Cumhuriyet tarihinde ilk kez işçiler (dikkat edin işverene karşı değil) sendikaya karşı eylem yapıp iş bırakıyor. Dünyada bu tür bir olayın olması mümkün değil, eşyanın tabiatına aykırı bir kere. Düşünülecek ve buna karşı tedbir alınması gerekecek bir olay da değil. Biz de dün bu köşeden Türk Metal Sendikası'na bazı sorular yönelttik. Yolsuzluk yapılıp yapılmadığını sorduk. Ancak bu yazının hazırlandığı ana kadar tek bir cevap alamadık.
Fakat Türk-İş açıklama yapmış. Ama açıklama tamamen olayları örtbas etmeye yönelik. Bakın ne demiş Türk-İş: “Bursa’da Renault iş yerinde başlayan, daha sonra da Tofaş ve birkaç iş yerinde devam eden eylemler, Konfederasyonumuz tarafından yakından izlenmektedir. Konfederasyonumuz üyesi Türk Metal Sendikamızın, Bosch iş yerinde 38 ay devam eden sendikasız ve sözleşmesiz bir dönemin ardından başarıyla imzaladığı toplu iş sözleşmesinden sonra bazı iş yerlerinde eylemler başlatılmıştır.
PROPAGANDA MI?
Bu eylemler, bazı çevrelerin yönlendirmesiyle, sendika karşıtı bir propagandaya dönüştürülmüş, Türk Metal Sendikamız hedef haline getirilmiş ve bu iş yerlerinde sendikasız bir endüstri ilişkiler sistemi teşvik edilmek istenmiştir.
Oysa dünyanın iki yüz yıllık geleneği göstermiştir ki, sendikasız bir endüstri ilişkileri sistemi, işçiler için kısa süreli başarılar getirse de, kalıcı değildir ve sonuç itibariyle, örgütsüzlüğü ve sömürüyü artırmaktadır. Türk-İş, işçilerimizin hak almak için verdikleri her mücadeleyi saygıyla karşılamakta, bununla birlikte ülkemizde ekonomik istikrarın ve çalışma barışının da azami düzeyde korunmasından yanadır.
Bu nedenle, Bursa’da ortaya çıkan tepkinin, sendikal örgütlülüğü koruyarak, barışçı yollarla çözümü için, Türk Metal Sendikamızla birlikte, elinden gelen çabayı her düzeyde göstermektedir. Bugün itibariyle aldığımız bilgilere göre, bazı iş yerlerinde çalışan işçilerimizin işbaşı yapmış olması, bizim açımızdan çok olumlu bir gelişme olmuştur. Dileğimiz, tüm iş yerlerindeki arkadaşlarımızın işbaşı yapması, taleplerinin bundan sonra müzakereler ve diyalog yoluyla çözülmesi için çaba göstermeleridir.
Türk-İş Konfederasyonu, bundan sonraki süreçte, Türk Metal Sendikamızla birlikte, başta otomotiv sektörü olmak üzere, tüm sektörlerdeki işçilerimizin sorunlarının giderilmesi için, işverenler ve siyasal iktidar nezdinde her türlü girişimi yapmaya devam edecektir.”
BU BİR EYLEMDİR
Durun yahu Türk-İş sen ne diyorsun olay zaten en baştan beri sendikaya karşı eylemdi ve asla grev de değildir. Olaya grev süsü verip olayı başka yerlere çekerek aradan sıyırmaya çalışıyorlar. Diyemiyorlar ki, “Bu ne biçim sendika bu ne biçim yolsuzluk bu ne biçim emek savunuculuğu?” Zira derlerse diğer sendikaların da benzeri olaylar gerçekleştirdikleri ortaya çıkacak.
Türk-İş başkanı neden Bursa'da eylemdeki işçilerin yanında değil de suçlanan ve bazı sorulara muhatap olan sendikanın yanında duruyor anlamak güç.
Daha ne dosyalar meydana çıkacak yakında göreceksiniz. Zira sorularımızı içeren Türk Metal ile ilgili yazımızdan sonra ihbar yağıyor.
Türk-İş ise olaya grev adı verip "Toplu İş İlişkileri" Kanunu’nu işletip, eylemlere işçilerin haklarını almadan son vermenin yolunu (İŞVERENE) açmaya çabalıyor.
OKURUMUZA CEVABIMIZDIR
Ali Bey, 20.05.1998 tarihinde işe başladım. Şu anda toplam 4 bin 947 gün prim ödeme gün sayım mevcut. Sigortalı çalışmaya başladıktan sonra üç doğumum var. Ben nasıl emekli olabilirim? (Mübarra Kocatürk)
Müberra Hanım, 20.05.1998 tarihli işe girişinize göre 20 yıl (20.05.2018 tarihinde doluyor), 54 yaş (doğum tarihinizi yazmamışsınız), 5 bin 975 günde (1.028 gün doğum borçlanması yapmanız halinde 5 bin 975 gün şartını sağlamış oluyorsunuz) emekli olursunuz.