Bu hafta özellikle sahte işyerlerinden dolayı yaşanan sorunlar gündemde. Bizim de bu köşeden bir kaç kez dile getirdiğimiz sahte işyerlerine yönelik olarak SGK önemli bir adım attı. Uzun zamandır dillendirdiğimiz bu konuda çözüme doğru adım atılması gerçekten sevindirici bir gelişme. Okurlarımız belki de sahte parayı duyduk ama bu sahte işyeri de ne oluyor diyeceklerdir.
Hemen başta söyleyelim, gerçekte çalışmayan kişileri bir işyerinde çalışıyormuş gibi gösterip, emeklilik ve sigorta hakkından yararlandırılması olarak açıklayabiliriz. Örneğin izbe bir handa açılan 3-5 metrekare bir işyerinden 3-5 bin kişi sanki çalışıyormuş gibi sigortalı yapılıyor ancak sigorta primleri ödenmiyor. Çalışıyor gösterilen kişiler de hem sağlıktan yararlanıyor, hem hastalanınca rapor parası alıyor hem de emekli oluyordu.
İşte sahte sigortalı bildiriminden kaynaklanan SGK zararının önlenmesi için gerek yeni sahte tescillerin önüne geçmek gerekse de denetime esas bilgileri sağlamak üzere SGK’nın işyeri tescil programlarında bazı değişiklikler yapılarak “sahte, şüpheli ve kontrollü işyeri tespit programı” işletime açıldı.
2012/Mart ayı itibariyle Türkiye genelinde 132 adet sahte, 10046 adet şüpheli ve 762 adet kontrollü işyeri tespit edilmiş. Bu sayı belki de programın zamaniçerisinde etkin kullanımıyla birlikte çok daha fazla artacak. Söz konusu işyerleri SGK Müfettiş ve Denetmen’leri tarafından Türkiye genelinde denetleniyor.
2012/Mayıs ayı itibariyle ise Türkiye genelinde 706 adet sahte, 16911 adet şüpheli ve 2725 adet kontrollü işyeri tespit edilmiş olup yine söz konusu işyerleri Kurumumuz denetim ve kontrolle görevli memurlarınca Türkiye genelinde denetleniyor.
Sahte işyerlerinden sonra sıra gerçek işyerinden borcunu ödemeyen şirketlere gelecek. Yani, güvenlik, temizlik gibi şirketler hizmet verdikleri firmalardan ücretini almalarına rağmen personelin sigorta ve vergilerini ödemiyor. SGK da konuyu etkin takip etmediği takdirde sorun dağ gibi büyüyor. Şu an SGK’ya en fazla borcu olan firmalar güvenlik, temizlik, tekstil ve personel tedarik firmaları. Bunların bir kısmı ünvanları birbirine yakın isimlerden oluştuğu için hizmet alan firmalar konuyu anlayamıyor ve firmalar da borçlarını ödemiyor. Umarız ciddi bir tehlike oluşturan bu konu için SGK başkanı Fatih Acar özel bir ekip kurarak sorunu çözer ve Maliye ile işbirliği yapılarak bu tür modern dolandırıcılıklar önlenir.
Özellikle göreve geldiği tarihten bugüne kadar bir çok sorunu çözmeye çalışan SGK İşverenler Prim Daire Başkanı Mehmet Bulut beyi ve özverili bir gayretle konuyu çözümlemeye çalışan SGK’daki denetmenlerimizi kutluyorum.
Eski tazminatları devlet mi ödeyecek?
Okurumuz Murat Çubuk, “Kıdem tazminatı ile ilgili eski kanuna tabi alacaklarımızı şirketten atılmamız durumunda fondan mı alacağız? Bu şekilde bir işten atılma durumu olursa, eski kanuna tabi alacaklarımızı fondan almak için bekleme süresi var mı?” diyor.
Yeni kıdem tazminatı yasa taslağı henüz kesinleşmedi. Dolayısıyla kamuoyunda yer alan taslakta eski kıdem tazminatlarının işveren tarafından ve eski kanuna göre şartlar oluşunca ödenmesi söz konusu. Eğer kıdem tazminatı yeni sisteme aktarılmazsa bu durumda işten çıkartılan işçiye kıdem tazminatının yasadan önceki süresi için işverenler ödeme yapacak.
Kıdem tazminatını işçi ve işveren anlaştığı takdirde bireysel kıdem tazminatı hesaplarına aktarabilecek. Eğer bu şekilde yasa çıktıktan sonra kıdem tazminatını yeni sisteme aktaran işçiler olursa artık o zaman tüm haklar yeni sisteme göre ödenecek.