Üç ülke ve üç lider: Üçü de kaybedecek

İbrahim KARAGÜL

Üç ülke ve üç lider şu an Ortadoğu'ya yönelik bütün senaryoların merkezinde yer alıyor. Üç lider de büyük risk alıyor, meydan okuyor. Savaşlar, siyasi çatışmalar, iç bunalımlar, uluslararası restleşmeler bu üç lider etrafında şekilleniyor.

Bunlar; Suriye'de Beşşar Esad, Irak'ta Nuri El Maliki, İsrail'de Benjamin Netanyahu.

Görünüşe bakılırsa, üçü de fazlasıyla risk aldı ve oyunu kaybedecek.

Tayyip Erdoğan-Vladimir Putin görüşmesinde, Suriye konusunda "yeni sözler" söylendiği, iki ülkenin bu "yeni sözler" etrafında çalışacağı belirtildi.

Geçiş süreci, "Esad'lı mı Esad'sız mı olacak" sorusunun cevabı bu "yeni sözler"de saklı. Ne olduğunu, kimin kimi ikna edeceğini, Rusya'nın Suriye konusunda geri adım atıp atmayacağını yakında göreceğiz.

Ancak Suriye içindeki gelişmeler, bölge ülkeleri arasındaki görüşmeler, İran'ın son zamanlarda hissettirdiği gönülsüzlük ve son olarak Erdoğan-Putin görüşmesi, Suriye konusunda "yeni şeyler"in olabileceğine dair kanaatleri güçlendirdi.

Beşşar Esad kaybetti. Bugün Yeni Şafak'ta okuyacağınız haber, Suriye liderinin ülkeyi elinde tutma yerine hayatta kalma mücadelesi verdiğine işaret ediyor. Kendisini ölüm korkusunun sardığını, gitse de kalsa da öldürüleceğini düşündüğü belirtiliyor.

Öyleyse, büyük yıkımın ve acının yaşandığı Suriye'den önümüzdeki günlerde önemli haberler gelecek diye bekleyebiliriz.

Nuri El Maliki, İran ve ABD'nin desteğiyle iktidara geldi. Önceleri Türkiye'nin de desteğini almıştı. Ancak kimlik üzerinden iktidar, mezhep üzerinden devlet inşa etmeye kalkıştı.

Irak'ın Sünnilerini iktidardan uzak tutmayı öncelikli hedef haline getirdi. Sünni liderlerin evlerini bastı, kaçıp kurtulan Tarık Haşimi için idam kararı çıkarttı. Birleşik Irak'ı değil, bölünmüş Irak'ı, Şii ağırlıklı Bağdat yönetimini tercih etti.

Sünnilerden sonra Kuzey Irak'taki Kürtlerle gerilimi tırmandırdı. Son haftalarda tırmanan Kerkük merkezli gerilim, her ne kadar petrol kavgası olarak nitelense de sonuçta, Irak'ı işgal döneminden daha ciddi şekilde bölünmenin, iç savaşın eşiğine getirdi.

Şam yönetimine açık destek verdi, silah aktardı. Irak'ı; "İran'ın stratejik kalkanı" olarak konumlandırdı. Tahran'ın bölgesel stratejileri için elverişli ülke haline getirdi, adeta garnizon ülkeye çevirdi.

Hem iç savaşa hem de bölgesel savaşa yol açabilecek son derece basiretsiz uygulamalara imza attı, atmaya da devam ediyor.

Bu yönüyle, Maliki'nin hataları Beşşar Esad'dan az değil. İki liderin uygulamaları da müthiş bir ideolojik körlüğü yansıtıyor. Belki Esad kadar çabuk değil ama Maliki de bu tehlikeli oyunun kurbanı olacak gibi.

Aslında hem Esad'a hem de Maliki'ye düşman, ancak bir o kadar da onlarla benzeşen bir başka lider daha var. İsrail başbakanı Benjamin Netanyahu…

Ne tuhaftır ki, aradaki düşmanlığa rağmen, aldığı riskler, kontrolsüz öfke ve siyasi körlük aynı. Netanyahu'nun bölgeye bakışı ile Maliki ve Esad'ın bakışı arasında müthiş benzerlikler var.

Filistin Yönetimi'nin BM'de "gözlemci üye" statüsü kazanması, Gazze'deki başarısızlıktan sonra Netanyahu için ağır bir kayıp. O oylamada ABD ve İsrail'in ne kadar yalnız kaldığını, İsrail'in Hamas kadar bile taraftar bulamadığını gördük. Bu, bölge için yeni ve şok edici bir gerçekti.

BM'de alınan sonuca tepki olarak üç bin konutluk yerleşim projesi açıklaması ise dünyayı ayağa kaldırdı. Bir çok ülke, İsrail büyükelçilerini çağırıp tepki gösterdi. Netanyahu, İsrail'i yalnızlaştırmaya devam ediyor.

Seçimi kazanır mı kazanamaz mı bilemem, ama şu ana kadar alınan sonuçlar, İsrail'e çok ağır faturalar ödetecek. Netanyahu aslında kaybetti, ama ondan önce Netanyahu liderliğinde İsrail kaybetti.

Beşşar Esad, Nuri El Maliki ve Benjamin Netanyahu bugün Ortadoğu'yu parmaklarında oynattıklarını sanıyor. Ama aslında yol açtıkları krizler kendilerini yok edecek.

Birbirinden oldukça farklı görünen üç liderin de aynı yöntemleri tercih etmesi, benzer yollarda yürümesi ve kendi sonlarını hazırlaması ne kadar da ibret verici.

İlk yorum yazan siz olun
OKUYUCULARIMIZIN DİKKATİNE !... Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.