Bu ülke ne enteresan bir süreçte ilerliyor. Size bir anımı anlatmak istiyorum; Sene 2001 yılı ve ben askerdeyim. Yedek subay olarak bir ilde askeri hastane de çalışıyorum. O hastanenin yetkili subaylarından biriyle aramız gayet iyi.
Gel zaman, git zaman günler geçmekte. Ben askeri muvazzaf personel olmadığım ve askeriyede gördüğüm kadarı ile de bir sorun yaşamadığım için kılabildiğim kadar namazımı kılmaktayım ve Cuma saatlerinde yakında ki camilere Cuma namazına gitmekteyim.
Bulunduğun cami cemaatları ve ortamlarda askeri hastanede bir subay doktor dikkatimi çekmektedir. Sonra ki günlerde samimi olduğum ve hastanede yetkili olan doktor arkadaşım sohbet esnasında ‘şu Mustafa Aksoy arkadaşımız var ya, işte onu sadece namaz kıldığı için askeriyeden atmaya çalışıyorlar’ dedi, ve ekledi ‘temiz düzgün bir çocuk ben engel olmaya çalışıyorum’ dedi.Ben o zaman içimden geçen şu cümleyi söyleyemedim ya da söylemek istemedim mi bilmem ama söylemedim.İçimden geçen cümle ise ‘sen böyle diyorsun ama ağabey, ben kendisini dışarıda cami ve diğer cemaatlarda gördüğüm kadarı ile sadece namazında niyazında olan biri gibi gelmedi bana.Sanki dindar olmanın dışında başka işler peşinde gibi geldi bana, üstelik sadece namaz kıldığı için askeriyeden atılan kimse görmedim’ şeklinde idi.Bu cümleyi o zaman söylesem ne değişirdi bilmem.
Sonra ben teskere aldım ve ayrıldım.Bir süre sonra o iki subay da askeriyeden emekli oldu. İkisi de devlete doktor olarak çalışmak için baş vurmuş. Diğer subay alınmazken Mustafa AKSOY önce Ankara Sağlık Müdürü oldu ve sonra Halk Sağlığı Kurum Başkanı oldu. Bu tesadüf enteresan değil mi?
Bu işlerin arkasında kim var bilmiyorum? Bu gidişat nereye bilmiyorum ama askerlikten emekli olmuş birinin T.C tabelalarına takması ve Ülkenin bölünme sürecinde olan uğraşıların ayyuka çıktığı dönemde bu uygulamaları yapması ve sonrasında görevden alınması ilginç geldi bana. Tavşana kaç tazıya tut süreci mi acaba ?Neler oluyor acaba. Hadi hayırlısı bakalım.