Değerli okuyucularım,
Garip bir bölgede ve dünyada yaşıyoruz. Gücü elinde bulunduran mutlu bir azınlık, güçsüz yığınlara yıllarca tahakküm ediyor. Askeri güç-siyaset, ekonomi, kültür, bilim-teknoloji vs aklınıza gelebilecek her şey bu tahakkümün bir aracı!.. Dünya devletleri arasında yalınız menfaat dostluğu had safhada işte!..
Bir ülkede, dünyanın herhangi bir bölgesinde yaşanan bir durum değil sözünü ettiğimiz. Avrupalı beyaz adamın bütün yeryüzünü kapsayan kirli iktidarından ve morfinle uyutulan kitlelerden söz ediyoruz
Avrupalı beyaz adam ifadesi,tek ülkeye ya da topluma işaret eden bir kavram değil, 15 asırdan itibaren Afrikasıyla, Asyasıyla, Amerikasıyla bütün dünyayı haraca kesmeyi kafasına koyan ve ne yazık ki bunu büyük ölçüde Müslüman ve ezilen toplumların uyumalarıyla başaran bir uluslar-ırklar koalisyonu..İçinde İngilizler-Fransızlar-Almanlar-Hollandalılar ve İspanyollar vs. var Bu tek şer milletlerde yok yok ki!...
Aralarında ufak-tek menfaat dalaşmaları hariç, bu koalisyon kendi dışındakilere karşı son derece uyum içinde. Anlaşmazlıklarını halledecek uluslar arası kurulları-konseyleri-ittifak antlaşmaları var. Diğer tarafta ise,asıl kimlikleri aynı olduğu halde fındık kabuğunu doldurmayan olaylardan dolayı birbirlerine düşürülmüş, böylece bir karşı güç olma yeteneği elinden alınmış ne yazık ki yer altı ve yer üstü zenginlerine doyamamış büyük kitleler!..Bu kitle yığınlarına kendilerine hizmet edecek ricalleri atamışlar!.
Birileri yaşadığımız gibi kavgaya tutuşturacak, bölünecek, parçalanacak, bileğinde kuvvet, dizinde derman kalmayacak; bir başkaları da DEMOKRASİ adına soyup soğana çevirecek, köleleştirecek, kadınlarını dul-çocuklarını yetim bırakacak, organ mafyasıyla ortak çalışarak yaşayabilecek insanları organ mafyasına, genç kızları fuhşa, çocukları çocuksuzlara teslim ederek milyon dolarlar kazanacak, bu yetmiyormuş gibi o ülkenin servetlerine hakim olacak vesselam!..İşte son yıllarda yaşanan ve herkesin ibretle ders alması gereken YENİ DÜNYA DÜZENİ!..(Nasıl, beğendiniz mi!..)
Kardeşliğin ne olduğunu insanlığa öğretenler, el ele, yürek yüreğe verip kıtaları huzur ve barışa açanlar, Türklük-Kürtlük-Araplık fitnesine esir düşünce işte böyle olur!..Milleti ve milliyeti soy-sopla, ırkla değiş tokuş edince işte böyle sesin cılız, iktidarın gerek ülkende ve gerek dünyada güdüş kalır işte!...Bir zamanlar zalimler karşında titrerken, şimdi o zalimlerden güç ve iktidar dilenirsin. Coğrafyan daraldıkça yüreğin, yüreğin daraldıkça coğrafyan daralır Ama hala uyanıp akıllanamıyoruz değil mi dostlarım!..
Şairimiz Süleyman NAZİF, ne güzel derdi:
Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz; gelmişiz dünyaya insanlık nedir öğretmişiz.
Ama ya bugün!..Her zamankinden daha çok milli birlik ve beraberliğe muhtaç olduğumuz şu günlerde birileri düğmeye basmışçasına ülkemde kaos yaratmakta, ne yazık ki ülkemin rical konumunda olan kişilerini de (Lord Cromwverin) dediği gibi kendilerine hizmet ettiriyorlar..Olan ise her zaman vatandaşımıza oluyor. Gelecek nesillerimiz, yüz üstü sürünmekten kolayca ayağa kalkamayacaklar gibi!..
Acizane olarak bu milliyetçilik olayları sonucu koskoca Balkanları dahi elimizde kaçırdığımızı unuturcasına, son günlerde kavmiyetçiliğin had safhaya ulaştırılması için tepinenler Allahın izniyle asla amaçlarına ulaşamayacaklardır. Zira Türk milleti altı yüz yıl ümmetçilikle-milliyetçiliği yoğurarak bütün ülkeleri kendisine hayran bırakmış, ne yazık ki kavmiyetçilik ön plana çıktığında ise, elimiz ve avucumuzdakiler de çıkıp gitmişlerdir..Uyumak dönemi değil, uyanmak dönemi olduğunu bilelim..
Hz.Muhammetin son haccı sırasında irad buyurduğu şu güzel sözlerle konuyu bağlayalım:Allah katında sizin en şerefliniz, takvaca üstün olanınızdır. Arapın Arap olmayan üzerine bir üstünlüğü yoktur. Arap olmayanın da Arap üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Siyah derili olanın beyaz derili olana bir üstünlüğü yoktur. Beyaz derili olanın da siyah üzerinde bir üstünlüğü yoktur. Üstünlük, sadece takva iledir. Elinizi (eğer varsa) vicdanlarınıza koyunuz ve bu sözlere verilecek bir itirazınız var mı!..
Anadolu gençliği, Atatürkün hedeflediği muasır medeniyet seviyesini geçmek için önündeki baraj setlerini yıkarak ülkemin yönetimine hakim olmaya başladığı günden itibaren bütün mazlum milletlere örnek olacak şahlanma dönemimizin başlayacağını içtenlikle bilelim ve bu ruhla geleceğimiz teminatı sevgili çocuklarımızı çağın şartlarına göre yetiştirelim, olur mu!..
Kalın sağlıcakla efendim