Şu anda Türk ordusu Yahudi ve Ermeni ile savaşıyor. Aynı zamanda Alman ve Yunan ile savaşıyor. Yani yedi düvel ile savaşıyor. Orada bütün gavurların malı, malzemesi, adamları var. Onun için Müslüman Türk ordusunun, Müslüman Türk polisinin bu gayreti de Allah yolundadır. Çünkü vatan bölünmesin diye uğraşılıyor.
“Ey Müslümanlar hafif olun, ağır olun yani genç olun, ihtiyar olun, zengin olun, fakir olun, hasta olun, sağlam olun benim yoluma çağrıldığınızda Allah için, din için, vatan için çıkın, çıkın, çıkın” buyruluyor. Yola çıkın, hicret edin, gayret edin, fedakarlık yapın, icabında savunmaya geçin, müdafaa edin, reddiyeler yapın Şia’ya, Vehhabi’ye, mezhepsizlere, kitapsızlara vs… Faaliyet yapın, maddi, manevi. Parası olan parasıyla, canı olan canıyla… Herkesi bir alanda Allah için faaliyet yapsın. Allah yolunda, Allah’ın dini hakim olsun diye, davası ali olsun diye, Allah’ın kelimesini, davasını yüceltmek için ki bugün vatan müdafaası, PKK’ya karşı yapılan bu mücadeleler de buna girer. Çünkü Allah etmesin bunlar galip gelirlerse, Doğu’yu, Güneydoğu’yu bölüp özerklik ilan ederlerse direk İsrail’e bağlayacaklar. Çünkü İsrail’in projesi Büyük Ortadoğu Projesi.
KÜRTLER BUNLARDAN MÜNEZZEH
Onun için şu anda Türk ordusu Yahudi ile savaşıyor ve Ermeni ile savaşıyor. Aynı zamanda Alman ve Yunan ile savaşıyor. Yani yedi düvel ile savaşıyor. Orada bütün gavurların malı, malzemesi, adamları var. PKK’lı adam öldürülüyor İngiliz çıkıyor. Ondan sonra haç çıkaranlar çıkıyor. Öbürü sünnetsiz çıkıyor. Çünkü bunlar Müslüman Kürt değil. Kürtler bunlardan münezzehtir. Kürtler iyi Müslümandır. Ne alakası var bunlarla! Arkadaki plan gavurun planıdır. Bunu biraz kafası çalışan herkes anlar. Yahudi ile savaşılıyor burada. Büyük Ortadoğu Projesi bu. Onun için Müslüman Türk ordusunun, Müslüman Türk polisinin bu gayreti de Allah yolundadır. Çünkü vatan bölünmesin diye uğraşılıyor.
İNSANLIĞA ÖRNEK OLSUN
Vatan bölünürse ne olacak? Ezan okutmayacak, namaza göndermeyecek. İşte bütün haberlerde görüyorsunuz. Camileri kapatıyorlar, ezanı yasaklıyorlar. Galip geldiği yerde ezanı yasak ediyor. Adam dinsiz. Onun için çıkın, çıkın, çıkın… Askerimiz hareket edin. Polisimiz hareket edin. Hocalarımız Allah için vaaz-u nasihatte hareket edin. Herkes hareket etsin ve faaliyet yapsın. Çünkü Allahım “Benim dinim, davam için herkes durumuna göre hareket etsin” buyuruyor. Malınız koyun bu işe, canınızı koyun bu işe. Yeter ki dava ırkçılık olmasın, kafatasçılık olmasın. “Ben üstünüm. Şu kavim, şu ırktan üstün” değil. Dava, Allah için bu İslam yurdunu koruyup, bu Müslüman vatanında İslam’ı rahatça, güven içinde yaşayabilme davası olsun. Ve bütün insanlığa da örnek olup, diğer Müslüman ülkelere de destek olma davası olsun.
TÜRKİYE AYAKTA KALMALI
Suriye’de 4-5 milyon aç kaldı, açık kaldı. Türkiye Müslümanları bağrına bastı. Bu vatan karışırsa bu kadar etrafımızdaki insanların hepsini kesip doğrasalar sığınacakları yer bile kalmayacak. Bizden sonrası gavuristan. Bizden sonra Müslüman ülkesi yok. Ya Yunan’a, ya Alman’a gidiyor. Avrupa bir tane almaz ki bu Müslümanlardan. Onun için bu vatanı düzgün korumak lazım ki burada bütün Müslümanları korumuş oluyoruz. Türkiye ayakta kalırsa bütün Müslümanlara yardım eder. Türkiye bölünürse İslam âleminde Müslüman devlet, ülke kalmaz.
HER YERİ KARIŞTIRIYORLAR
Zaten görüyorsunuz Şia İran Suriye’de Rusya ile nasıl anlaştı, girdi Müslüman’ın ırzına. Malına, canına saldırıyor. İran Suriye’de savaşıyor. Dolayısıyla Yemen’den tut Suudi Arabistan’a kadar her yeri Şia karıştıracak, istila edecek. Bahreyn’de olay çıkarıyor. Yemen’de Husileri karıştırdı. Suudi Arabistan’da dolu Şia var. Gizliyorlar ama orada da ayaklanmalar var. Devlet zor bastırıyor, haberlere yansımıyor. Bütün İslam alemi Mecusi, Şii’lerin elinde kalacak. Samimi söylüyorum. Onun için Türkiye’nin dik durması, sağlam kalması lazım. Yekpare, bütün kalması lazım. Oradan da Türki Cumhuriyetlerdeki Müslümanlar biraz şuurlandıralacak. Yavaş, yavaş başladı hizmetler. Onlar da 70 sene Rus’un elinde dinini, imanını unutmuşlar. Dolu hizmet yapılacak.
