Kimileri için hayat bir “kumar”dır. Kumar dediğiniz şey aslında bir “şans oyunu”dur. “Uyuşturucu dediğiniz şey de aslında bir “haz tutkusu” değil mi? Hedonizm dediğimiz şey de zevkçilik değil mi, rahatının peşinden koşanlara Kur’an-ı Kerim “Mütrefinler” der.
Şansınızı “fal okları”nda arıyorsanız, kumar kaçınılmaz.
Kumar bir kültür olarak hayatımızın bir vazgeçilmezi aslında. Öyle bir kanaat oluştu ki, her şey “şansınızın yaver gitmesi”ne bağlı adeta. Atamalarınız kura ile yapılıyor. Şans topu dönüyor ve siz kazanıyor ya da kaybediyorsunuz. Her şey “Şansınıza”a bağlı. Eğer hayat da bir “oyun”, maksad ise “eğlence” ise, bu sonuç kaçınılmaz. “Şansınız” ve “Torpiliniz” varsa, her şey mümkün. Toplumda böyle bir anlayışınız var. “Kader” ya da “Tevafuk” yok adeta. “Tesadüf” ya da “şans” öne çıkıyor.
Bir alışveriş yapıyorsunuz, “çekilişe katılma hakkı” kazanıyorsunuz. “Ya çıkarsa”! Adını “Promosyon” koyduk. Aslında “gözü açık” birileri “şans” diye oltaya bir yem takıyorlar ve ava çıkıyorlar. 100 liralık petrol alıyorsunuz, 10 liralık bir “piyango” kazanıyorsunuz. Kupon biriktirip çekilişe katılıyorsunuz. Devlet bu işin kefili oluyor ve bu işi “Milli”leştiriyor. Eskiden bir de eşya piyangosu vardı. Okullar, spor kulüpleri hep piyango çıkarırlardı.
Millî Piyango İdaresi, 5 Temmuz 1939 tarih ve 3670 sayılı kanunla kurulmuştur. 6 Haziran 1988 tarih ve 19834 sayılı Resmî Gazete’de yayınlanan 320 sayılı KHK ile 3670 sayılı kanunun bazı maddeleri yürürlükten kaldırılarak, İdare’nin görev ve yetkileri, yeniden düzenlenmiştir.
Piyango, “düzenleyenlerce bastırılmış, üzerinde numarası ve katılım kazanç olarak değeri yazılı kâğıtları satın alanlar içinden, ikramiye kazananların kura ile belirlendiği bir talih oyunu” olarak tanımlanıyor. Bu oyun bozuk para ile de oynanır, bilgisayarla da, Lotarya şeklinde de, kağıtla da. Her şekilde oynanıyor. “Piyango” İtalyanca” beklenmedik bir olay, durum”, “Parlak beyaz kağıt” anlamlarına geliyor. “Beyaz kağıt” üzerine mühür ve işaret konularak bükülüp çekiliş yapmak için kullanılırmış, oradan geliyormuş. “Lotarya” Hollandaca “pay/Hisse-i kısmet” anlamına geliyor. “Nasib” gibi bir anlamı var. Fransızca’da ise “şans oyunu” anlamına geliyor. Germenik dillerde de böyle. Bu işler başlangıçta “oyun” ve “eğlence” olarak başlıyor, bahis, slot, piyango, blackjack, iskambil, tavla, poker, at yarışı, toto - loto, kazı kazan, sigara makinaları, spor toto, loto, iddaa, nesine, tombala, cs go kumar siteleri, bul karayı al parayı üç kağıtçılık, bakara, tombala, oyuncak makinası, birçok türü var bunun. Kumara dönüşecek o kadar çok şey var ki, bahis ve yarış konusu olan her şey kumara dönüşebilir. Her yarış ya da ihtimal kumar olabilir. At yarışı mesela.
İnat ve zan’ın peşine düşmek, macera, risk ve tehlike, adrenalin, bedavaya getirme, başkalarının acıları üzerine kendine kazanç ve haz sağlama, bunlar hep insani risk ve zaaf işaretleridir. Bereketi yok eder. Aslında her kumarda kazanan kumarhanecidir. Onların kazançları onlara hayır getirmez. Çünkü başkalarının, haksız kazancı ve acıları üzerinden kendine kâr sağlamaktadır.
Kumar Arapça “talih oyunu” gibi bir anlam taşıyor. İnternette o kadar çok casino var ki. Borsa ve Forex’i, kur oyunlarını kumara dönüştürenler yok değil.
Bu işin dini, ahlakı, vicdanı yoktur. Ama bu işin yasası var, geleneği var, bu işin piyasası var, bu işin lobisi var. Kumarın yıllık cirosu 1 trilyon dolar olarak tahmin ediliyor. Bu kumarda dönen para, yoksa bu işin altyapısını oluşturan destek unsurları buna dahil değil. Ya da başka sektörlerin içine gizlenmiş kumarlar ve kayıtdışı olanlar buna dahil değil. Sektörün devlet bütçelerine doğrudan ve dolaylı olarak yılda 100 milyar dolar gibi bir katkı sağladığı tahmin ediliyor. Sektör mediadan büyük destek görüyor. Eğlence ve turizm sektörü, doğrudan ve/veya dolaylı olarak bir şekilde bu işin içinde. Sıradan insanlar, sanatçılar, politikacılar, bürokratlar ve işadamları da, gençler de, yaşlılar da, kadınlar da, erkekler de bu hastalığa yakalanabilirler. Okumuşlar ve cahiller, herkes..
