Evet, Mustafa Denizli krizleri çok iyi yönetiyor ancak takımın gol kısırlığına acilen çözüm bulmalı. Bunu da taktiksel değişiklikle çözebilir. Yoksa oyuncuların heyecanı ve mücadele arzusu üst düzeyde
Beşiktaş geçtiğimiz sezonu iki kupa ile bitirdi. Rakiplerine göre avantajları vardı. Birincisi aynı hoca ile devam etti. İkincisi kadrosunu korudu, hatta üstüne takviyeler yaptı.
Değişim içindeki Fenerbahçe ve Galatasaray’ın kötü başlama kredisine sahipken, şahsen ben Beşiktaş’ın lige daha iyi başlayacağını düşünüyordum. Çünkü doğal olan buydu. Ancak aksi oldu.
Hem moralli, hem de oturmuş bir takıma sahip Beşiktaş ilginçtir, Teknik Direktör Mustafa Denizli de dahil tam bir doymuşluk içinde göründü. Ve ilk haftalarda çok ciddi sıkıntılar yaşadı. Beşiktaş’ın bu işte olamayacağını düşünürken, üst üste kazanılan maçlar, rakiplerin inanılmaz puan kayıpları ve geçen yıl geriden gelerek şampiyon olmanın psikolojisi Kartal’ı yeniden zirveye taşıdı.
Bulmacadan daha zor
İlginçtir bu kez rakipleri sallandıktan sonra son bölümü iyi geçirirken, Beşiktaş ikisini sahasında oynadığı son üç maçta iki puan aldı. Onlar da 3-0 kazandıkları Fenerbahçe maçından sonra dağıldılar. Anlayacağınız üç büyüklerimiz Milliyet’in bulmacasından daha zor.
Beşiktaş’ın takım savunması ligin en iyi takım savunması. Rakiplerine göre farklı da oynuyorlar. Şöyle ki, eğer rakip iki forvetle oynuyorsa, iki stoperle karşılamıyor Denizli’nin takımı. Orta sahanın ortasından oynayan oyuncu stopere geliyor. Üçlü gibi kalıyorlar, hatta beşli de diyebiliriz. Eğer eli ayağı düzgün bir rakip ise Beşiktaş’ı çok zorluyor... CSKA Moskova gibi... Üç forvetle oynayan Bursaspor gibi.
Avantajı kalecileri
En büyük avantajı kalecileri iyi bir sezon geçirdi. İbrahim Üzülmez ve İsmail de etkiliydi. Sağ tarafta problem vardı. Sakat olan İbrahim Toraman beklenenden çabuk döndü. En önemli artısı da stoperleriydi. Sivok - Ferrari ikilisi hiç bozulmadı. Bursaspor maçının son 20 dakikası Ferrari sakatlanınca bu ikili ayrıldı göbekten iki gol geldi. Hem de yüksek toplardan... Yani Beşiktaş’ın başarısı için Sivok - Ferrari ikilisi hep olmalı. Zaten Denizli de sezon başından bu yana bir tek bu bölgeye dokunmadı.
Orta sahada Ernst ve Fink dönüşümlü olarak öne oynuyorlar. Onların önündeki üçlü ise çok değişti. Yusuf, Tello, Serkan, Nihat, Holosko, hatta bir ara Bobo... Herkesi kullandı Mustafa hoca. Aslında Fink oynamaya başlayınca takımın gücü arttı. Ancak sezon başı tek forvet olarak Bobo kullanılmadığı için gol sayısı kısır kaldı. Nihat, Nobre, Yusuf, Serdar forma giremedi. Holosko’nun sakatlığı da işlerini bozdu.
Rakipler havlu atmaz
Ne zaman Bobo’ya güvenildi, sonuçlar yine kısır olsa da Brezilyalı golcünün attığı kritik gollerle önemli üç puanlar alındı. Tıpkı geçen senenin sonlarına doğru yaşanan tablo görüldü. Nobre’nin sakatlığı sonrası Bobo sahneye çıkmış ve önemli işler yapmıştı. Aslında savunma ve hücumdaki oyuncu performansları Mustafa Denizli’nin ikinci yarıda çıkacağı takım için önemli donelerdir.
Beşiktaş inişli - çıkışlı grafiğine rağmen şampiyonluk yarışının içinde kaldı. Ama bu sene rakipleri geçen yılki gibi havlu atmaz. Bu yüzden Beşiktaş adına bu sezon düşündürücü.
Denizli krizleri iyi yönetiyor. Mustafa hocanın takımın başarılı olması için hücum organizasyonlarına bir çare bulması gerek. Heyecanı ve mücadele isteği Beşiktaş’ın en önemli artısı. Ancak üzerine basa basa belirtiyorum hücumda problemler var. Tatil dönüşü kupada maç yok. Avrupa’da da mücadele etmeyecekler. Hazırlık döneminde bol bol özel maç oynayarak bu eksiği gidermeliler. Beşiktaş’ın şu anda transferden çok taktiksel değişikliğe ihtiyacı var.
Kalitelerinin altında kaldılar
İlk yarıya baktığımız zaman kaleciler (Zafer hocanın rolü unutulmamalı) ve savunma oyuncuları 10 üzerinden 7’lik bir performans gösterdi. Ernst ve Fink de sınıfı geçti. Öndeki oyuncular Serdar Özkan, Yusuf, Tello (kalitesinin çok altında bir sezon geçiriyor), Nobre ve Nihat hayal kırıklığı yaratanlardı. Hücum organizasyonunda ise 10 üzerinden 7-8 alabilecek tek isim Bobo...