TÜRKÇE OLİMPİYATLARI VE FETTULLAH GÜLEN HOCA

Abdulkadir İPEKOĞLU

Değerli okuyucularım


 


Dünya’yı Türkiye ye, Türki yemi bütün dünyaya eksiksiz tanıtan TÜRKÇE OLİMPİYATLARI adıyla düzenlenen, Cumhuriyetimizi kuran başta Atatürk olmak üzere tüm geçmişlerimizin ruhlarını şâd eden bu mükemmel organizasyonu izledikten sonra işte yukarıdaki başlığı ister istemez atmak zorunda kaldığım için bağışlayınız..


 


Evet,


Elimdeki ATATÜRKÇÜLÜK 1.KİTAP ANKARA Gnkur.Basımevi 1982 tarihli eserden Atatürk’ün dilinden sizler için konumuzla ilgili  alıntılar yaparak kararı siz değerli okuyucularımın tarafsızca vermesini istiyorum. Zira, benim ülkem, Türkiye Cumhuriyetim  kuruldu kurulalı kendisini bedava tanıtan böyle programlar görmedi de ondan!..


 


Türk milletin dili Türkçedir. Türk dili, dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yükseltmek için çalışır. Türk dili Türk milleti için mukaddes bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği nihayetsiz badireler içinde ahlâkının, ananelerinin, hatıralarının, menfaatlerinin, velhasıl bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde muhafaza olunduğunu görüyor. Türk dili Türk milletinin kalbidir, zihnidir.1929


 


Milli his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin inkişafında başlıca müessirdir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dil, şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır.1930


 


Türk dilinin, kendi benliğine, aslındaki güzellik ve zenginliğine kavuşması için, bütün devlet teşkilatımızın, dikkatli, alâkalı olmasını isteriz.1932


 


Milliyetin çok bariz vasıflarından biri dildir. Türk milletindenim diyen insan, her şeyden evvel ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan, Türk kültürüne, topluluğuna bağlılığını iddia ederse, buna inanmak doğru olmaz.1931


 


Milli şuurun ayakta kalabilmesi ve uyanık bulunması için dil ve tarih uğrunda çalışmaya mecburuz. Türk milletinin milli dili ve milli benliği bütün hayatında hakim ve esas kalacaklar.1933


 


TÜRK YURDU  konusunda da yine Atatürk:


 


Türk milleti Asya’nın garbında ve Avrupa’nın şarkında olmak üzere kara ve deniz sınırları ile ayırt edilmiş, dünyaca tanınmış büyük bir yurtta yaşar. Onun adına (Türk eli) derler. Türk yurdu, daha çok büyüktü, yakın ve uzak zamanlar düşünülürse, Türk’e yurtluk etmemiş bir kıta yoktur. Bütün dünyada; Asya, Avrupa, Afrika ve hatta Amerika Türk atalarına yurt olmuştur. Bu hakikatler eski ve hususiyle, yeni tarih vesikalarıyla malumdur. Bugünkü Türk milleti, varlığı için bugünkü yurdundan memnundur. Çünkü Türk, derin ve şanlı geçmişin, büyük, kudretli atalarının mukaddes miraslarını bu yurtta da muhafaza edebileceğinden o mirasları, şimdiye kadar olduğundan çok fazla zenginleştirebileceğinden emindir. 1929


 


Yurt toprağı!..Sana her şey feda olsun. Kutlu olan sensin. Hepimiz senin için fedaiyiz. Fakat sen, Türk milletini ebedi hayatta yaşatmak için feyizli kalacaksın. Türk toprağı!..Sen, seni seven Türk milletinin mezarı değilsin!.. Türk milleti için yaratıcılığını göster.1930


 


Türkiye halkı, mütevazi milli hudutları içinde bütün medeni insanlar gibi tam mana ve şumuliyle hür ve müstakil yaşayacaktır.1923


 


Diyarbakırlı,Vanlı, Erzurumlu, Trabzonlu, İstanbullu, Trakyalı, ve Makedonyalı,hep bir rkın evlâtları, hep aynı cevherin damarlarıdır.1932


 


Beni seven arkadaşlarıma tavsiyem şudur: Şahsınız için değil, fakat  mensup olduğunuz millet için el birliği ile çalışalım. Çalışmaların en yükseği budur.


 


Bir gayeye doğru yürürken, özel düşünce ve menfaatleri, bir tarafa bırakarak, el ele vermek icap eder; başarının sırrı budur. Unutulmamalıdır ki, bizlerin asıl vazifemiz, içtimai topluluğumuzun gelecekteki yüksek menfaatlerini sağlamağa çalışmaktır.


 


Bu memleket tarihte Türk’tü, halde Türk’tür ve ebediyen de Türk olarak yaşayacaktır.1923


 


Evet değerli okuyucularım,


 


Yukarıdaki duygular etrafında bugüne kadar ölümü göze alırcasına Anadolu gençliğini karanlıktan aydınlığa çıkartıp, onları en güzel şekilde eğitim yaptırarak değil ülkemize, bütün dünyaya Türklüğü tanıtmak için gönderip bu güzel oluşumların atılmasına vesile kılan gönüllerin insanı Fethullah Gülen Hoca efendiye saldıran kelaynak kuşlarını , bu büyük oluşumu gördükten sonra vicdanlarıyla baş başa bırakıyoruz ve bir filozofun sözüyle diyoruz ki;


 


“Allah’ın yaktığı çırayı nefesleriyle söndürmeye kalkanlar, ancak sakallarının tutuşmalarıyla kalırlar!..”


 


Atatürk’ün bugün sağ olsa, Atatatürkçüyüm nutuklarıyla ülkemi  tek özlemi olan “Muasır medeniyet seviyesine” halen taşıyamayan O büyük insanın kişiliğiyle oynayanları ülkemin selameti için İstiklâl Mahkemelerine gönderirken, Türkçe olimpiyatlarıyla Anadolu’yu ve dünyayı coşturan, Fethullah Gülen hocaefendi ve çiçeği burnunda gönül erleri genç-idealist meslektaşlarımızı da en güzel şekilde hiç şüphesiz ödüllendirirdi değil mii!.. Hele hele o 4-5 yaşlarında iki küçük kızımızın İSTİKLÂL MARŞI’nın on kıtasını ezberce okumaları!... Rabbimize şükredelim…


 


Ayrıca, bu oluşumları destekleyen Cumhurbaşkanından, hükümet ve tüm kuruluşlarını da alınlarından öperdi!..


 


Bu büyük oluşuma işbirliği yapmışçasına televizyon ve gazetelerinde yer vermeyen, ellerinden gelse o büyük insanı hapse dahi koymaya kararlı bu  kuruluşların ard niyetleri de apaçık ortaya çıktığı için onlar adına gerçekten çok üzüntülüyüm. Şehitler diyarı Türkiye’mde böyle olmamalıydılar!.. Kendi düşen ağlamaz efendim.


 


Gözyaşları ve gururla izlediğimiz bu oluşumların 2015 yılına doğru Türkiye Cumhuriyeti devletinin bölgesinde SÜPER DEVLET oluşunu görmeden Yüce Rabbimiz canımızı almasın diyor, değerli siz okuyucularıma en içten kalbi hürmetlerimi sunuyorum.


Saygılarımla.

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.