İSLAM’IN SON ORDUSU
Sen içindeki toprağı korumakla uğraşmazsan, buraları da verirsen bu kadar hizmet ne olur?! Dünyada İslam’a hizmet eden kalmaz. Yahya Kemal “İslam’ın son ordusudur bu” diyor. Çanakkale son ordudur diyor. Onun için Çanakkale ruhunu, Çanakkale şuurunu aynen bugün harekete geçirip, malımızla, canımızla, dinimizi, kitabımızı, kutsalımızı, vatanımızı korumak için fedakârlık edeceğiz. “Bir şey biliyorsanız, hakkı arıyorsanız sizin için en hayırlısı tembellik, korkaklık, üşengeçlik değil, faaliyettir ve mücadeledir” buyruluyor.
MEVLA GÜCÜNÜZÜ BİLİYOR
Bu iş Tebük meselesine geliyor yine. Tebük’te yol uzaktı. “Habibim bazıları geri kaldı. Yol yakın ganimet de çok olsaydı münafıkların hepsi gelirlerdi. Meşakkat çekmek istemediler, uzaklık onlara zor geldi. Sonra da sen Tebük’ten Medine’ye zaferle döndüğün zaman münafıklıklarını örtmek için gelip de sana “Gücümüz yoktu. Biz de gelecektik” falan diyecekler. “Gücü olduğu halde malını, canını bu yolda, Allah’ın yolunda esirgeyenler ancak kendilerini helak ederler” buyruluyor. Allah “Ben bilmiyorum mu ki onların yalancı olduğunu. Seni mi kandıracaklar Habibim? Beni nasıl kandırabilirler” buyuruyor. Onun için Mevla “Ben sizin ne kadar gücünüz var biliyorum” diyor. “Sağlığınız neye müsait? Malınız ne kadar? Hizmete ne kadar ayırabilirsiniz? Bu vatanın kurtuluşu, bu Ehl-i Sünnet’in muhafazası için, Ehl-i Sünnet’e karşı olan hücumların durdurulması için, hak din İslam’ın Kur’an ve sünnetin, Ehl-i Sünnet’in sahabe dönemindeki gibi taptaze kalması için bu vatanda yaşaması için ve bütün insanların hidayeti için ne gerekiyorsa, hangi yolda mücadele gerekiyorsa, ‘Senin gücün ne?’ Ben bunu biliyorum” diyor.
ALLAH’IN DİNİ YARDIM İSTİYOR
Palavra atma, yalan konuşma. Gelip de “Hocam gücümüz yok, yoksa ben de gelirdim” falan diyerek numara yapma. “Hocam ben yapardım da. Sana daha çok hizmet ederdim de. Oraya giderdim de, şuradan gelirdim de” diyen sahtekârları, yalancıları çok gördüm ben. Halbuki gücü var. Hizmet yapmadı! Böyle çok arkadaş tanıdım, geldi, geçti, gitti. Herkes durumuna baksın. Allah’ın dini yardım istiyor.
EHL-İ SÜNNET BOĞULUYOR
Görüyorsunuz çanlar çalıyor her tarafta. Gavur çanları da çalmaya başladı. İslam’ın, Ehl-i Sünnet’in boğulma çanları da çalmaya başladı. Ehl-i Sünnet Suriye’de, Irak’ta, Libya’da boğuldu. Yemen’de boğuluyor, Türkiye’de boğuluyor Ehl-i Sünnet. Bu ne olacak arkadaş? Sen hala yağma, yığma derdindesin kusura bakma. Ehl-i Sünnet’e hizmet eden hiçbir faaliyette seni görmüyoruz. Buluştuğumuz, görüştüğümüz zaman da “Sen güzel vaaz ediyorsun. Televizyonda herkes de dinliyor. Maşallah, maşallah” diyorsun. Bana maşallah da senin durumun ne? Sen neresindesin bu işin? Nerenin ucundan tuttun? Bana “Bu işte ne hizmet var?” diye bir gün sordun mu? Ondan sonra “Çok da ileri, geri konuşma. Seni de vururlar bir gün. Kenara çekil hoca” falan diyerek bir de bana nasihat ediyorsun. Burada din elden gidecek, vatan elden gidecek diye mücadele vermeye uğraşıyoruz, sen de bana çok da karışma diyorsun. Sen ne mantıksın ya! Münafık mısın? Müslüman mısın? “Habibim sana ‘Gücümüz yetse biz de çıkar gelirdik ama olmadı işte bu sefer’ falan diyorlar. Ben yalan konuştuklarını biliyorum. Güçleri varken Allah yoluna çıkmadılar” diyor. Hizmete gelmediler demek istiyor. Rabbim yalancı çıkmaktan, rezil rüsva olmaktan cümlemizi muhafaza eylesin.