Yıllarca Rize’de konuşulur. Şehir merkezi dar, trafik arapsaçı, çarpık kentleşme var vs. Ama acaba bunda belediyelerin yanında, sivil toplum kuruluşlarının vede vatandaşlarımızın hiç payı yok mu?
Neden ilimizde farklı projeler yapabilecek 15-20 yıl sonrasına hitap edebilecek bir şehir yapacak vizyonu geniş bir ekip kurulmuyor. Parası olan vede şehirde ön planda ticaret yapanların her şeyi bildiği yargısı ne zaman sona erecek. Veya bazı yerlerde babadan oğula abiden kardeşe devretme geleneği ne zaman sona erecek.
Rize neden genişletilmiyor. Neden şehir trafiğini rahatlatacak şekilde planlama yapılmıyor. Şehir neden 3-4 km. alana sıkıştırılıyor. Hadi eski yapılanlara diyecek lafımız yok ama halen daha aynı hatalar yapılıyor. Bütün resmi kurumlar merkezde olmak zorunda mı? Cezaevi Kalkandere de olduğu gibi adliye ve hastaneler biraz daha şehir dışına kaydırılamaz mıydı?
Şehrin bir tarafına Üniversite, terminal, valilik, hastane vede aynı güzergahta bulunan okullar diğer tarafında ise Çaykur, Adliye, Okullar, Hastane, Stadyum ve Araştırma Hastanesi.. Bu aranlarda belli saatlerde hayat duruyor. Nasıl durmasın aynı yönde bir anda yüzlerce araç hareket ediyor.
Nasıl olacak trafik çeşmekesi… Aynı anda şehir kitleniyor. Araç trafiği içinden çıkılmayacak bir hal alıyor. Birde buna vatandaşlarımızın vurdumduymazlığı eklendiğinde şehir yaşanmayacak bir hal alıyor.
Eğer çocuklarımıza güzel bir miras bırakmak istiyorsak, herkes kendine düşeni yapmalı.. Yaşadığımız ili yaşanmayacak bir ile dönüştürmeyelim!...