Yaratıcımız, yaşatıcımız ve yöneticimiz Allah'ın yardımıyla büyümekte ve ayağa kalkmakta olan bir Devlet'i korumanın bedeli büyüktür.
Tüm insanlığın ikinci yayılma merkezi Anadolu'da oturmanın bedeli daha büyüktür.
Osmanlı Cihan Devleti Mirasına varis olan bizlerin sorumluluğu daha da büyüktür.
Siyonist İsrail'in Büyük Cihan Devlet idealini bilmeden, Haçlı Seferlerinin bitmeyeceğini anlamadan etrafımızdaki büyük tehlikeyi görmek mümkün değildir. Rusya'nın Akdeniz'e hâkim olma ideali, Hindistan ve Çin'in Batıyı egemenliğine alma hedefleri, İngiliz ve Almanların batıda yeniden tek güç olma niyetleri, Amerika'nın İsrail'in bekçiliğini yapma görevi anlaşılmadan, ülkemizdeki bitirilemeyen terörü ve yeni tahmil edilen Suriye belasını anlamak mümkün değildir.
Kur'an kuralı yerine kral kurallarıyla yönetilen halkı Müslüman ülkelerin başına, emperyalistlerin kendi uşaklarını yerleştirdiklerini anladığımızda, bu gardiyan yöneticilerin ülkemize olan kin ve hasetlerini anlarız. Suriye katliamını ve bu katliama destek veren İran Şia Cumhuriyeti'nin başındaki yöneticilerinin ihanetini de işte o zaman anlarız.
Güvenlik güçlerimizin bir avuç çapulcuyla uğraştığını sananlar yanılırlar. Tüm millet olarak büyük bir kuşatma altındayız.
Çanakkale yeniden geçilmek istenmektedir.
Bu tüm Emperyalist güçlerle yapılan gizli bir Dünya savaşıdır.
Alman Konrad Adenauer Vakfı, Amerika CIA, İsrail MOSSAD, Rus KGB ajanları, içimizdeki derin odakların merkezi özel harbin plakası Ergenekon Çeteleriyle iş birliği içinde ihanetlerine devam etmektedirler.
Yeni canlanan maddi ve manevi kalkınmamızı sabote etmek için terör ve Suriye sorunlarını silah olarak kullanmaktadırlar. Irkçılık, mezhepçilik ve particilik benziniyle bu terör ateşini büyütmeye ve yaymaya devam etmektedirler.
Tarihimizin hiçbir döneminde bu derece dış güçlerin ülkemizi "böl, parçala, yut" oyununa içte çanak tutan hain odaklar olmamıştır. Bu ihanet odakları milletimizin meclisinde yıllarca millet kürsüsünden dinimize, mukaddesatımıza ve vatanımıza saldırıcı ihanet dolu mesajlarını söyleyebilme fırsatını bile ele geçirmişlerdir.
Şimdi de ülkemizin ve milletimizin can ve mal emniyetini korumak için hükümetimizin getirdiği güvenlik tezkeresine red oyu vereceklerini utanmadan, sıkılmadan ilan edebilmektedirler.
Bu ihanet odaklarını milletimizin yarısı tanımıştır. Geride kalan, halen bunlara verdiği destekleriyle ülke gemisini batırdıklarının farkında olmayan milyonlarca halk yığınlarına şaşırıyor ve acıyorum. Bir an evvel uyanmaları için dua ediyorum. Bu kardeşlerimizin vakit geçmeden uyanmaları için gerçekleri anlatma sorumluluğumuz çok büyüktür.
Şunu da unutmayalım ki; NATO tam bir kurtlar ve tilkiler sofrasıdır. Tek hedefinin İslam'ı ve Müslümanları yok etmek olduğunu bizzat bu sofranın baş kurtları açıklamıştır.
NATO'nun içindeki morfinlenmiş Türkiye Arslan'ının uyanması, kurtları ve tilkileri rahatsız etmektedir. Bunun için terör planını, Suriye ve İran kartlarını yeniden sahneye koymuşlardır.
Bu korkunç şeytani plan ve oyunları bozmak için; şimdi şahsi kin ve hesapları bırakma zamanı. Şimdi, Türkçülük, Kürtçülük, Arapçılık gibi ırkçılık bela bıçaklarını kırma zamanı. Şimdi, Yüce İslam Nizamımızın şiddetle yasakladığı ırkçılığın ve kavmiyetçiliğin her çeşidini terk edip, Müslümanın Müslümandan başka dostu yoktur gerçeğini görme zamanı.
Şimdi, hep beraber kardeşçe tek bir ümmet olma ve İslam Nizamının yanında birlik olma zamanı. Şimdi, İslam'ın ve mazlumların yanında oldukları sürece iktidara destek zamanı.
Tüm şeytani şer planları planıyla bozan yegâne kuvvet ve kudret sahibi Allah (c.c)'a yönelme ve yakararak dua etme zamanıdır!
"Ey Rabbimiz bize gücümüzün yetmediği şeyleri yükleme. Bizi affet, bizi bağışla, bize merhamet et.
Sen bizim Mevla'mızsın (emrinde olduğumuz otoritesin, koruyucumuzsun. Bizi koruma kalkanına al) (Sana Kulluk sözleşmesindeki ortak taahhüdünü örtbas edip inkârda ve zulümde ısrar eden) kâfir ve zalim toplumlara karşı bize yardım et" Amin