Panik atak en kısa tanımıyla ani olarak ortaya çıkan endişe ve kaygı nöbetidir. Bu endişe ve kaygı nöbeti kişinin vücudunda bazı fiziksel belirtilerle kendini gösterir, bu yüzden çoğu zaman kişide yoğun bir korku ve rahatsızlık duygusu yaratır. Bu yoğun korku duygusu içinde kişi, çok kötü bir şey olacağını, onun için sonun geldiğini, öleceğini ve kalp krizi geçireceğini düşünür. Bu şekilde yoğun bir korku içinde olan kişi doğal olarak o ortamdan kaçmak, uzaklaşmak ister, yardım alacağı bir hastaneye gitmek ister. Çoğu zaman gidilen bir acil serviste herhangi bir girişimde bulunmadan bu belirtiler geçer ve kişi kendini daha iyi hisseder.
Panik atak sırasında aşağıdaki belirtiler görülebilir. Genel olarak kişiler nöbetleri sırasında bu belirtilerde 7-10 arası belirti yaşamaktadırlar.
-Çarpıntı, kalp atışlarını duymak
-Terleme
-Titreme ya da sarsılma
-Nefes darlığı ya da boğuluyor gibi olma
-Soluğun kesilmesi
-Göğüs ağrısı ya da göğüste sıkıntı duyma
-Bulantı ya da karın ağrısı
-Baş dönmesi, sersemlik hissi, düşecekmiş gibi olma
-Dış dünyaya da kendisi gerçekliğini kaybetmiş gibi hissetme
-Kontrolünü kaybedeceği ya da çıldıracağı korkusu
-Ölüm korkusu, uyuşma duygusu, üşüme, ürperme ve ateş basması.
Danışmanlık merkezine başvuran 46 yaşındaki Serhat Bey’in ilk panik atağı, boğaz köprüsünden arabasıyla geçerken başlamıştı. Sabah arabasıyla işe giderken, tansiyonu yükseldiği için kalbi hızla çarpmış ve nefes almada zorlanmış. Aklına kalp krizi geçirdiği düşüncesi gelmiş ve çok büyük bir kaygı ve korku yaşamış. Bu olumsuz düşüncesi, çarpıntısını arttırmaya başlamış, nefes alamaz olmuş. Vücudunda terleme, titreme, bulantı, baş dönmesi, uyuşma oluşmuş. O anda öleceğini düşünmüş; köprüyü geçtikten sonra eşini aramış ve eşi tarafından acilen hastaneye kaldırılmış. Kalp ve nöroloji doktorları gereken tetkikleri yapmışlar ve fiziksel bir sorun bulamamışlar. Danışanın panik nöbeti geçirdiği anlaşılmış, ilaç verilmiş. Ama panik atağı tamamen geçmemiş.
Danışanım Serhat Bey’in terapi seansında panik atak rahatsızlığının nedeni ortaya çıktı; iki ay önce amcası ölmüş, çok sevdiği amcası kalp krizi geçirip ölürken o da oradaymış, ölüm anına şahit olmuş. Bu olaydan sonra kendisinde güvensizlik, korku başlamış. Danışanımın panik atağını başlatan, bu travmatik anısını EMDR ile çalışabilmek için, öncesinde ona “Güvenli yer”, “Kaynak geliştirme ve “4 element egzersizleri “uyguladım. Sonraki seanslarda, hipnoz altında gevşeme ve ego destekleyici uygulamalar, nefes egzersizleri, beden kontrolü çalışmaları yapıldı. Bütün bunlar, danışanın panik atakla ilgili kaygılarını azalttı ve bedeni üzerinde kontrolü olduğunu anlamasına yardımcı oldu. Hipnoz altında, yüzleştirme ya da sistematik duyarsızlaştırma tekniği ile danışanıma, istemli olarak panik atak geçirdiği bir anı düşünmesi istendi ve bu anıdaki yaşadığı panik duygusu, güven ve kontrolün kendisinde olduğu duygusu, rahatlama tepkisiyle eşleştirildi. Serhat beye seanslarda ayrıca, evde uygulamak üzere oto hipnoz öğretildi. Terapilerin sonucunda danışanım, araba kullanırken kendini daha rahat ve güvenli hissetti, işine daha kolay gidip gelebildi. Panik duygusu üzerinde güç kazandı ve ataklarını kontrol edebildi.
Panik atakta kişi bedensel belirtileri yanlış yorumlar. Yanlış yorumlanan bu bedensel belirtiler genellikle çarpıntı, halsizlik gibi normal anksiyete tepkileridir. Bu belirtiler hemen gelmekte olan ruhsal ya da fiziksel bir felaketin habercisi olarak yorumlanır. Örneğin, hafif bir çarpıntıyı “kalp krizi geçireceğim” diye yorumlayan bir insanın bu düşüncesi ile çarpıntısı artmaya başlar. Panik atak hastalarının böylece dikkatleri kendi bedenlerine yoğunlaşır ve pek çok insanın fark edemediği duyumlar bile onların dikkatini çekmeye başlar. Böylece gerçek bir fizyolojik rahatsızlık geçirdiklerini sanırlar.
Panik atak hastaları ayrıca panik nöbetlerinden korunmak için geliştirdikleri kaçınma davranışları yüzünden, olumsuz düşüncelerini gittikçe pekiştirirler. Örneğin, bir danışanım, kalbinde bir sorun olduğunu düşünüyordu ve çok keyif aldığı yüzmekten kaçınıyordu. Oysa belinde fıtık rahatsızlığı vardı, bu yüzden yüzmek sağlığına çok iyi geliyordu ama fazla yüzüp yorulursa kalp krizi geçireceğini sanıyordu. Kalp doktoruna daha yeni muayene olduğu halde bu olumsuz düşünceden bir türlü sıyrılamıyordu.
Değerli okuyucular; panik atak tedavisinde Bütüncül Hipnoterapi yöntemi oldukça etkilidir. Hipnoterapi seanslarının temel amaçları, ego güçlendirme, destekleme, yüzleştirme ve yeniden çerçeveleme; panik bozukluğun oluşumundaki psikodinamik kaynakların ortaya çıkarılması çalışmalarının deneyime dayalı olarak uygulanmasıdır. Danışana hipnoz altında, panik atağı geldiği sıradaki yaşadığı duygular, fizyolojik, davranışsal tepkilerle ilgili doğrudan pozitif telkinler verilir. Terapist, danışana hipnozda iken, panik atağı geldiğinde panik duygusunu azaltmaya ve kontrol etmeyle ilgili kendi kendine otohipnoz yapmayı öğretir. Sonraki aşamalarda, danışana panik atakla daha kolay başa çıkabilmesi ve kontrol duygusu kazanması için ego destekleyici çalışmalar yaptırılır. Ayrıca, hipnotik trans altında, duygu, düşünce ve davranış döngüsü üzerinden yola çıkılarak, derinden gevşeme, rahatlatıcı nefes egzersizi ve beden kontrolü gibi çalışmalarla, danışanın panik atağı geldiğinde kaygısının azaltılması ve güç, kontrol kazanması sağlanır. Yine hipnoz altında danışanın panik atakla ilgili düşünce hataları bulunur ve bunlara karşılık gerçekçi alternatif düşünceler bulunur, böylece danışanın panik durumundaki rahatsız edici duygusunun yerine, rahatlık, güven, huzur duygularının aktif hale gelmesi sağlanır.
Paniksiz huzurlu, güvenli, mutlu günler geçirmeniz duasıyla Allah (c.c)’a emanet olunuz.