İlhan Selçuk, Öze yarınları hatırlatıyor..
Selçuk yarınlardan umutlu.. Daha açıklanmayan ek iddianameyi de ciddiye almadıklarını gösteren ifadeler var..
Sonra biz gelecek ve bu olanların hesabını soracağız demeye getiriyor..
Onu, daha doğrusu ETÖyü, ya da diğer adı ile 3. Sovyeti umutlandıransa, 4 şey:
1-Erdoğanın Davos çıkışı..
2-Doğan Mediasının üzerine gidilmesi
3-Borç ödemesinin döviz fiyatlarında sebeb olduğu artış.. Yani ekonomik kriz beklentisi..
4-Ekonomik kriz, Kürt sorunu ve MOSSADın devreye girmesi ile terörün yükselmesi ve seçim sürecinin bu açıdan uygun ortam oluşturduğu kanaati..
Selçuk herhalde, İsrailin, MOSSADın dünya Yahudi Sermayesinin ve Yahudi Lobisinin etkisi altındaki ABDnin, CIAnın Erdoğanı hedef almasını bekliyor olsa gerek..
İsrail ile gerginlik sürüyor.
Yahudi Lobisi doğrudan Ankarayı karşısına almasa bile şahinler, 24 Nisanda Ermeni lobisini harekete geçirerek Ankaraya ders vermek isteyebilirler..
Yine ABD Iraktan geri çekilmeye hazırlanırken, bölgedeki İstihbarat ajanlarını ve ABD vatandaşı Kürtleri bölgede bırakarak PKK üzerinden ya da para militer örgütler eli ile Ankarayı zorlayabilir.. PKK eğer çok zayıflayacak olursa yeni terör timleri ortaya çıkabilir..
Selçuk bu işlerin nasıl tezgâhlandığını biliyordur. ABD ve İsrailin muhtemel tepkileri üzerine senaryo yazarken bu eski tecrübelerinden yola çıkıyor olabilir.
Yani, belli çevrelerin kanaati şu ki, Davosun bir rövanşı olacak!
Zaten IMF ile de ilişkiler limoni iken birilerinin bu umutları daha da artıyor..
Bu senaryoda Erdoğana suikasttan, AK Partinin geleceğine ya da AK Parti kadrosundaki bazı isimlerin özel hayatlarına ve çıkar ilişkilerine kadar her şeyin olduğu düşünüyor..
Doğan Mediasının üzerine gidilmesi de Selçuk için önemli.. Çünki birileri Doğan Medianın elden çıkartılmasına razı olmayacaktır, birilerine göre. Çünki o zaman Mediada muhalif ses kalmayacak.. Varolanlar da seslerini çıkartamayacaklar..
DM uluslararası ilişkileri, derin bağlantıları itibarı ile Amiral Gemisi konumundadır ve bu geminin batırılmaması gerekir..
Yani zinde kuvvetler bu süreçte masaya yumruklarını vurmak zorunda kalabilirler..
Kimi çevrelere göre, eğer Doğan kurtarılamazsa, Ergenekondan sorgulanıp içeri girebilir. Bu durumda bu iş Doğanla da sınırlı kalmaz. Koç başta olmak üzere, örtülü KİT havasındaki kimi sermaye grubları ve media patronları da sanık sandalyesine oturtulabilir..
Birilerine göre bu olamayacağına göre, o zaman Doğana dokunanların derin ve zinde güçler tarafından engellenmesi ve cezalandırılması gerekir. Derin güçler sürece müdahale edecekse bu sadece Doğanın kurtarılması ile kalmaz, müdahale Ergenekon sürecini de engeller..
Bütün bunların tam da seçim arefesinde oluyor olması önemli.. Mart sonunda seçim var, Nisanda anayasa değişikliği tartışmaları başlayacak, Nisan sonunda Ermeni krizi, Haziranda ödemeler var. Ağustosa ise Askeri Şûra!
İşte ne olacaksa bu süreçte olacak..
Tabii önce seçimde AK Partinin geriletilmesi ve güneydoğuda başarısının engellenmesi gerekiyor. Bu arada CHPnin de oyunun yükseltilmesi gerekiyor..
Pek şansları yok. Her şey aleyhlerine gelişiyor.. Ama umutları bu.
Seçim öncesinde terörü kışkırtmayı deneyebilirler.. Ya da seçim sonuçları istedikleri gibi çıkmayınca bu sonucu tartışma konusu yapabilirler. Ama her şeye rağmen bu seçim olacak ve sonucun görülmesi gerekiyor.. AB de, ABD de, derin güçler de bu süreçte iktidarın ve muhalefetin gücünü ve halkın desteğinin ne yönde olduğunu görmek istiyor..
Şu ana kadar görülen; CHP kadro, performans olarak olağanüstü kötü ve AK Parti beklenenden daha iyi..
Tabii bu arada döviz fiyatları, ekonomik kriz, işsizlik tartışmaları, yolsuzluk dosyaları ile ekonomik açıdan muhalefet elinden geleni arkasına koymayacak..
Her zaman kritik zamanlarda irtica ve terör, etnik ve dini ayırımcılar elde hazır bekletilir..
Bu süreçte yine irtica eylemleri görülebilir. PKK markalı terör de üretilebilir.. İrticai eylemler, laikliğe karşı tehdit oluşturan eylemler olabileceği gibi, anti semitik eylemler de olabilir.. Alevilik konusunu ve bazı sembolik yerlere ve kişilere yönelik suikast planlarını da not etmek gerek..
Hani geçenlerde, Köpekler girebilir, Yahudiler ve Ermeniler giremez tabelasını asanlar da Ergenekon çizgisindeki kişilerdi.. Yahudilerde de anti semit eylem beklentisi yaygın. Birileri bu beklentiyi boşa çıkarmamak için devreye girebilir..
Selçuku umutlandıranlar da bu ve buna benzer şeyler olsa gerek..
Bu umutları, bu işin TSK içindeki bazı muvazzaflar, yargı ve yürütme içindeki bazı politik şahsiyetler ve bürokratlarla, media ve sermaye içindeki bazı kişilere uzayana kadar devam edecek..
Bu iş Perinçek ve Küçükün üzerine yıkılıp örtülecek kadar küçük bir iş değil..
Bu arada Selçuka üzücü bir haber verelim. AK Parti ya da Erdoğan olmasa bile, yerine gelecekler, ETÖye karşı onlardan daha ılımlı olmayacak, aksine gelecek olanlar, gidenleri aratacak!
Ergenekoncuların umut bağladıkları dağlara kar yağıyor!
2. Dünya Savaşının bittiğinden habersiz Japon asker gibi, birileri soğuk savaşın bittiğinden habersiz, hâlâ mevzilerini korumaya çalışıyorlar.. Adına soğuk savaş da denilen, 3. Dünya Savaşı bitti! Birinin bunu Ergenekonculara söylemesi gerek! 4. Dünya savaşı için yeni bir ordu kuruluyor. Siz eski model, yaşlı, eski silahlarla eski düşmanlara karşı savaştığınızı sanıyorsunuz.. Eski düşmanlar dost oldu ve şimdi profesyonel ordular, farklı bir savaş yürütüyorlar ve siz bu yeni savaşta düşman tarafta kaldınız.. Ya köşenize çekilip olanları seyredeceksiniz, geçmişte yaşadığınız günlerin hayali ile yetineceksiniz! Ya da, bekleyin ve görün!
Selâm ve dua ile..