Devre arası transfer sezonu Cuma günü sona erdi. Bir çok takım kadrosuna yeni isimler kattı. Ç.Rizespor’da ne gerekiyorsa onu aldı. Öyle evde çalışmayan televizyonun yerine gidip de çalışan buzdolabının yanına bir başka buzdolabı almadı…
Burada anlatmak istediğim Mustafa hoca kısıtlı zaman dilimi içinde takımda ne eksik varsa onu aldı , tabiki gönül isterdi transferin son günlerinde özellikle orta salonu iyi temizleyecek, arka tarafı toparlayacak bir iki elektrikli süpürge alabilseydik. Olmadı , inşallah ileriki haftalarda aramayız bu isimleri. Aslında hesap basit. Madem bu kadar kesenin ağzı açıldı , transferde çuval dolusu para harcandı, yaptın mı tam yapacaksın misali “köküne kadar” neye ihtiyacın varsa alacaksın ve atacaksın gövdeyi sezon sonu süper lige. Bir iki eksik isimden dolayı çıkamasan o zaman sar makarayı tekrar başa valla çok yazık olur…
Neyse Mustafa Denizli hoca işini bilir. Vardır bir bildiği, yapmıştır hesabı, kitabı. O saçları değirmende öğütmedi diyelim geçelim dünkü mücadeleye…
Öncelikle Arif hocaya Allan’dan rahmet, futbol camiasına ve ailesine sabırlar diliyorum. Mekânın cennet olsun güzel insan..
Karşılaşmayı ilk devre, ikinci devre diye ayırmanın gereği yok. Koca 90 dakika Ç.Rizespor oyunu kendi alanına kabul etti, hani kaplumbağalar var ya kabuğuna çekilirler bizim takımda aynı öylesine kapandı, durdu. İlerisi ise üstüne düşeni fazlasıyla yaptı.
Bu galibiyetin mimari Rumen oyuncu Florın Cernat… Cernat klas bir oyuncu. Kendi oynadığı gibi yanındaki arkadaşlarında güven veren biri. Sahada hiçbir şey yapmasa da atacağı bir ara top, kullanacağı bir duran top rakip takımın fişini çekmeye yeterde artar.. Kısaca futbolun sadece ayakla değil “akılla” oynandığı bize gösterdi bir kes daha. Bu transfer için bir kes daha Karabükspor teknik adamı Mesut Bakkal’a teşekkür edelim, birde futbolcunun menajeri Rapaiç’e..
İki yeni oyuncudan Sercan’a özel bir parantez açmak gerekir. Bu futbolcu ; İleride top saklayabilen, dripling yapabilen, süratli ve her an her şeyi yapabilecek bir yetenekte. Siz bakmayın dün durgundu. Yine de maçta asistini yaptı. Eren için biraz daha zamana ihtiyaç var düşüncesindeyim.
Şimdi geleyim maçta iki gol atan Arjantinli Depetris’e. Asıl üstünde durulması gereken malzeme burada. Bir çoğunuz haklı olarak sakatlanan Uche Kalu’nun yerini dolduramaz düşüncesindeydi. İkiside farklı bir oyuncu. Bana sorarsanız ilk günden beri dedim bu futbolcu farklı bir santrafor. En önemli özelliği yanındaki arkadaşlara servis yapma özelliği, yani duvar olma. Bunun üstüne kafa hakimiyeti , top tekniği, dripling özellikleriyle tam bir Arjantinli! Bence bu adam adaptasyon sorununu atlatırsa üç direk arasından daha çok top geçirir…
Yazımın son bölümünde haklı olarak dünkü maçta dökülen defans ve orta saha için bir iki kelime bekliyorsunuz benden. Ben yazmayacağım sadece size şu örneği vererek tamamlayacağım. Ne demek istediğimi zaten siz anlayacaksınız..
Düşünün bir Pazar tezgahını. Gitmişsiniz alış verişe.. Mutfakta bir sürü eksik var domates, salatalık, patlıcan, biber….O Pazar tezgahları var ya genelde o tezgahların ön tarafı kaliteli malzeme ile donatılır. Al benisi çok olan , cillop gibi parlayan sebze ve meyveler ön tarafa yerleştirilir. İşte Ç.Rizespor’un ön tarafı böyle, kalite kokuyor.. Gel gör tezgahın arka tarafı çürük , tıpkı bizim takımın arkası ve orta sahası olduğu gibi.
