Sabah İçin Bekletirken Geceyi
Bu iç huzursuzluğun sebebi nedir
Şimdi sahip olduğum bu kadar kalem ve kâğıda rağmen
Ve bu kadar tanınmış adamı koyuvermişken masanın üstüne.
Yaşamın kendini nasıl tekrarladığını cevaplamak istencine
Bir yordam bulabilecek miyiz varoluşun belirsizliğine
Hadi toparladık bir istişare ile zihnimizi
Geçiverdik anlamsızlığın felsefi köprüsünden
Söz istiyorum ve cevaplayalım öyleyse
Keder nasıl dönüşür yaşama sevincine?
Tartışma alevlenmiş sohbete renk gelmişti.
Masanın üstündeki eser sahipleri
Tarihe mal olmuş kendi metinleriyle
Ölmüşleri ve yaşarken ölümü becermişleri
Bir şark odasında ağırlamak sorumluluğuyla
Ta geçmişe gider gibi kalktığım gibi koltuğumdan
Düşünme yetisini ne sürdürür ve söndürür?
Böyle düşünürken yan tarafa baktığımda
Çok önceden not düştüğüm bir cümle ilişti de gözüme
“Kaybedilmiş bir uzvun acısını akıl nasıl taşısın?”
Sıcak köy ekmeğinin arasına tereyağı
Envai çiçeklerin özlerinden müteşekkil balı
Ve Yunus’un gayretini boşa çıkaran fındık dalları
Kavga etmemiz neden sebepsiz de olsa edin
Kargaşa olmadan dünya dönmez nidaları
Sığındım kendime gördüm hepsi gençlik anıları
Her bir meşgaleyi gecenin bir zamanına emanet ediyorum
Haberlerde ne var ülkemde neler oldu
İstemeden de olsa bir de ona bakalım diyorum.
Bir kaç şehit haberi daha; daha olmasın diliyorum.
Dahil oluyor odama cesedinden azade bir şerefli ruh daha
Analar çocuklarından önce ölmek isterler
Beklerler evlenselerde torun sevseler
Gömülür emeller devlet sürsün diye biteviye
Herkese yeten dünya dünya böyle bir rüya
İnsan azgın anlamaz bende bilmem artık
İç huzursuzluğum bundan mı diye?
Sabah bütün bu olup bitenleriyle geliyorda odama
Her şey kayboluyor yaşam dönüyor başka bir yordama
Tasa nedir yasa nedir sonsuz nedir gönülsüz olan kimdir?
Kuş cıvıltıları başlıyor ve tapınma anlam buluyor
Her şey olacağına varır karar verelim bu konuda
Dostlar, kuşlar, şehitler ve herkes biliyor ve söylüyor.
Biz geldik öleceğiz ve döneceğiz yolcu yolunda.