Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allahımıza hamd; Eşsiz Önderimiz, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehl-î Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Hocalarımıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi Olanlara, Din ve Vatan muhafızı Gazi ve Şehidlerimize salat ve selam olsun!
Çok özlediğimiz İslam Medeniyetimizde Cami, Camia, Cemaat ve Cuma aynı kökten gelen bizim dirliğimizin, birliğimizin ve beraberliğimizin kopmaz ve koparılamaz direkleridir! Sevginin, aşkın merhametin, muhabbetin, uhuvvetin ve güzel ahlakın kazanılmasının en mühim mektepleridir!
Mescid-i Haram (Beytullah)’ın yeryüzündeki şubeleri Camilerimizle, İlmi kurumların bütününü içine alan Camialarımız (İlim Kurumlarımız) acilen barışarak aslına ve asıl görevlerine döndürülmelidir!
Mescid-i Haram, Mescid-i Nebevi ve Mescid-i Aksa isimli Mescidlerimize zerre gölge düşmesin diye saygı ve hürmetten dolayı ibadethanelerine Mescid yerine, Camii ismini veren bir ecdadın ahfadı Necip bir Milletin torunlarıyız elhamdülillah!
Bilhassa Ortadoğu’da ‘’Üniversite’’ kelimesi yerine kullanılan “Camia” İlmin zirve merkezidir!
Cemaat ise; Irk, Renk, Dil, Mezheb, Meşrep ve Tarikat ayırımı yapmadan bir binanın tuğlaları ve bir vücudun azaları gibi yek vücud toplum yani Ümmet Olmanın adıdır!
Cemadat bir toplum olmaktan kurtulmak istiyorsak, Camii İle Camia (Üniversite) el ele vererek Devletimizin sınırsız desteğiyle Din ve Vatansever Cemaat (Ümmet)’i oluşturacak bir nesil yetiştirmekle sorumludurlar!
Eşsiz Önderimiz Hz. Muhammed (s.a.v) Efendimiz; “İnsanlardan iki sınıf var ki, onlar salâha ererse (düzelirse) insanlar da salâha erer; onlar fesada girerse insanlar da fesada girer! (ahlaken bozulurlar) O İki sınıf Âlimler ve Amirlerdir (yöneticiler!)” buyurarak, Cami ile Camianın en önemli görevlerinin İlimli, İmanlı, Dindar ve Vatansever bir Ahlak nesli yetiştirmek olduğunu ikaz buyuruyorlar!
Hak, Adalet, Ehliyet, Emanet ve Sadakat ilkelerinden canı pahasına asla taviz vermeyen Ahlaklı Siyasetçi, Ahlaklı Yönetici, Ahlaklı Yargıç, Ahlaklı Tüccar, Ahlaklı Tabib kısaca Ahlaklı bir İman toplumu oluşturmak için çalışmak hepimizin İmani ve vicdani görevidir!
“Varlığım, Dinimin ve Vatanımın Varlığına armağan olsun!” şuurunda Cami ve Camia gençliğini Ana Ocağından itibaren acilen yetiştirmeliyiz!
Bilhassa Büyükşehirlerin “Kentsel Dönüşüm” Projesinden önce “Gençsel Dönüşüm” Projesini hayata geçirerek Cami ve Camia gençliği seferberliğine acilen başlamalıyız!
Nemelazımcı, vurdumduymaz, sorumsuz, Kumarhane, Meyhane, Diskotek, gençliği yerine Cami ve Camia gençliği seferberliğine acilen başlamalıyız!
Esrar, eroin, alkol bağımlısı genç yerine, Allah’a Kul Bağımlısı Cami ve Camia gençliğini Ana Ocağından itibaren acilen yetiştirmeliyiz!
Batı taklitçisi, Avrupa ve Moda bağımlısı gençlik yerine Din ve Vatan bağımlısı Cami ve Camia gençliğini Ana Ocağından itibaren acilen yetiştirmeliyiz!