Burada anlatmak istediğim Mustafa hoca kısıtlı zaman dilimi içinde takımda ne eksik varsa onu aldı , tabiki gönül isterdi transferin son günlerinde özellikle orta salonu iyi temizleyecek, arka tarafı toparlayacak bir iki elektrikli süpürge alabilseydik. Olmadı , inşallah ileriki haftalarda aramayız bu isimleri. Aslında hesap basit. Madem bu kadar kesenin ağzı açıldı , transferde çuval dolusu para harcandı, yaptın mı tam yapacaksın misali “köküne kadar” neye ihtiyacın varsa alacaksın ve atacaksın gövdeyi sezon sonu süper lige. Bir iki eksik isimden dolayı çıkamasan o zaman sar makarayı tekrar başa valla çok yazık olur…
Neyse Mustafa Denizli hoca işini bilir. Vardır bir bildiği, yapmıştır hesabı, kitabı. O saçları değirmende öğütmedi diyelim geçelim dünkü mücadeleye…
Öncelikle Arif hocaya Allan’dan rahmet, futbol camiasına ve ailesine sabırlar diliyorum. Mekânın cennet olsun güzel insan..
Karşılaşmayı ilk devre, ikinci devre diye ayırmanın gereği yok. Koca 90 dakika Ç.Rizespor oyunu kendi alanına kabul etti, hani kaplumbağalar var ya kabuğuna çekilirler bizim takımda aynı öylesine kapandı, durdu. İlerisi ise üstüne düşeni fazlasıyla yaptı.
Bu galibiyetin mimari Rumen oyuncu Florın Cernat… Cernat klas bir oyuncu. Kendi oynadığı gibi yanındaki arkadaşlarında güven veren biri. Sahada hiçbir şey yapmasa da atacağı bir ara top, kullanacağı bir duran top rakip takımın fişini çekmeye yeterde artar.. Kısaca futbolun sadece ayakla değil “akılla” oynandığı bize gösterdi bir kes daha. Bu transfer için bir kes daha Karabükspor teknik adamı Mesut Bakkal’a teşekkür edelim, birde futbolcunun menajeri Rapaiç’e..
İki yeni oyuncudan Sercan’a özel bir parantez açmak gerekir. Bu futbolcu ; İleride top saklayabilen, dripling yapabilen, süratli ve her an her şeyi yapabilecek bir yetenekte. Siz bakmayın dün durgundu. Yine de maçta asistini yaptı. Eren için biraz daha zamana ihtiyaç var düşüncesindeyim.
Şimdi geleyim maçta iki gol atan Arjantinli Depetris’e. Asıl üstünde durulması gereken malzeme burada. Bir çoğunuz haklı olarak sakatlanan Uche Kalu’nun yerini dolduramaz düşüncesindeydi. İkiside farklı bir oyuncu. Bana sorarsanız ilk günden beri dedim bu futbolcu farklı bir santrafor. En önemli özelliği yanındaki arkadaşlara servis yapma özelliği, yani duvar olma. Bunun üstüne kafa hakimiyeti , top tekniği, dripling özellikleriyle tam bir Arjantinli! Bence bu adam adaptasyon sorununu atlatırsa üç direk arasından daha çok top geçirir…
Yazımın son bölümünde haklı olarak dünkü maçta dökülen defans ve orta saha için bir iki kelime bekliyorsunuz benden. Ben yazmayacağım sadece size şu örneği vererek tamamlayacağım. Ne demek istediğimi zaten siz anlayacaksınız..
Düşünün bir Pazar tezgahını. Gitmişsiniz alış verişe.. Mutfakta bir sürü eksik var domates, salatalık, patlıcan, biber….O Pazar tezgahları var ya genelde o tezgahların ön tarafı kaliteli malzeme ile donatılır. Al benisi çok olan , cillop gibi parlayan sebze ve meyveler ön tarafa yerleştirilir. İşte Ç.Rizespor’un ön tarafı böyle, kalite kokuyor.. Gel gör tezgahın arka tarafı çürük , tıpkı bizim takımın arkası ve orta sahası olduğu gibi.
Kimse kimseyi kandırmasın, bu takımın arka ve merkez defansif orta saha oyuncuları ile çok daha tribünlerde ve t.v başında taraftarların sıkıntıdan “Pantolon ağları” yırtılır. Mustafa hoca bir an önce o iki bölgeye el atması gerekiyor. Yoksa her maçta atılan goller güme gider, fazlasını yeriz, her takım eti butu belli olan Tavşanlı olmaz…