Rize’de her geçen gün sigara ve esrar bağımlısı gençler artmaktadır.İlimiz çok dinamik bir nüfusa sahip ve sürekli olarak tarımsal ve eğitimsel göç yaşamaktadır.Bu göç yaz aylarında ürününü bahçeden toplamaya gelen, ailesini ziyarete gelen, turistik amaçlı gelenlerle hızlanmakta ve kışın üniversite eğitimi için Rize’ye gelenlerle farklı bir boyut kazanmaktadır.Gelişen internet ve bilişim alt yapısı artık uzakları yakın ama yakınları da uzak yapmaktadır.Değişen Dünyada Rize de değişmektedir.Bu değişim içerisinde uyuşturucu ve bağımlılık yapıcı maddelerde kendine kullanım alanı ve yer bulmaya çalışmaktadır.
Belediye, kanunda şöyle tarif edilmekte:"Belediye, beldenin ve belde sakinlerinin mahalli mahiyette müşterek ve medeni ihtiyaçlarını tanzim ve tesviye ile mükellef hükmi bir şahsiyettir." ( 1580 sayılı kanunun 1. Maddesi ) .
Bir ilin belediye başkanı buradan üzerine düşecek vazifeyi anlamalıdır.Değişen sosyal yapı artık, sosyal donatı alanları ve özellikle gençlerin hem boş zamanlarını değerlendirebileceği, hem de sosyal iletişimlerini kontrollü bir şekilde geliştirebileceği alanlar istemektedir.Sigara ve uyuşturucuya haklı olarak aşırı derecede karşı olan Başbakanın memleketi burası.Başbakanın kendisi her ne kadar karşı olduğunu ifade etse de,önceleri her gördüğü yerde sigara içenlerin sigaralarını alıp kırsa da yeğeninin 50 kilo esrar ile yakalanmasına mani olamamıştır.Bu olayda Başbakanın yeğeninin içici olarak değerlendirilip salı verilmiş olması bu konudaki hassasiyetini arttırmış olmalı.Ben en azından öyle beklerim.Dolayısı ile bu beklenti ile memleketi olan Rize de kendi partisine mensup olan belediye başkanının gençleri kazanmak için sosyal donatı alanları inşa ederek bu gelişim ve değişim içinde uyuşturucu ile mücadelesini var gücü ile sürdürmesini beklerdim.
Bu arada uyuşturucu ile mücadele sadece belediyenin işi değil tabii.Öncelikle emniyet birimlerine düşen vazifelerden. Fakat, gözlemim o ki, Başbakanın hassasiyetine uymayan durumlar mevcut.Emniyetin yaptığı, trafik denetimleri ve cezalarına gösterilen dikkat ve belediye ile işbirliği halinde çarşının sokaklarını otopark haline getirip insanlardan fahiş ücretler alınmasına çanak olmak dışında,yollarda ve caddelerde dönen uyuşturucu trafiğine çok uzak kalmaktadır.
İl merkezi ve ilçelerde esrar ve uyuşturucular rahat bir şekilde el değiştirirken, toplumda her türlü yozlaşma ve şiddet bu kadar artmış iken Başbakanın ilinde sadece arsa ve bina rantının ön plana çıktığı bir belediyecilik anlayışı ne enteresan değil mi?
Medeni ve müşterek ihtiyaçlarımızdan olan ve gençlerin en çok ihtiyaç duyduğu sosyal donatı alanları sayın Başbakanın iki defa kefaleti ile ilimize belediye başkanı olan kişi tarafından ne zaman dikkate alınacak?
Gençlerin uyuşturucu sarmalına yakalanmaması için emniyet ve belediye hangi önlemleri alacak?
Dinamik göç yapısı ve turistik beklentiye cevap verecek bir hizmet Rize’ye çok mu?
Başbakan orası benim arka bahçem, eksem de verir, ekmesem de verir diye mi düşünüyor?
Gençler bu milletin geleceği değil mi ?Bakarsan bağ olur bakmazsan dağ olur atasözü size bir şeyler hatırlatıyor mu?Rize de olan eksik ve yanlışlar düzelmezse bu millet iktidarın karşısında dağ olmayı da bilir.Belediye seçimleri yaklaşıyor ve sadece iftar çadırı ile belediyecilik olmayacağının herkes farkında.Sonumuz hayrola…