Bismillahirrahmanirrahim
Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allahımıza hamd; Başöğretmenimiz, Önderimiz, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olan Mümin kardeşlerimize Din ve Vatan muhafızı Şehid ve Gazilerimize salat ve selam olsun!
“O Ramazan ayıdır ki; bu ayda Kur’an insanlığa yol göstermek, hidayetin ve huzurun apaçık bilgilerini iletmek ve Hak ile Batılı, doğruyu yanlıştan ayırt etmek üzere indirilmiştir. Öyleyse içinizden her kim o aya sağ salim erişirse, sonsuz nimetlerinin şükrü gereği onu baştan sona oruçlu geçirsin. Fakat her kim hasta veya yolcu olursa, tutamadığı gün sayısınca diğer günlerde orucunu kaza etsin. Unutmayalım ki; Allah sizin için kolaylık diler, zorluk çekmenizi istemez. Oruç günleri olarak belirlenen sayıyı tamamlayasınız, sizi doğru yola ilettiği için kendisini en büyük bilip, saygı ile yüceltesiniz ve bunca nimetleri karşılığında O’na şükredesiniz diye size her türlü kolaylığı gösterir.” (Bakara S. 185 ayet) İlahi Mesajıyla müjdelenen Ana Hayat Yasamız ve Anayasamız Kur’an-ı Kerim’e kavuştuğumuz Rahmet, Bereket, Mağfiret ve kul hakları hariç günahlardan Af ile kurtuluşa vesile olan ayımız Ramazan-ı Şerifimize yeniden kavuşuyoruz Elhamdülillah! Allahımızın af ve mağfiretiyle günahlarımızın yakılması manasına gelen Ramazan Ayımız mübarek olsun!
Nefislerimizdeki şehevi arzularımızın, oruçlarımızla ve dualarımızla yakılmasına vesile ayıdır Ramazan!
Nefislerimizdeki cimrilik mikrobunun, sadaka, oruç, infak ve zekâtlarımızla yakılmasına vesile ayıdır Ramazan!
Nefislerimizdeki hırs, hased mikrobunun sohbetlerle ve oruçlarımızla yakılmasına vesile ayıdır Ramazan!
Nefislerimizdeki kin, nefret, ayrılık ve düşmanlık mikroplarının zikirle, şükürle, namazla, zekâtla, iftar sofralarında sıla-i rahim buluşmalarıyla ve oruçlarımızla yakılmasına vesile ayıdır Ramazan!
İşte bu Mübarek Ramazan ayında, imsaktan iftara kadar nefsini şehevi arzudan, içmek ve yemekten kendini tutmak yani alı koymak manasına gelen Oruç (Savm ve Sıyam);
“Ey inananlar! Oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, şeytani dürtülere karşı direncini artıran bir kalkan olarak, günahlardan kötülüklerden korunabilmeniz için size de farz kılınmıştır.” (Bakara S. 183 ayet) Ayet-i Kerimesiyle Allah’ımızın geçmiş ümmetlere ve kıyamete kadar tüm Müslümanlara farz kıldığı en mühim kulluk görevlerimizdendir!
“Nice oruç tutan var ki tuttuğu oruç, o kişiye sadece açlık ve susuzluk bırakır!” hadis-i şerifinden haber verilen şanssızlardan ve müflislerden olmamak için bu rahmet ve bereket ayını çok iyi değerlendirmeliyiz.
Sadece midemizle değil; haram yolları ve kötü davranışlarımızı terk ederek bedenimizin tüm azalarıyla oruç tutmalıyız!
Başta elleri ve ayakları öpülesi can ana-babamız olmak üzere en büyük farzlardan olan Sıla-i Rahim ibadetini yerine getirmek için akraba ziyaretlerini artırmalıyız!
Senenin tüm gün ve gecelerinde adeta oruç tutarcasına aç, sefil ve yoksul mazlum kardeşlerimize akraba ve çevremizden başlamak üzere sadaka ve zekâtlarımızla, unuttuğumuz ve ihmal ettiğimiz infak ibadetiyle imani ve insani görevlerimize devam etmeliyiz! Ve hasretle beklediğimiz Ümmet İttifakını eyleme dönüştürmeliyiz!
Ramazan programlarını, tavla, tombala şarkı türkü gibi programlarla Ramazan’la eğlenceye çevirmemek için bilhassa hatimle Teravih Namazlarına, Kur’an-ı Kerim ve ahiret ağırlıklı sohbetlere ağırlık vermeliyiz!
Allah (c.c); oruçlarımızı, namazlarımızı, zekât, sadaka vs. hayırlarımızı ve dualarımızı, din ve vatan uğrundaki çalışmalarımızı, dünya ve ahiret cennetimize vesile kılsın! Hepimize tüm azalarıyla, yasaklara uyarak oruç tutmayı nasib etsin! Oruçlarımızı yemek yeme yarışmasından kurtarsın. Sadece mide ile tutulan oruçlarımızı; göz, dil, el, ayak ve gönül orucuna dönüştürsün!
Tüm bu azaların orucu olan; haramlara bakmaktan, tutmaktan, yürümekten, haram olan şeyleri yemekten ve dilimizi, gıybet, hased, yalan ve iftira etmekten korusun! Oruç vesilesiyle, sağlıksız bedenimizi, azgın nefsimizi, maddeleşmekten taşlaşmış kalbimizi ıslah etmeyi lütfeylesin! Amin.
El birliğiyle maddi ve manevi çalışmalarımızla oluşacak sadece İslami ilkelere bağlı Bağımsız Türkiye’mizin yeniden dünya nöbetini beşli çeteden alması, fethin sembolü Ayasofya’mızın açılması, Mescid-i Aksa’mızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle Ramazan-ı Şerif ayımız kutlu olsun.
Selam, sevgi ve dua ile…