Tv`lerin ilk dönemlerinde bugünkü gibi kanallar yoktu. Sadece TRT kanalı tek kanal olarak yayın yapardı. Her yayın ve özellikle dizi filmler büyük bir ilgiyle izlenir sonraki bölümler merakla beklenirdi. Çünkü dizi filmlerin son sahneleri bir sonraki bölüme kadar merak uyandıracak şekilde bırakılırdı.
Şimdi öyle bir şey yok. Kanallar çok dizi, filmler çok. Seyret seyredebilirsen. Her şey reyting uğruna. Bazen ilk bölümüne takılıp kaldığın bir film bir süre sonra yayından kalkıyor. Reyting yapmamış.
Yahu biz buraya nerden geldik.
Maç yazısı yazacaktık. Hatlar mı karıştı?
Aslında karışmadı.
Bilerek yazdım. En son oynadığımız ve berabere kaldığımız maç yazısının son satırında, (Artık Antalya maçına bakacağız, Bugünden daha iyi bir sonuç alabileceğimizi düşünüyorum) demiştim.
Peh peh peh.
Ne yalan söyleyeyim. Benimkisi ağırlıklı temenniydi. Gerçekleşti.
Gelelim maça.
Antalyaspor ligin dişli ve zor takımlarından. Bir ara 13 maçlık yenilmezlik serisi yakalamıştı. Şu anda kupada finalist. Ayrıca eksikleri de var.
Malum, mübarek Ramazan ayının başındayız. Maç başlar başlamaz, memlekette iftar telaşı ve hazırlıkları millet sofraya oturdu. Ezanı bekliyor.
Maç başladı, hooop, İsmail Köybaşı oradan bir füze gönderdi.
Bu füze sanki iftar topu gibi, iftarlar açıldı.
Sonrasında yavaş yavaş mideye bir şeyler inmeye başlamışken, Boldrin nazire yaparcasına, Remy`nin pasında topu Antalya kalesinin sol üst kısmındaki örümcekleri temizlemeye gönderdi.
Dakika 6. Çaykur Rizespor, Antalyaspor önünde deplasmanda 2 – 0 önde.
Sonrasında detaylandırmaya gerek yok. Sezon başından beri en büyük problemimiz. duran toplar. Veysel'ìn kafası ve ağlarımızla buluşan top. İlk yarı sonucu.1-2
İkinci yarı, İlk yarıdaki oyunun devamı gibi. Topa ve oyuna hakim bir Antalyaspor. Mücadele eden ve akan oyunda rakibe pozisyon vermeyen bir Rizespor.
Bugün herkes birbirine nazire yapıyor. Kaptan Abdullah, M.City`li De Brunye`ye yaptı. Tek pasla inanılmaz bir asist ve Eric Sabo`dan enfes bir gol.
Dakika 65. Deplasmanda Antalyaspor önünde 3-1 öndeyiz.
Bu dakikalardan sonra Antalyaspor yükleniyor, Rizespor cansiperane mücadele ve savunma.
Tabi iki teknik adamdan hamleler. 88.dakikada kornerden gelen top Naldo kafayla gönderiyor.2-3
Uzatmalarda da başka gol olmayınca 3 puanı 3 golle kazanıyoruz.
Saat 16`da oynanan ve 78.dakikaya kadar 2-0 önde götürdüğü maçı, 2-3 kaybeden Gençlerbirliği maçından sonra skora, son düdüğe kadar güvenmemek lazım.
Konsantrasyon ve ciddiyet. Bülent Uygun sonrası takımın en büyük kazancı.
Bu esnada sakatların yavaş yavaş takıma katılımı, rekabet ve bireysel performansların artması.
Kazanırken eksiklikleri daha iyi gözlemlemek.
Sonraki maçlar için gerekli tedbirleri almak.
Gelecek yılın kadro planlaması ve hedefleri.
Unutmadan, yaz aylarında tatillerde çokça dinlediğimiz bir şarkı sözünü değiştirerek uyarlayalım.
Antalya akşamları bir başka oluyor.
Hele birde aylardan Nisan ise bambaşka.
Trübinde seyirci yok, sahada korakor mücadele.
Elde mi ki üç atıp üç puan alınca.