SUSUYORUM

Nergis KURU

İsminizin ne olacağına karar verildiği anı hatırlamıyorsunuz; neler konuşuldu kimin kararı kimin önüne geçti de isminiz ortaya çıktı bilmiyorsunuz..

Ama kesinlikle hatırlıyorsunuz; ruhunuzu alevlendiren o kişinin size isminizi söylediği ilk anı..

İlk anne dediğinizi de hatırlamıyorsunuz.. İlk yürüdüğünüz anı da..

Ama çok iyi hatırlıyorsunuz hayatın ayağınıza taktığı ilk çelmeyi ve en candan bildiğinizin sizi arkadan vurduğunda yüzü koyun yere kapaklandığınız o anı..

Hatırlıyorsunuz ilk yenilginizi; tıpkı ruhunuzun bedeninizin yaşlanmasına verdiği ilk isyanı hatırladığınız gibi..

Unutmuyorsunuzdur mutlaka feci halde köşeye sıkıştığınız ilk anı..Saçlarınıza düşen ilk akı, alnınıza kıvrılan ilk çizgiyi… Soba soğukluğunda dokunduğunuz ilk ölüyü de unutmazsınız asla.. İçlerinde bazı anlar vardır ki, hala düşündükçe tüyleriniz ürperir.. Yıllar bedenlerinizdeki tazeliği bile alır götürür de, güç yetiremez taa derununuza çöreklenmiş o anları silmeye..

Hep hatırlarsınız.. Hep hatırlarsınız..

Yazdıklarım sarsıcı değil mi? Sıcak bir bedenden dökülen soğuk cümleler gibi itici.. İdrakinizi buz kesecek kadar ayaz belki.. Okumak istemiyorsunuz.. ..

Ama devam edin bir de unutmadıklarınız var..

Parayla her şeyi satın alacağını sanan beyinler, cesaretten uzak gözler, aşktan uzak iğreti sözler, yapamayacağınız kadar kalleş beklentiler, öleceğiniz kadar iğrenç istekler hiç unutmadıklarınızdan sadece birkaçı.. Hiç unutmadınız; çünkü ilki sonu yoktur hep oluyordur bu rezillikler..

Aydınlığa küstüğünüz, yüzünüzü karanlığa döndüğünüz anlar da olmuştur.. Özgürlüğünüzün peşinde koşarken canhıraş, çok fazla anlaşılmadınız mesela.. Yaralandınız; hırpalandınız.. Gün oldu ki, içinize kapandınız..

Pes etmek değildi sizinki. Küsmekti sadece..
Kendinizi dünyaya kapattığınız en aciz anınızda, başkalarının cesaretsizliğinizden güç aldınız sonra.. Karamsarlığın kararttığı hayatlar, sizin yaşamınızın kıvılcımı oldu.. Hayattan dersinizi almış olarak, yana yana pişmiş olarak, büyüye büyüye nasıl devleştiğinize şahit oldunuz en sonunda..

Ne keyifli, ne baş döndürücü, ne “Çektiğime değdi” dedirten anlardı bu anlar unutmadıklarınız arasında.. Küllerinden doğmak bu olsa gerekti..

Çoğu kez baskılar gördünüz.. Sizi bir zincirin halkası gibi düşündürten; ne kadar özgürleşseniz de bir ayağınız sanki direğe bağlı gibi hissettiren, ne kadar kanatlansanız da dibe çeken baskılar…

Yıldırmak tek hedefleridir.. Kolunuzun kanadınızın kırıldığını; ruhunuzun, bedeninizin çaresizliğin girdabında ezildiğinizi hissedersiniz. İki önemli gördüğünüz şey vardır oysaki.. Biri birinden daha değersiz değildir. Ama seçmek zorundasınız..

Sizi çok iyi anlıyorum..

Ben de unutmuyorum hiçbir anı, şu an gibi hatırımda..

Bundan daha beteri olamaz..

”Dünyada hala yan yana gelmemiş kelimeler var”..

Ama ben şimdi susuyorum…

İçim acıyor..

Yorum Yap
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.