Kürtler iyi Müslümandır. Şafi mezhebinden, Eşari akidesi. Aynı Ehl-i Sünnet çerçevesinde beraberiz.
Tabi ki terörü lanetliyoruz. Teröre karşı yürüyüşler yapılmalı, şehit cenazelerinde binler, onbinler, yüzbinler toplanmalıdır. Ancak rastgele dükkânları ateşe vermek, adam Kürt’tür diye onu dövmek olmaz. Bunlar İslam’da yasak olan şeylerdir.
KiMSEYE KÜRT OLDUGU iCiN ZULMEDEMEZSiNiZ
Yürüyüş yapılsın, nümayiş yapılsın. Tabi bunlar meşru izinler dâhilinde olsun ama rastgele dükkânları ateşe vermek, adam Kürt’tür diye onu dövmek olmaz. Kürt kökenli Müslüman vatandaşlarımız işçilik yapıyorlar, pamuk tarlasında, şurada-burada. Bunları “Siz Kürt’sünüz” diyerek kenara çekip tartaklamak falan İslam’da yasak olan şeylerdir. Bu olmaz! Adam zaten eşkiya olsaydı dağa çıkardı, terörist olurdu. Adam zaten işçi, ekmek derdinde. Türk’ün de garibanı var, Kürt’ün de garibanı var. Hepimizden fakir-fukara var yani. İnsanların dükkânlarına taarruz etmek falan yanlış şeyler.
İSRAİL’İN UYDUSU OLMUŞLAR
Müslüman Kürt zaten bizim canımız, ciğerimiz. Müslüman vatandaşımız.
Zaten teröristleri Müslüman kabul etmiyorum. Destek verenleri de kabul etmiyorum. Madem İsrail’in ve Ermenistan’ın uydusu olmuşlar böyle Müslüman olmaz. Ben Ehl-i Sünnet Müslüman Kürtleri konuşuyorum.
6-7 EYLÜL OLAYLARI DA ÇOK YANLIŞTI
Zimmi olsa bir adam yani Ermeni, Yahudi bir vatandaş olsa ki var Türkiye’de. Azaldı sayıları ama var. Tabi 6-7 Eylül olayları da çok yanlış. Geçen hafta bunu kimisi “İyi yaptık” diye kutluyor, kimisi “Kötü yaptık” diyor. Bu husustaki görüşüm, İslam’ın görüşüdür. İslam’ın görüşüne göre onlar zimmidir. Zimmi olmak devlet güvence vermiş demektir. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) “Zimminin diyeti Müslümanın diyetidir” buyuruyor. Fıkıhtaki hüküm mezheplere göre değişebilir, onu tartışmıyorum. Madem İslam devleti buna güvence vermiş Yahudi de olsa, Ermeni de olsa ki Medine’de vardı. Sahabenin komşuları arasında Yahudi vardı. Bunlara dokunulmazlık verilmiştir. Dokunulmazlık verilenin hakları da Müslümanlarla aynıdır. Canı, malı, ırzı, namusu güvenlik altındadır.
CENNETİN KOKUSUNU DUYAMAZ
Sen şimdi buna nasıl saldırıyorsun. Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) “Kabrinden kalkan 500 senelik mesafeden cennetin kokusunu duyar ama zimmi öldürene o koku haramdır” diyor. Neden? Çünkü devletin verdiği güvencenin korunması açısından. Güvensizlik kadar, emniyetsizlik kadar, asayişsizlik kadar büyük bir sorun yoktur.
Bu bir başladığı zaman o sana da sıçrayacaktır ve Müslümanın da can ve mal güvenliği kalmayacak demektir. Bu ters teper. Bu hadis-i şerif Tirmizi’dedir.
104 KİTAPTA YERİ YOK
Hatib-i Bağdadi’nin rivayet ettiği bir hadis-i şerif var mesela. “Biz öldürmedik yahu dükkânı yaktık” diyebilirler. Dükkânını yakıyorsun ama adam Müslüman. Müslüman Kürt. İşçi Müslüman. Velev ki Müslüman olmasaydı da devletin güvencesindeki normal bir vatandaş olsaydı. Meselayı söylüyorum. Adamın arabasını çekiyorsun kenara, tartaklıyorsun. “Teröristler neler yapıyor” diyorsun. Sen terörist misin kardeşim? Bu adam burada vatandaş. Ne yaptı sana?
Hiçbir şey yapmadı. Kürt diye buna dokunulur mu şimdi? 104 kitapta yeri olmayan muameleler duymaya başladık. Bu da provokasyondur tabi, bunu aklı başında bir Müslüman Türk yapmaz. “Zimmiye eziyet edenin hasmı ben olacağım” diyor. Rasulullah (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) “Mahşerde benim gibi hasmı olanın da yenileceği kesindir, kıyamet günü onu mağlup edeceğim” buyuruyor. Bakın zimmiye eziyet edene söylüyor. Dikkat etmek durumundayız.
ATEŞTEN KAMÇILAR YİYECEK
Mesela iftira. Hani namuslu bir kadına, Müslümana iftira ettin sonra 80 sopa cezası var şeriatta. Namuslu Yahudi bir kadına iftira attın diyelim. Komşundur, iftira attın. “Yahu bu Ermeni, Yahudi” diyemezsin. Bu İslam kardeşim!
Gâvurun hakkını da korur. Bu din Allah’ın dini. “Bir zimmiye iftira atarsa kıyamet günü o 80 sopayı ateşten kamçılarla yiyecek” buyruluyor. “E bu komşu Ermeni’ydi ya. Ne olacak ona iftira etmekten” diyemezsin. Olur mu öyle şey! Sen zaten Müslümana iftira etmekten çekinmiyorsun. Zimmi de bile aynı ceza var.