Giydiği tişörtlerinde, kulaklıkla dinlediği müziklerde bile manasını bilmediği ve kendilerini tanımadıklarıyla övünen gâvur aşığı gençlik yerine; özlenen Milli Kültür, tarih ve Medeniyet aşığı Cami ve Camia gençliğini Ana Ocağından itibaren acilen yetiştirmeliyiz!
Sözün ve yazının üstadı Necib Fazıl Merhumun ifadesiyle “Dininin, dilinin, beyninin, ilminin, ırzının, evinin, kininin, öcünün davacısı bir gençlik... Halka değil Hakk’a inanan, Meclisinin duvarında “Hakimiyet Hakk’ındır” düsturuna hasret çeken, gerçek adaleti bu inanışta ve halis hürriyeti Hakka kölelikte bulan..!” Cami ve Camia gençliğini Ana Ocağından itibaren acilen yetiştirmeliyiz..
Ve yıllar önce “Özlenen Gençlik!” başlığıyla yazdığımız gibi Dünya’yı Ahiret’in ekin tarlası ve Allah’a kulluk mekânı seccade gibi gören, ölüme ve Ahiret’e bir nefes kadar yakın olduğunu hiç unutmayan bir gençlik! Evet, vakit geçmeden ve vatan gemimiz, içimizdeki eyyamcı Batı aşığı ve uşağı nesil tarafından batırılmadan yukarıdaki erdemlere sahip bir gençlik için devletimiz milletimizle el ele vermeli!”
Diyanet, Emniyet, Gençlik ve Spor, Kredi Yurtlar ve Milli Eğitim kurumları acilen derini uykudan uyanarak, Milli seferberlik ilan etmeli!
(Başta İktidarımız ve Milli Medyamız olmak üzere) TÜGVA (Türkiye Gençlik Vakfı),Türgev, Birlik, Medeniyet, MTTB, Manevi ve İktisadi Kalkınma Vakfı (MİKAV), Anadolu Milli Gençlik, İlim Yayma, Ensar, Aziz Mahmud Hüdayi, Safa, Semerkand, İsmailağa, vs. (Din ve Vatansever tüm) vakıflarımız, Milli Sendikalarımız ve İşveren Kuruluşlarımız vs. Sivil Toplum örgütlerimiz, milli çizgideki Siyasi Partiler büyük bir dayanışma içinde acilen birleşmeli! Ve gençlerimiz “Müslüman Genç!” kimliğimizle tüm şehir, ilçe, kasaba köy, mahalle ve tüm okullarımızda acilen örgütlenmeli! Esrar, eroin, alkol, kumar, fuhuş ve kapitalizm, sosyalizm, laisizm ve Türkçülük, Kürtçülük gibi faşizm zehirleriyle yutulmak istenen nesillerimize “Müslüman Genç!” kimliğiyle acilen sahip çıkmalıyız. Eski Türkiye’nin; materyalizm, laisizm eğitim bataklığında çırpınan çarpık nesillerle, “Yeniden Büyük Türkiye” idealinin asla gerçekleşemeyeceğini artık anlamalıyız!””
Bizim asırlık Nutuklara, palavralara ve payandalara ihtiyacımız yoktur! Muhtaç olduğumuz Kudret ve Kuvvet İmanımızda ve İmkânımızda mevcuttur!
Allah (c.c), Cami ve Camia içinde ve etrafında; İlim, İman, İslam, İhlas, İhsan, İnfak ve güzel Ahlak neslini yetiştirmede daim yar ve yardımcımız olsun!
Hak, Adalet, İlim, İman ve Terbiyeyle oluşacak ahlak ve İrfan toplumuyla Fethin sembolü Ayasofya’mızın açılması, Mescid-i Aksa’mızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle Cuma Bayramımız kutlu olsun.
Selâm, sevgi ve duayla...