Bismillahirrahmanirrahıım
Doğumuyla şereflendiğimiz Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (sav) Efendimize Bizi ümmet kılan Yaratıcımız, Yaşatıcımız ve Yöneticimiz Allahımıza hamd; Önderimiz, sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a) Efendimize, tüm Peygamberlerimize, izinden gidenlere, Ehlî Beyti’ne, Ashabına, canımız Ana ve Babamıza, Mümin kardeşlerimize, Allah (c.c)’ın ilke ve inkılabı İslam’a tabi olanlara, Din ve Vatan muhafızı Gazi ve Şehidlerimize salat ve selam olsun!
Allahımıza, Elçileri Peygamberlerimize, izinden ve yolundan giden mü’minlere her zaman ve her dönemde saldırılar olmuştur ve kulluk imtihanının gereği de daima olacaktır!
“Burçlara sahip gökyüzüne, geleceği bildirilmiş olan güne, (o günde) tanıklık edene ve edilene and olsun ki, ateşle dolu hendeğe atılan mü’minler (yakılarak) öldürüldü. Onlar (yakanlar ve sessiz kalanlar) da hendeğin başında oturmuşlar, mü’minlere yapmakta oldukları işkenceyi seyrediyorlardı. Ve onlara işkence etmelerininve intikam almalarının tek sebebi, bu mü’minlerin, emrine uyulmaya, hükmüne boyun eğilmeye; yani hamd edilmeye lâyık mutlak otorite sahibi bir Allah’a inanmış olmalarıydı!’’ (Buruc S. 1-9) İlahi Mesajlarında da ifade edildiği gibi Hak ve Batıl Mücadelesi kıyamete kadar devam edecektir!
İlmin Kapısı, Allah’ın Aslanı Mü’minlerin Halifesi Hz. Ali (r.a) Efendimizin “Haksızlık karşısında susanlar hem haklarını hem de şereflerini kaybederler!” dediği gibi bu siyasi, iktisadi ve ahlaki saldırılar ve savaşlar karşısında tarafımızı belirlemek imanımızın gereğidir!
Bir kısım Orta Doğu Ülkelerinin başındaki Av Köpekleri gibi zalim Siyonist İsrail’den ve Emperyalist Beşli Çete ülkelerinden yana zulme taraf olmak veya tarafsız ve sessiz kalmak, zulmün kuvvetlenerek artmasına sebep olmaktadır!
Milli Şairimizin;
“Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdı mı, hatta boğarım!
- Boğamazsın ki!
- Hiç olmazsa yanımdan kovarım…” dediği gibi, zalimlerin hakaretlerine, sözlü ve silahlı saldırılarına karşı; saldırdıkları başta Dinimiz, Vatanımız ve Namusumuz olmak üzere Mukaddes Değerlere sarılmak ve saldırılan şahsiyetlere sahip çıkmak Müslümanlığımızın gereğidir!
“Ey Müslüman! Ayetlerimiz hakkında çirkin ve alaycı ifadelerle konuşmaya dalan kimselerle karşılaştığın zaman, onlar başka bir konuya geçinceye kadar, —mecbur kalmadığın sürece— onların yanında durma! Eğer şeytan yapman gerekeni sana unutturacak olursa, bu uyarıyı hatırlar hatırlamaz, o zâlim topluluk ile birlikte oturma! Onların meclisini derhâl terk et!’’ (Enam S. 68)
“Allah bu Kitapta daha önce vahyettiği ayetlerinde size şu hükmü göndermişti! Kâfirlerle (İnkârcılarla) oturduğunuz bir mecliste, Allah’ın ayetlerinin inkâr edilip alaya alındığını duyarsanız, onlar bu sözleri bırakıp başka bir konuya geçinceye kadar, —şâyet bir zorlama söz konusu değilse— bunu yapanların yanından ayrılmalı, onlarla birlikte oturmamalısınız; yoksa siz de onlar gibi olursunuz! Bu dünyada onlarla birlikte olan, âhirette de onlarla beraber olacaktır. Nitekim Allah, bütün Münafık (ikiyüzlüleri) ve inkârcı kâfirleri, cehennemde bir araya toplayacaktır.’’ (Nisa S.140)ilahi ültimatomlarının gereği Siyon-Haç şer ittifakının ürettikleri tüm mallarını boykot etmek Müslümanlığımızın gereğidir!
Ahlaki ve İktisadi Boykotla birlikte içimizdeki Mandacı Partilerini, Localarını, dışa bağımlı Sivil Kuruluşlarını ve Kamalizm, Kapitalizm ve Laiklik gibi necis rejimlerini terk etmek ve Saldırdıkları İslam Medeniyetinin tüm ilklerine sarılmak bunların tuzaklarını bozacak en büyük İlahi Plandır!
Allah (c.c), ağzı salyalı kiralık kalemşörlerin, ahlaksız yayınlarına devam eden satılmış medyanın; imanımıza, Ailemize ve Ahlakımıza saldırı tuzaklarını, İslami emir ve yasaklarına ve Resûlallah (s.a) Efendimizin Sünnet-i Seniyye’sine sımsıkı sarılarak bozmada yar ve yardımcımız olsun! Amiin
Salı Akşam saat 20.30’da Akit TV ve Kanal 68 Ortak Canlı yayın “Milli Diriliş!” programında buluşmak dileğiyle Allah’a emanet olun!
Hak, adalet, ehliyet, merhamet, ilim, iman, irfan, İhsan, İhlas, edeb, terbiye ile eğitilecek Din ve Vatansever nesillerimizin kuracağı “Tam Bağımsız Süper Güç Türkiye” eliyle “İslam Sözleşmesi”nin uygulanması, Mescid-i Aksa’mızın özgürlüğü ve tatil olması dileğiyle....
Selam, sevgi ve duayla...