TÜRKİYE DOĞRU YOLDA, CHP ve BM AUT, MHP IN!

Burhan OKUTAN

BM’nin Mavi Marmara Raporu resmi olarak açıklanmadan haber dünya basınında gırla gitti. Ardından BM Genel sekreteri Ban Ki-mon bu raporu resmen açıkladı.

BM’de “köstebek” aramak saflıktır. Bu rapor “resmen servise edildi” dersek isabet etmiş oluruz. Bu raporun servise edilmesindeki gaye “Türkiye’nin refleksini ölçmek” bir yana, uluslararası arenada itibarını kaybeden İsrail’e iadei itibardır.  

BM’nin kararları “AK Parti Hükümeti için bir eksikliktir” denebilir. Ancak bu eksiklik AK Parti’nin diplomatik çabaları sonucu ortaya çıkmış bir eksiklik değildir. Bu rapor Batı’nın “zihniyet” sorunuyla açıklanabilir. AK Parti bu zihniyetin karşısında diplomatik savaşını olabildiğince vermektedir.

AK Parti küresel güce karşı “etken bir siyaset” gütme çabasındadır.  Bu süreçte kaybeden Türkiye olursa(ki inşallah kaybetmeyecektir), “bunun sorumlusu AK Parti Hükümeti’dir” demek, Batı’yı tanımamak anlamına gelir.

 

Türkiye ilk kez uluslararası bir skandalı “kınamakla” geçiştirmeyip İsrail’e yaptırımlarını kararlılıkla ardı ardına sıralamıştır.   

Cumhurbaşkanımızın açıklamasında “BM raporu yok hükmündedir” diyor.

Dışişleri Bakanımız hakeza;  “BM’nin kararı bizi bağlamaz” dedi…

Devletin zirvesinde dış politikada tam bir eşgüdüm söz konusudur, illa CHP…

Fransa ve İngiltere “iki ülke arasındaki krizin diyalogla yatıştırılması” gerektiğini söylüyor. Gelişmeler karşısında tedirgin oluyorlarsa biz de tedirginiz. Ancak bizim farkımız nitelikle alakalıdır. İnsanlık önünde haklı olduğumuz bir davada kararlılığımızı sürdürüyoruz.   

Bu süreçte AK Parti Hükümeti’ni eleştiren CHP, yine “mal bulmuş Mağribi” edasıyla Hükümet’in dış politikasının başarısız olduğu görülmüştür" demektedir. “Gelişmelerin sıcak çatışmaya dönüşebileceği” ihtimaliyle de “kaygılarınızı panik seviyesinde artırma” çabasına girdi.  Anlaşılan o ki; iç politikaya malzeme topluyor. Meselenin AK Parti meselesinden öte “egemenlerin zihniyet meselesi” olduğunu kavrayamıyor.

CHP; sanki bu raporu hazırlayanları tasdik edercesine Siyonistlerle benzer dil kullanmaktadır.

Hatırlarsak “one minute” olayında da aynı tavrı göstermişlerdi. Efendim Türkiye kaybeden olacak, itibarımız zedelenecek, şu olacak bu olacak…

Neler neler denildi. Başbakanın “monşerler” çıkışı boşuna değildi…

“Gücün yetiyorsa İsrail ile olan askeri anlaşmaları iptal et” demişlerdi. Hükümet CHP’nin gazına gelmedi, hamasetle hareket etmedi ve zamanını bekledi. Şimdi “erkeksen bunları yap” diyen CHP, süreç içinde somut adımları görünce kıvırmaya başladı. CHP, BM’in Mavi Marmara Raporu’na istinaden “Zaten uzun zamandır İsrail ile olan askeri ve ekonomik ilişkiler askıdaydı” diyerek, AK Parti Hükümeti’nden İsrail’e dönük yapmasını istedikleri yaptırımların gerçekleştiğini, “one minute” sürecin doğru işletildiğini” zımnen teyit ediyor!

“Bu ne perhiz” diye sormazlar mı?

CHP, İsrail ile Türkiye arasında çıkabilecek muhtemel sıcak çatışmalardan söz ediyor. Doğru, zaten çatışma sözün tükendiği yerde başlar. Çatışmayı kaçınılmaz kılacak gelişmelerden kaçmamız mı gerekiyor?

Kıbrıs çıkarmasını gerekçelendiren, harekâtı mecbur kılan şartları Türkiye mi hazırlamıştı? İsrail ile sıcak bir çatışmayı Türkiye istemez. Ama çatışma kaçınılmaz olursa Türkiye bundan da geri duracak değildir…

Siz hem “yaptırım uygulayın” diyeceksiniz, hem de iş iş başa düşünce “korku politikası” güdeceksiniz, var mı böyle yağma!

BM raporuna şaşmıyorum. Allah Resulü’nün “Küfür tek millettir” sözü, Batılıları tanımlamak için yeterlidir. Bu bir “zihniyet” meselesidir.  Burada kastedilen mantıktır, bakış açısıdır. 

İlginç olan CHP’nin gelişmeler karşısındaki tutumudur. Kemal Kılıçdaroğlu’un çiçeği burnunda CHP Genel Başkanlığı sırasında dış politika uzmanları noktasındaki eksikliklerini “yeni kadrolarıyla kapatacaklarını” söylemişti. Görülen o ki; bir ilerleme yok.  Yaklaşımları Türkiye’ye hizmet etmiyor!

MHP’de gelen “güçlü bir B planı değil ama destekliyoruz” açıklaması, milli bir tavırdır. Tedbirlerin alınması gerektiğini söyleyen, cesur ve sorumlu bir tavırdır. Dış politikada muhalefet partisinde olması gereken milli bir duruştur.

Evet, bu süreçte Türkiye doğru bir yol izlemekte olup CHP ve BM “AUT”, MHP ise “IN”   konumuna gelmiştir.

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.