Ben 27 yaşında bir öğretmenim. Askerliğimi iki yıl önce yaptım. Şu an evlenmek istiyorum ama kendime güvenemiyorum. Daha baştan kabul görmeyeceğimi düşünüyorum. Bu düşüncem çok kardeşli -10 kardeşin 3'üncüsüyüm- olmamdan kaynaklanıyor. Bir kişiyle görüştüm, bence bu sebepten olmadı. Çevreden de evlenme konusunda baskı görüyorum, çekincelerimi onlara anlatamıyorum. Psikolojik bunalımdayım, intihar etmeyi bile düşünüyorum. 5 yıldır çalışıyorum, evlilik parasını da biriktirdim. Ne tavsiye edersiniz? (Rumuz: Zeynel)
Sevgili kardeşim! Öğretmenlik gibi bir mesleğin var. Askerliğini yapmışsın. Evlilik parasını biriktirmişsin. Yaşın tam evlilik kıvamında. Akranlarına, yaşıtlarına göre bir hayli imkânların var. Beden sağlığın da yerinde, bir kusurun, bir eksiğin de yok. Evlenmek için yola çıkmışsın. Hissen ve ruhen hazırlık içindesin. Hiçbir engelin kalmamış, hiçbir bahane görünmüyor.
Tek bir zaafın var. O da reddedilme korkusu. Senin gibi biriyle evlenmek için genç kızlar heyecanla beklenti içindeler. Senin gibi bir damat adayı arıyorlar. Kendilerine uygun birisini bulamamaktan dert yanıyorlar.
Seni niye kabul etmesinler, neden yüz çevirsinler, niçin reddetsinler? Makul ve haklı bir sebep var mı? Ben hiçbir sebep bulamıyorum, olması da mümkün değil zaten...
***
Senin yapacağın "kendime güvenemiyorum, kabul görmeyeceğimi düşünüyorum" gibi takıntıları içinden söküp atmak, bu vesveseden kurtulmaktır. Tam bir güven ve ümit içinde "Allah'ım, bana hayırlı kapılar aç" dileyerek girişimlerde bulunmaktır.
10 tane kardeşinin olması senin için bir eksiklik değil, bir zenginliktir, bir berekettir. Böyle bir çevre ve güç kimin eline geçer? Elin oğlu bir kardeş bulamazken, sen 9 tanesine sahipsin. Bunu bir fırsat bilmen gerekirken, bir kusur olarak görmemelisin.
Bu arada hiç ama hiç ihmal etme, mutlaka bir psikoloğa görün, derdini aç, içini dök, rahatla.
İntiharı düşünmek ne demek? Hayatı seveceksin hayatı! Hayatına renk getireceksin, bezginlikten, bitkinlikten, yıkılmışlıktan kurtulacaksın.
Fırsatını buldukça varacaksın secdeye, yalvaracaksın Allah'a, kullukta başkalarına fark atacaksın, şeytana çelme takacak, verdiği vesveseleri suratına çarpacaksın, gönlünü ferah tutacaksın, canlı/kanlı bir adam olarak yeni hayata merhaba diyeceksin!
Beni kimse beğenmiyor
Ben 21 yaşındayım. İstemeye gelenler oldu, sonuçta beğenmediler. Arkadaş tavsiyesiyle biriyle tanıştım, o da beğenmedi. Çevremdekiler de çok zayıfsın, o yüzden evlenemezsin diyorlar. (Rumuz: Müjde)
Olayın en ilginç tarafı şu: Yukarıdaki gencimiz kabul görmeyeceğinden korkarken, benzer korkuyu bu kızımız yaşıyor.
İkinci ilginç mesele de, bir iki taliplinin beğenmemesi ve çevrenin "çok zayıfsın, evlenemezsin" şeklinde verdiği kararı ciddiye almak...
Kadınların büyük bir kısmı zayıflayamamaktan yakınırken, hele bazıları "sıfır beden" olmak için çırpınırken, sizin "zayıflığı" bir evlilik engeli olarak görmeniz olacak şey değil...
Sağlığınız yerinde ise, bir hastalığınız, derdiniz de yoksa "evlilik kapısı" size niçin kapansın, niçin sıcak bir yuva kuramayacaksınız?
Şişmanlığın çaresi var da zayıflığın çaresi yok mudur? Mutlaka bir çaresi, bir tedavi şekli vardır. Mühim olan ümitsizliğe kapılmadan hayatla barışık olmak, geleceği aydınlık görmek, hiçbir engel karşısında yılmamak, pes etmemektir.
Çevrenin olumsuz ve umutsuz telkinleri hızınızı keseceğine, size bir hız versin, enerjinizi artırsın, heyecan limitinizi yükseltsin.
Allah her şeyi, her varlığı çift yaratmış. Teklik ve yalnızlık Allah'a mahsustur. Sizinle aile yuvası kuracak kişi bir tarafta bekliyordur, bir gün çıkıp gelir.
Siz siz olun, yılgınlık göstermeyin, moralinizi bozmayın, sağın solun sözüne fazla itibar etmeyin. Allah kapalı gibi görünen ne kapıları açar, ne engelleri bertaraf eder, ne olmazları oldurur, ne imkânsızları imkâna döndürür.
Kendinizle barışık olduktan sonra dünya toplansa sizi hedefinizden saptıramaz.