Ramazan uzunca bir süre edebiyatımızı süslemişti.
Pek çok şairin Ramazan hakkında yazdığı şiirleri vardır. Meselâ, Nâbî, oğlu için yazdığı bir nasihat kitabı olan Hayriyye'sinin kısa bir bölümünü Ramazan'a ve oruca ayırmıştır. Divan edebiyatı diliyle yazılan bu manzumede günümüz ifadesiyle Nâbî oğluna şu öğütleri veriyor:
"Hasta olmadıktan ve vücudun halsiz kalmadıktan sonra Ramazan orucunu sakın geçirme.
Oruç, Allah'ın kullarına bir lütfudur. Orucun mükâfatını bizzat Allah verir.
Oruç bir rahmet sofrasıdır. Oruçlu için ise nurdan bir elbisedir.
Oruç gizli tutulan gizli bir ibadettir. Onun için oruca asla riya giremez.
Oruç, Allah'ın ezeli kudret ve kuvvetine mensup temiz bir gizliliktir. Oruç meleklik sıfatına bürünmektir.
O ne saadettir ki, dudağın kapalı olduğu için bütün beyhude işlerden uzaklaşmışsındır.
Böylece dudaklarına bir kilit vurup beden şehrin bir rahatlasın.
Gönül kandilinin pasını silesin ve su ile toprak aynasını açasın.
Oruçlu olduğun için bedeninde bir ağırlık kalmaz ve güzellik nuru olan vücuduna bir parlaklık ve bir esenlik gelir."
***
Bunun yanında halk diliyle söylenmiş bir şiir tarzı olan "mani" türünde Ramazan ayı, bütün özellik ve güzelliği yanında, çeşitliliği ve zenginliğiyle dile gelir.
Sözlü olarak dilden dile dolaşan ve her Ramazan ayında, özellikle sahur ve iftar saatlerinde söylenen maniler yüzyıllardır yaşayarak devam eder.
Ramazan manileri, Ramazan ayının hem mana boyutunu anlatır hem de başta sahurluk, iftarlık ve yemek çeşitleri olmak üzere, zaman içinde var olan bir hayli âdetleri de kısa mısralarla günümüze taşır.
Ramazan manilerinden vereceğimiz şu örnek Ramazan ayının gelmesiyle öne çıkan manevi zenginliği ve İlâhî rahmeti öne çıkarıyor.
"Hakkın bize ihsanısın/Hem ayların sultanısın/Sen bir saadet kânısın/Ey mâhı sultan merhaba"
"Evveli rahmettir kula/Girelim sıdk ile yola/Hulûs ile eyleyelim/Ta ki dua makbul ola."
"Kavuştuk Ramazan'a/Hem de büyük ihsana/Bu ayda oruç tutmak/Huzur verir insana."
"Bu aya hürmet gerek/Nîmete şükür gerek/Mübârek Ramazan'da/Hakka ibâdet gerek."
"Secdeye varan başla/Gözlerden akan yaşla/Müslüman arkadaşla/Ne güzeldir Ramazan."
"Bak bülbül sedâsına/Şükreder Hüdâsına/Aşıklar boyun eğmiş/Yalvarır Mevlâsına."
"Yükseklere aşmayın/Kötüye yanaşmayın/Eller ne derse desin/İyilikten şaşmayın."
"Sâlih olan seçilir/Gök kapısı açılır/Oruçlunun üstüne/Ne rahmetler saçılır."
"Günâhın olsa yığın/Yine de O'na sığın/Gazabından fazladır/Rahmeti Allah'ımın."
"Rabbimizin nîmeti/Ölçülür mü kıymeti? /Bu ayda müminlere/Saçar bolca rahmeti."
***
Ramazan ayının gidişi şair gönüllerde ayrı bir hüzün ve acı bırakır. Niyâzî Mısrî bir şiirinde Ramazan ayının sona ermesinden dolayı hüznünü şu şekilde ifade der.
Yine firkat nârına yandı cihân
Hasretâ gitti mübârek Ramazân
Nûruyla bulmuştu âlem yine cân
Firkatâ gitti mübârek Ramazân