Şimdi soruyorum Baykal'a...

Hala aynı fikirdeyim..

En son yazımda “Baykal’ın günahı bizi ilgilendirmez” temalı bir yazı yazdığım için zinaya çanak tutmakla itham edildim neredeyse.. Ama hala aynı fikirdeyim.. Hala hepimiz tepeden tırnağa hata dolu iken; hala kendimize dönüp en ufak bir öz eleştiri yapmaktan acizken; başkasının günahıyla uğraşmayı doğru bulmuyorum.

Ama gelin görün ki açık bir müsaade var malum görüntülerin konuşulup tartışılıp, Türkiye gündeminin acımasızca işgal edilmesine..

Kim tarafından mı? Tabii ki Sayın Baykal tarafından!

Önce görüntülerin ortaya çıkmasının ardından derin bir suskunluk; arkasından, bırakın bir siyasetçiye bir insana yakışmayacak pervazsızlıkla elinde hiçbir kanıt olmadan, iktidarı suçlamalar; ve şimdi de “Yok kasetteki görüntülerin Baykal ve Baytok olması imkansız gibi” bir yığın saçmalık..

Şimdi soruyorum Sayın Baykal’a;

Eğer yapmadıysanız, eğer siz değilseniz, neden susuyorsunuz hala! Açıkça çıkıp “ben değilim bu bir iftiradır” deyip şahsınıza yapılan iğrenç tuzakla ilgili hukuk mücadelesini başlatsaydınız ya! “Kimsenin beni sorgulamasına müsaade etmeyeceğim” sözünüzle çelişmiyor mu bu tavır?. Bu gün Türkiye sorguluyor; dünya sorguluyor sizi! Ve siz bal gibi de hesap veriyorsunuz..

O görüntülerdeki siz değilseniz neden istifa ettiniz o halde! Derdiniz gitmektiyse; başı dik, onurunuzla gitme fırsatı varken neden her defasında teptiniz bu fırsatları.. Hiç düşünmediniz halkınızı şimdi de düşünmüyorsunuz! Sanırım hoşunuza gidiyor sabah akşam sizden konuşulması! Sizi kişisel olarak eleştirmeye ne benim ne de kimsenin hakkı var! Fakat milyonları ve beni yönetmeye aday olmuş bir siyasetçinin böylesine umursuz olması yaralıyor beni..
Size yapılanın iğrenç bir komplo olduğunu herkes biliyor; ama siz neden söylüyorsunuz bunu? Neden uzatıyorsunuz?

Neden “iftira” deyip susturmuyorsunuz herkesi?

OYUNA GELİYORUZ!

Yanlış anlaşılmasın lütfen! O görüntüler zerre kadar hala umurumda değil! Ama sabah kalkıyoruz Baykal; akşam yatıyoruz Baykal! 30 işçimiz toprağın altında konuşulan Baykal! İşsizlik diz boyu; milletin karnı aç konuşulan yine Baykal!

Uyanalım artık! Ortada sinsi bir oyun var; ve bizi fena halde kekliyorlar. Bu tezgahı kuranlar Baykal’ı da bu halkı da iyi tanıyor. Türkiye’nin asıl sorunlarına duyarsız, magazinsel mevzulara aşırı düşkünlüğümüzü iyi biliyorlar ve bu açıktan girdiler.

Bu oyun fena halde birilerinin işine geliyor..

BAYKAL’LA GELEN AHLAK HANDİKAPI

A’dan Z’ye herkesin diline pelesenk olmuş bir mevzu Baykal! Kimi susarak tepkisini ortaya koyuyor; kimi yargılayarak! Kimi mağdur diyor savunuyor; kimi ahlak zabıtalığına soyunuyor! Ama istisnasız her erkek konuşacaksa bir duruyor; “Ya benim de başıma böyle bir şey gelirse” korkusuyla titriyor.. İstisnasız her kadın kızıyor; “Bir koca yıllarca karısını demek böyle uyutabiliyor” diyerek irkiliyor. İsim Nesrin Baytok olunca; çoğu içten geçen cümle dile dökülemiyor bile..

Dedim ya sinsi bir oyun bu çekildik içine istemeden.. Bize düşen tabii ki susmak değil.. Ama ölçülü olmak!

Yakışmıyor bize!

Daha her şey bir iddia aşamasındayken; daha kimse “var” demiyorken; “Ama yok da demiyor” diyerek dedikoduya sarılmak, hiç ama hiç yakışmıyor bize..

Bence başkalarına ahlak hakimliği yapmadan önce; kendimizin ahlak yargıçlığını yapalım önce!

Aşk-ı Memnu dizisine reyting rekoru kırdıran bu halk değil mi? İnternet ortamında 5 yaşındaki çocuğun dahi erişimine açık ahlaksız sitelerin en çok tıklanan siteler olmasını sağlayan bu halk değil mi? Film uğruna, sanat uğruna iki evli oyuncuyu kamera karşısında seviştirenleri izleyen bu halk değil mi?

Şimdi neyden şikayet ediyoruz?
Sizce ağzımızı açmaya hakkımız var mı?