Suriye’de, aralarında Mihraç Ural’ın da olduğu bir grup Ahraruş Şam milislerinin top atışı ile imha edildi..
İmha edilenler arasında Esed’in generalleri ve Mihraç Ural dışında Rus generaller de var, İran generalleri de, Hizbullah komutanları da.. Yani 5’li bir toplantı.. Aralarında PYD eksik. PYD’yi Mihraç Ural temsil ediyor olabilir..
Bu 3. toplantı imiş. Bölgenin sınırlarını kendilerine göre yeniden çiziyorlar.. Sünni Müslümanlar Ürdün’e, Türkmenler Türkiye’ye sürülüyor. Ürdün kapalı bir havza olacak. Yani Filistinliler ve İhvan için sürgün kampı, açık cezaevi. Kürtler Irak’tan başlayıp, Kobani’den (Ayn el-Arab) Hatay’a kadar gelip orada duruyor.. Alt bantta Irak’tan gelip, Kürt koridorunun altından Lazkiye’ye uzanan bir Şii koridor var..
Yeni Suriye’de Lübnan’la birleşecek ve tabi Lübnan’ı da Hizbullah kontrol edecek.. Belki orada bir off-shore şehir devleti olarak Beyrut kalır..
Mihraç, Hatay bölgesini istiyor.. Kürtler ve Şiiler Suriye üzerinden Akdeniz’e uzanacak.. Tartus biraz daha genişleyebilir, ama Ruslar Kürt Hristiyan, Şii bölgesi, Irak sınırı ve Türkiye’ye yakın yerlerde hava üssü de isteyebilirler.. İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara!?..
Acilciler’in lider Mihraç, Hatay’da bir Sosyalist Kanton kurabilir.. Böylece DHKP-C ve Acilciler’in de bir vatanı olur.. Kürtlerle birlikte bölgede her alanda eylem koyarlar.. Hele arkalarında bir Rusya da olduktan sonra..
Düşünsenize, arkanızda Rus petrolü, İran ve Irak petrolü, Kuveyt’i işgal etmek kaç gün sürer, Kuveyt petrolünü de alırsanız, aşağıda Bahreyn var zaten. Arkanızda Rusya olduktan sonra Doğu Akdeniz’de petrol ve doğalgaz aramaları ile dünyanın en büyük enerji havzasının yönetimini ele geçirirsiniz..
İsrail bu projeye gözü kapalı atlar. Türkiye ile Arap yarımadası arasına Şii-Kürt koridoru oluşturacaksınız da İsrail buna karşı çıkacak..
Hayal kurmak güzeldir de, ham hayaller kulağa hoş gelse de, karşılıksız çek gibi, hayata uyguladığınızda elde bir şey kalmaz..
Bekâra karı boşamak kolay, hem zaten, daha önce batılılar bu işi yaptıysa bunlar niye yapmasın.. Bir tek Bilad-ı Şam’dan 5 devlet çıkarttılar. Filistin, Suriye, Ürdün, Lübnan ve İsrail.. Hatta Mısır’ın bir kısmı, Suudi Arabistan’ın bir kısmı, Irak’ın ve Türkiye’nin bir kısmı Bilad-ı Şam’ın, Şam-ı Şerif’in sınırları içindeydi.. Sykes-Picot, Belfaur diye bir takım adamlar çıktılar ve bölgeyi pırasa gibi doğradılar. Din, dil, tarih, coğrafya, kültür, gelenek hepsi aynı olan bir bütünden 22 devlet çıkarttılar.. Eee, şimdi de ince kıyım, bir Suriye’den kaç devlet çıkar ya da Türkiye’den, Irak’tan, yarın birileri de İran üzerinde hayal kurmaya başlarsa şaşmam.. Azerbaycan, Huzistan, Belucistan, Kürdistan.. Irak zaten Şii, Sünni, Kürt, Türkmen olarak ayrıştı..
Avrupa kötü örnek oldu. Sykes-Picot oluyorsa neden Putin-Esed formülü olmasın..
Tabi geçti Bor’un pazarı sür eşeği Niğde’ye demek de mümkün bunlara..
Dünkü terör örgütleri DAEŞ, PYD ve Acilciler bile devlet hayali kurduklarına göre, devlet istemeyecek kimse yok.. Anadolu’yu 40 parçaya bölsen de yetmez. Suriye’de bir tane Hristiyan devlet yetmez, Asuriler, Süryaniler, Keldaniler, Ermeniler, Aramiler.. Şiiler de birkaç çeşit, Sünniler de.. Suriye’den en az bir düzine devlet çıkar..
Mihraç’tan sonra Acilciler’in işi zor, hayallerini ertelemeleri gerekecek.. Ötekilerin hayalleri de ham bir hayal aslında. Kan dökerler ve sonunda döktükleri kanda boğulurlar..
Suriye’de kimin eli kimin cebinde belli değil.. Birileri bu yangına körükle gidiyor sanki. Bu yangına odun taşıyor, hem de kendilerini “ıslah ediciler” diye tanıtarak, biz biliyoruz ki, onlar bozguncuların ta kendileridir.
Mihraç’ı tanıyanlar, örgütünün taşeron bir çete olduğunu ve muhaberat tarafından desteklendiğini söylüyorlar. Türkiye’ye karşı destelenen örgütlerden. Öldüğü iddiaları ile ilgili olarak da, şovu sevdiği, eğer yaşasa idi, hemen internetten, radyo ve gazetelerden sesini duyabileceğimizi söylüyorlar..
Sahi, Mihraç, Esed’in adamları, İranlı subaylar, Hizbullah mollaları ve Putin’in subayları hangi dava için ve kime karşı bir araya gelmişlerdi..
Bakalım bu gelişmeden sonra bu ülkeler, bu örgütler ne yapacak. Bölge devletleri ve uluslararası örgütler kafalarını kuma sokmaya devam edecekler mi ya da daha ne zamana kadar böyle davranacaklar.
Selam ve dua ile..