Hz. Âdem (a.s) Efendimizden beri tek din olan İslam, devrinin çıkarcı sözde ‘’Din Adamları’’ tarafından Peygamberler devre dışı bırakılarak; Yahudilik, Hristiyanlık ve Budizm gibi batıl inanç şekillerine dönüştürülmüştür! Hased ve hırslarından, çıkar çevreleriyle iş birliği yapıp Kutsal Kitapları değiştirerek tahrif edenler, Hz. Yahya, Hz. Zekeriyya gibi (Allah’ın selamı üzerlerine olsun) yüzlerce Peygamberleri katleden ve ettirenlerin çoğu, bu katil ‘’Din Adamı’’ görünümlü, Hahamlar, Papazlar ve diğerleri değil miydi?
Hz. İsa’yı (as), Roma İktidarı eliyle çarmıha gerdirmeye kalkanlar, yine bu ‘’Din Adamı’’ maskeli Bel’amlar değil miydi?
Bilhassa Büyük Moğol İstilası, işgali ve zulmü döneminde bazı Din Adamlarının hedef saptırttıkları gibi tam İki asırdır Cemalettin Afgani vb. gibi, sayıları az ama sesleri çok çıkan Dış Mihrakların Piyonları bu Din Kisveli Bel’amlar, Mü’minlerin kalbine şüphe pisliklerini akıtmaya ve Müslümanları saptırtmaya devam ediyorlar!
Doğu Türkistan, Afganistan, Filistin, Arakan, Irak ve Suriye gibi Halkı Müslüman Ülkeler yani tüm Mazlum Coğrafya işgal altındayken ve içimizdeki Aşsız, İşsiz ve Eşsiz mazlum milyonlar varken, Kur’an-ı Kerim’e açıkça saldıranlar ile ‘’Hadis-i Şeriflere gerek yok Kur’an Bize yeter’’ diyen bilhassa İmam Hatib ve İlahiyat Okullarındaki bazı ‘’Din Adamı’’ maskeli bu Bel’amlar, başka konularla niçin hedef saptırıyorlar?!
Müslümanların İşgal, Açlık, Susuzluk, Faiz, Fuhuş, Kumar, Alkol ve Uyuşturucu, gibi devasa sorunları varken, bu Din Adamı Maskeli Bel’amlar niçin başka konularla hedef saptırıyorlar!
Aile Yuvaları; ekonomik sorunlardan ve asıl maneviyatsızlıktan yıkılırken, İbadet şuurundan yoksun nesillerimiz uyuşturucuya ve modalara kurban edilirken ve toplum olarak İlimde, ticarette, siyasette ve her şeyde Ahlaki değerlerimizi bir bir kaybederken bu Din Adamı Maskeli Bel’amlar başka konularla niçin hedef saptırıyorlar?!
Misyonerlerin desteğiyle asırlardır yürütülen bu Bâtıni, Harici ve İrani hedef saptırma oyunlarının Selçuklu ve Osmanlı Devleti gibi nice devletlerin yıkılmasına sebep olduğunu ne çabuk unuttuk?
“Peygambersiz İslam ve Kur’an yaşanır’’ diyenler; “yağmura gerek yok, suyu yağmursuz da içeriz” diyen cahil ve ahmaklar gibidir’’ gerçeğini bildikleri halde, karanlık odakların elemanları olarak nesillerimizi Laist (deist), ateist yapmak için görevleri ve nöbetleri başındadırlar! Tam 13 asırdır aynı oyun Yüce Dinimiz İslam üzerinde oynanmaktadır.
Ve bu Bel’amların korkulu rüyası İmam-ı Gazali’nin tam bin yıl evvel yazdığı İhya-i Ulumuddin (Dinin yeniden İhyası) isimli eserin giriş bölümünde yazdığı, devrindeki İlim adamlarının entrikalarını belirttiği ve dinimizi tahrip etmek isteyen Mal ve Makamkoliklerin özelliklerini hepimiz okumalıyız! Ve Okutmalıyız!
Bu Fitne ve fesad saçan Şer Odaklarını tanımak için Merhum Necip Fazıl Kısakürek Üstadımızın tam Yarım asır evvel yazdığı ”Din Tahripçileri” eserini yeniden okumalıyız! Ve okutmalıyız!
Yeryüzünde hiçbir Âlim, Kur’an-ı Kerim’i ve O’nun en küçük Suresi Kevser Suresini bile O’nun yaşayan İlk Müfessiri ve Muallimi Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize sormadan asla tercüme ve izah edemez!
Namaz, Zekât, Oruç, Hac, Cihad ve Muamelat gibi hiçbir İbadet Sünnetsiz anlatılmaz ve tarif edilemez! Çünkü Kur’an-ı Kerim’de sadece özetlenen İbadetlerin tafsilatı, yani detayı Resûlallah Efendimizin mübarek hayatı olan Sünnet-i Seniyyesindedir! Yani Sahih Hadis-i Şeriflerindedir! Ve talebeleri Ashab-ı Kiram’ın ve izlerinden giden Ehl-i Sünnet Okulu Âlimleri bu Sünneti, hayatı, fetvaları ve İctihadlarıyla kıyamete kadar Müslümanlara ulaştırmaya devam ediyorlar Elhamdülillah! Çünkü Peygambersiz Din, Öğretmensiz Okul gibidir!
Ayrıca;
‘’Kur’an-ı Kerim Bize Yeter!’’ diyen bel’amlar yalan söylüyorlar! ‘’Yeter’’ dedikleri Kur’an-ı Kerim’den Fatiha Suresinin 5. 6. ve 7. ayeti Kerimeleri gibi Allah’ımızın nimetlendirdiklerinin ilki olan en başında olan Peygamberimiz (s.a) Efendimize ve Peygamberlerimize şartsız itaatin İmanın gereği olduğunu, Efendimizin izinden giderek O’na uyan İlmiyle Amil Muhlis Âlimlerin ictihatlarına ise şartlı İtaatin dinimizi yaşama prensiplerimizde yer aldığına dair prensipleri gizliyorlar!
Unutmayalım ki nimet verilenler Peygamberler, Şehidler, Sıddıklar ve salihlerdir.
Bu Belamlar Kur’an-ı Kerim’deki Kabir Hayatı ve Şefaat gibi açık ayetleri ise alenen gizliyorlar!
Evet, Kur’an-ı Kerim’in yalanlarını ve iftiralarını ortaya koyacak açık ve net Ayet-i Kerimelerini, sihirli ve yaldızlı sözlerle hipnotize ederek uyuttukları Mü’minler uyanıp, yüzlerine tükürmesin diye gizliyorlar! Nasıl mı? Nasipse haftaya kaleme alacağımız yazımızda İnşAllah!
“Allahım! Bizi Sana ulaştıran doğru yola ilet; kendilerine nimet verdiklerinin yoluyla sana ulaştır! İlmiyle saptırttığı için gazaba uğrayanların ve sapmışlarınkine değil.” Amiin.
Selam, sevgi ve duayla...