KÜRTLER İYİ MÜSLÜMANDIR
Yine hadis-i şerifte “Cennet haramdır” diyor. Haram girmesi yasaktır demek. Zimmi gayrimüsim vatandaştır ama vatandaş yani. Devlet güvence vermiş ona. Terörist olarak gizli gelmemiş. Pasaportlu turist de buna girer. Pasaportla giriş yapmış, devlet de buna gir demiş. Devlet güvence vermiş oluyor.
“Zimmiyi öldürene, zulmedene yahut gücünün yetmeyeceği bir şeyi yükleyene cennet haramdır” buyruluyor. Sen şimdi adamı yolda durdurup korkutsan zulümdür. Niye korkutuyorsun ki adamı? Dükkânını ateşe veriyorsun. Bu ne büyük zulümdür. Ne yapmış bu adam sana? Sırf Kürt diye bu yapılır mı?
Ki Müslüman Kürtler bunlar. Kürtler iyi Müslümandır. Şafi mezhebinden, Ehl-i Sünnet. Eşari akidesi, aynı Ehl-i Sünnet çerçevesinde beraberiz.
ZİMMİNİN TARAFINDA OLACAK
Burada bir sorun yok yani terörist olmadıktan, terörü desteklemedikten sonra. Kâinatın Efendisi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) “Benim İslam Devletimin, Müslümanların zimmet ve güvencesi altında olan bir gayrimüslimü, katleden, zulmeden, gücünün yetmeyeceği işi ona yükleyene cennet haramdır ve o zimminin alacağını yarın onun tarafında olup, o Müslümandan ben alacağım” diyor. Dikkat et! Hadis-i şerifin devamında “Peki bir Müslümanı katleden, ona eziyet edenin durumu ne olur?” diyor. Geldiğimiz noktada bir vatandaşlık hukuku var. Bir zimmilik hukuku var. Ermeni ve Yahudi gibi vatandaşlar hakkında konuşuyorum.
BUNUN KÜRDÜ,TÜRKÜ OLMAZ
Müslüman Kürtlere gelince o zaman hadis-i şerif “Ya müminin hukuku nasıl olur. Ben onun adına nasıl savunma yaparım. Ahirette onun hakkını sizden nasıl alırım” diyor. “Ben alırım” diyor Rasullullah (Sallalahu Aleyhi ve Sellem). Onun için ifrat, tefriti doğurur. İleri, geri yapmanın bir lüzumu yok. Orta yol, istikamet bellidir. Tabi ki terörü lanetliyoruz. Teröre karşı yürüyüşler yapılabilir. Şehit cenazelerinde binler, onbinler, yüzbinler toplansın, toplanmalıdır. Çok hoşuma gidiyor. Slogan atılabilir. “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” gibi sloganlar çok güzel şeyler. Çok güzel sloganlar var. Ama iftira, zulüm, eziyet, yakmak, yıkmak olmaz. Bakın orada kargaşa da bir tane çocuk, genç öldü. O da Kürt değildi mesela. Bunun Kürdü, Türkü olmaz yahu. Hepimiz Müslüman vatandaşız.
CEZAYI KENDiN KESEMEZSiN
İslam’a göre, Kur’an’a göre, şeriata göre vatandaş asla babasını öldüren adama bile kendi kısas yapamaz. Devlet onu kısas yapar. Allah ona kısas hakkı vermiş ama onu devletten istemek durumundadır. Kendi gidip yapamaz. Kan davası olur. Kan davasında da bir kişiyi kısas edeyim derken yüz sene dava sürer. İslam’da her zaman için kadı, mahkeme meselesi vardır. Dolayısıyla bu adam şunu dedi, bunu dedi veya bana hareket yaptı veya bayrak asmadı diyemezsin. Senin burada hareket yapma, adamı tartaklama hakkın yoktur. Bir şaibe, bir şüphe, bir terör şüphesi varsa bunu hemen ilgili birimlere, güvenlik güçlerine bildirmen gerekiyor. İslam’a göre konuşuyorum ben. Ben İstanbul valisi değilim. Ama İslam’a göre sen bu adama zan ile töhmet ile tahmin ile tokat atamazsın. Çünkü “Ya öyle değilse” meselesi vardır.
ÖLDÜRÜLEN OL, ÖLDÜREN OLMA
İslam’a göre bir cezası varsa bu adamın, yaptığı bir yanlış varsa bunu güvenlik güçleri değerlendirecektir. Senin, benim işim sokakta adama “Höt, hüt” yapmak değildir. Bu da caiz değildir, haramdır ve yasaktır. Bakın birçok olaya sebep oldu şimdi. Ben din adına bu konuşmayı yapıyorum. Beni de din adına dinleyenler dinliyor zaten. Resmi bir görevli olarak dinlemiyor beni kimse. Ama Allah için söylüyorum. Gençlerimize Allah için söylüyorum. Hadis-i şerif “Öldürülen ol, öldüren olma” diyor. İç savaş çıksa “Allah’ın öldürülen kulu ol, öldüren olma” buyruluyor. Ama asker, polis görevlidir. Onlar müdafaa yapar. Müdafaayı da aşar, taarruz ve saldırı da yapar. Onlar izinlidir ve yetkilidir. Ölürse şehittir, yaralanırsa gazidir. Onlar o işin görevlisidir. Ama sen görevli değilsin.