150’nin üzerinde ülkede herhangi bir şekilde yasal kumar oynatılıyor, 100’den fazla ülkede casino ve kart oyunları yasal durumda bulunuyor, 100’den fazla ülkede piyango oynanıyor ve 60’tan fazla ülkede yarış ve spor bahisleri sektörü bulunuyor. Kumar para aklamada kullanılan bir enstrüman aynı zamanda.
Kumar insanı önce egoist ve muhteris yapacaktır. Önce kazanmak, daha sonra kaybettiğini geri almak için aynı yanlışı tekrarlamaya yönlendirecektir. Sabırsız, öfkeli, aceleci, utangaç olacaktır. Daha fazla sigara, daha fazla alkol, daha fazla uyuşturucu.. Kazansa da, kaybetse de, haram para onu fuhşa, eğlenceye yönlendirecektir. Bedava kazanılan, emek karşılığı olmayan bir para sahibini maceraya yönlendirecektir. Çevresinde güvenilmez insanların sayısı artacaktır. Kazandıkça daha çok kazanmak için, kaybederse, kaybettiğini yerine koymak için daha çok oynayacaktır. Hep daha fazla kazanmak için daha büyük oynama ihtiyacı duyacaktır. Hayat onun için kumardır artık.
VIP müşterilerin oynadıkları büyük paraların casino tarafından normal görülmesinin endişe doğurduğu, birçok casinonun büyük müşterilere bankacılık hizmetleri sunduğu, ancak bunların denetiminin bankacılığın tabi olduğu denetime tabi bulunmadığı kaydedilen raporda “Kanada’da VIP müşteriler casino cirolarının yüzde 80’ini oluşturur denildi. Uyuşturucu, kumar ve Mafya kol kola. Avustralya’da bir organize suç örgütü yöneticisinin casino otelinin süitlerinden bir eroin şebekesini yönetmek ve kumar etkinliklerini yasadışı kazancını maskelemek için kullandığı iddia ediliyor.
Las Vegas bu konuda en ünlü kumar merkezlerinden biri. Hatta FETÖ’cülerin de burada yuvalandıkları söyleniyordu. Türkiye’den bugün kumar için daha çok KKTC ve Gürcistan’a gidiliyor.
Arnavutluk’ta, şans oyunlarının serbest bırakılması yolunda bir lobi yoğun çaba içindeydi ama başarılı olamadılar ve kumarın yasaklanmasına yönelik yasa değişikliği, 1 Ocak 2019’dan itibaren yürürlüğe girdi. Buna göre, 31 Aralık 2018’e kadar işletilmesine izin verilen spor bahsi, hayvan yarışı ve elektronik (online) bahis, 1 Ocak’tan itibaren yasak kapsamına alındı. Görsel ve reklamlar da yasaklandı. Bu çerçevede, ulusal ve uluslararası spor müsabakalarının yayını sırasında spor bahsine yönelik görsel ve işitsel reklamların da yayınlanması yasaklandı. Bu arada bir güzel haber de Türkmenistan’dan geldi. Ülkede 2019 itibariyle spor tesislerinde ve toplu taşıma araçlarında, alkol satışı ve tüketimi yasaklandı.
İnternet sayesinde yaygınlaşan kumar, tehlikeli boyutlara ulaşmış vaziyettedir. Türkiye’de 2 milyon sanal kumar bağımlısı var. Dünyadaki kumar gelirinin yüzde 2,5’i de Türkiye’den…
Türkiye’yi 81 milyon nüfusu ve genç potansiyeliyle bu konuda büyük bir para kaynağı olarak gören uluslararası dev şirketler, 5 milyar dolarlık pastadan pay almak için büyük çaba içerisindedir. İsveçli sanal kumar şirketlerinin gelirlerinin 4’te birini Türkiye’den elde ettiği biliniyor. DDK’nın raporuna göre 18 yaşın altında bulunan gençler yoğun bir şekilde şans oyunlarına yöneliyor. Yasal yaş sınırı (18) altındakilerin yüzde 28,4’ü Sayısal Loto, yüzde 25,9’u Piyango, yüzde 25,9’u İddaa, yüzde 19,8’i de “Hemen Kazan” oynuyor.
MÜSİAD, UTESAV bu konuda ciddi bir araştırma yayınladı. Keşke devletin yerel yönetimleri, MEB, Diyanet, Yeşilay, diğer vakıf dernek, oda, sendikalarımız, cemaat dediğimiz grublar da bu konuya eğilseler, ortak çalışmalar yapılsa. Olur inşallah. Bu günlük de bu kadar. Selâm ve dua ile..