdunda Parya!” esaretinden kurtulmalıyız! Ve Osmanlıcayı mecburi ders ederek Atalarının eserlerini okuyamayan ve anlamak için tercüman tutmaya mahkûm edilmiş biz torunlarını artık bu esaretten kurtarmalıyız! 

Dış ve İç entrikacılarının tüm şeytani şer oyunlarını bozacak olan ve planlı bir şekilde yeniden başlatılan mutfak yangınını söndürmekle beraber, İslam Medeniyetinin önündeki tüm engelleri kaldırmaktan geçtiği gerçeğini anlayabilme ferasetini, basiretini Allahımız hepimize lütfetsin. Amiin 

Nefsimizde, Ailemizde ve Ülkemizde “İslam Sözleşmesi”nin uygulanması, Mescid-i Aksa’mızın Osmanlıcanın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız mübarek olsun. 

Selâm, sevgi ve duayla... 

Yorum Yap
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.