Stres ve maneviyat

Kıvanç Tığlı BULUT

Değerli okuyucular, stres, vücudunuzun her türlü talebe veya tehdide yanıt verme yoludur. Tehdit altında olduğunuzu hissedince sinir sisteminiz, adrenalin ve kortizol da dâhil olmak üzere acil eylem için vücudu uyandıran bir stres hormonu salıvererek karşılık verir. Kalbiniz hızlanır, kaslarınız sıkılır, kan basıncı yükselir, nefes yükselir ve duyularınız keskinleşir. Bu fiziksel değişiklikler gücünüzü ve dayanıklılığınızı artırır, reaksiyon sürenizi hızlandırır ve odaklanmanızı sağlar. Bu, “savaş veya kaç” stres tepkisi olarak bilinir ve vücudunuzu korumanızın yoludur.

Stresin bağışıklık sistemi üzerine büyük etkisi vardır. Bağışıklık sistemi vücudun savunma sistemidir. Bağışıklık sistemi dışarıdan gelen tüm zararlı mikroplara karşı vücudu yabancı ve zararlı mikroplara karşı korur. Bağışıklık sistemi zayıfladığında beden dışarıdan gelen tüm zararlı mikroplara karşı zayıf kalır. Bağışıklık sistemi yenilirse tedavisi zor hastalıklar ortaya çıkar. Strese karşı verilen tepkiler uzun bir zaman dilimi içinde kronik hastalıkların gelişmesine zemin hazırlarken, vücudun bağışıklık sistemini zayıflatarak bulaşıcı hatalıklara açık hale gelme riskini artırabilmektedir. Bunun yanında stresin ülser ve astım gibi hastalıklara da sebep olduğu düşünülmektedir.

Stresli kişiler genellikle olayların iyi yönlerini göremez ve hayata pozitif bakamaz. Zihniniz bir bahçeye benzer; olumlu düşünce, iç konuşma, hayal ve telkinlerle onu beslerseniz başarı ve mutluluk sizin olacaktır. Endişe ümitsizlik, korku ile beslenirseniz, bunlar adeta zehirli atıklar gibi sonuç doğuracaktır. O yüzden, bir tek olumsuz düşüncenin zihninize yerleşmenize izin verme lüksünüz yoktur. Zira Mevlana’nın deyişiyle, “Sen kötü düşünceyi zehirli, tırnak gibi bil. Bu tırnak derinleştikçe canın yüzünü tırmalar.” 

Yine Mevlana, olumlu düşünme hakkında şöyle anlatıyor; “Olumsuz duygularınızı güneşi engelleyen bulutlar gibi görün. Güneşin er geç kendini göstereceğini hatırlayın.”

Stresin temelinde “yok olma korkusu” vardır. Varlığını kaybetme yani ölüm korkusu insan için stresin baş kaynağıdır. Ölüm korkusu insan için kaçınılmaz olduğu ve insanın bunun tabii ve normal olduğunu bilmesine rağmen, duygusal olarak ölüm olayına alışmamıştır. Ölüm korkusu insanda sürekli var olan bir korku değildir. Çünkü insan normal şartlarda ölümü aklına getirmez. Getirirse bile bazen derin düşünmediği için insana korku kaynağı olmayabilir.

Dini inancın insanın hayatında olumlu etkisi olduğu bilinen bir gerçektir. İnanç birçok değer merkezinde bireysel olarak güven ve bağlığın dinamik bir örüntüsüdür. İnanç güven sadakat ve vefa içerir. Mü’min bir kişi dini inanç yolu ile stresten nasıl kurtulacağını yaşanmış tecrübe ile bilir. Mesela ünlü psikolog William James’in dediği gibi: “Şüphesiz üzüntünün başlıca ilacı dini imandır.” Gandhi de “Dua ve ibadet olmasa idi ben çoktan çıldırırdım” demiştir.

Dini inançlar zor yaşam olayları karşısında insanlara sığınılacak bir liman oluştururken yaşanan çaresizlik ve korku duygularına dayanma gücünü artırabilmektedir. İnsanı umutsuzluğa düşmekten, yaşama azmi kaybetmekten koruyarak, çaresiz, sıkıntılı ve zor durumlarda önemli bir sığınak ve dayanaktır.

O halde stresin baş kaynağı olan ölüm korkusundan insan ancak din yolu ile kurtulabilir. Veya en azından bu korkunun şiddetinin azalması ancak maneviyat ile mümkündür. Çünkü ilahi dinlerde ahiret fikri vardır. Ölümle insanın tamamen yok olmayacağına, tekrar dirilerek öteki âlemde edebi yaşantısına devam edeceğine inanılır. İmanlı kişi için ölüm hadisesi geçici olan dünya hayatının son bulmasıdır. Ebedi ve en iyisi olan ahiret hayatıdır. Bu düşünce ve bu inançla Mü’min pek üzülmez. Kur’an-ı Kerim’de bu durum şöyle dile getirilmektedir: “Bu dünya hayatı eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Ahiret yurdu, işte asıl hayat odur, keşke bilselerdi.”

Not: Bu yazıda Öğr. Gör. Dr. Muharem Çulfa’nın “Stres ve Dini İnanç” konulu makalesinden yararlanılmıştır.

Stresinizi yenebilmeniz ve maneviyatınızı güçlendirebilmeniz duasıyla Allah’a emanet olunuz.

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.