Bir tarafta dış sahada ayrı bir kimliğe bürünen Tütüneker’in Rizespor’u, diğer yanda ligin dibine demir atsada son beş maçtan dört galibiyet çıkaran Hurma’nın Kayserispor’u… Geçen sezon ligi 5’inci bitiren Kayserispor, bu sezon son beş haftaya girilirken ufak bir mucize gerçekleşmediği takdirde küme düşecek. Oysa ki ligin ilk devresinde Rize’de oynanan ve Kayserispor’un 0-2 kazandığı maç sonu kulüp Başkanı Metin Kalkavan , “ Kayserispor ligin en kaliteli kadrosuna sahip. Bak gördünüz çıkan oyuncusu Bobo, giren oyuncu Nobre. Bizde ise Ozan çıktı, yerine Depetris girdi” demiş ve Kayserispor’u yere göğe sığdıramamıştı. Futbol işte böyle.. Kalite elbette önemli, ondan daha önemli olan gerçekler ise, o sezon takım olabilmek. Birlik, beraberlik, taraftar desteği, şans faktörü ve son olarak ’ta hakem takdiri… Bunları yazmamdaki sebebin tek bir doğru şıkkı var. O da ders çıkarmak.. O dersi aldınız mı hem siz, hem taraftarınız rahat eder. Şimdi inelim sahaya, yorumlayalım hem saha içini hemde bir haftada bizim adımıza nelerin değiştiğini.. SON Karabük yenilgisi bize sadece üç puan kaybettirmedi. Bir takım taraftarla, hocanın elektrik akımına kapılması sonrası hafta boyunca takımı ve Uğur hoca’yı şarja getirmiş. Anlaşılan o ki Tütüneker eline “Oklavayı” aldı. İlk iş olarak haftalardır bireysel hata ve fizik kapasite olarak düşüşte olan Koray’a “Kement” i atarak yanına çekti. O bölgeye aç kurt gibi forma bekleyen orijinal yerli Orhan’ı sürdü. İleride ise defanssa yardımı sevmeyen Ümit’in yerine gol kaçırsa da ileri geri gidip, gelen ve pres yapmayı seven Deniz’i monte ederek başladı. Varını yoğunu ortaya koyması beklenilen ev sahibi Kayserispor, ilk devre Uğur hoca’nın saha içinde taktik dizilişine ve oyun planına “Kelepçe” oldu kaldı. Bizim takım telaş yapmadan, maç disiplininden kopmadan, hatlar arasını iyi kapatarak ilk 45’i istediği gibi kapattı. Tütüneker’in ilk devre “durdurma” taktiği oturmuş, ikinci 45’de “vurma” taktiğine sıra gelmişti. Soyunma odasında hafta içi oklavayı elinden düşürmeyen Uğur hoca, Kayseri’de mantının hamurunu bir güzel açtı. İlk kıyma olarak Lualua’yı yerleştirdi, sürdü sahaya. İkinci yarının hemen başında soldan Ali Adnan indi, "alda at dediği" pozisyonda Deniz zoru başardı. Anlaşılan o ki Tütüneker’in hazırlayıp, sunduğu mantı tam kıvamına gelmemiş. Tencere kaynamaya başladı, kıymalar pişecek kıvam geldi ve içlerinden en kalitelisi olan Lualua öyle bir vurdu ki “ Top çatalda”.. Atılan bu mükemmel golden sonra bir hafta önce taraftarla küs olan Uğur Tütüneker ve öğrencileri hep bir ağızdan “Barıştık mı ?” dediler. Taraftarın bir kısmı ; “Yok hoca, daha dur bakalım. Bu mantının üstüne yoğurt dökeceksiniz, öyle hemen tabaktaki mantıya girişmek helede yoğurtsuz, sossuz olmaz “diyor.. Tütüneker , içinden geçiriyor... “ Size de bir şey beğendiremiyorum. Alın size yoğurt. Hemde “Ümit “ marka. Ama bir dakika serviste ki kaliteye dikkat. Böyle bir servis, pardon pas, Çırağan sarayında bile bulamasınız” diyerek Kayseri’de kendi elleriyle açtığı ve servise sunduğu mantıyı tüm Rizelilere ikram ederken, geriye öyle bir damak tadı bıraktı ki… Mantının damak tadını alan Rizeli, haftaya Konya maçında “Etli ekmek” lezzetini tatmak için sabırsızlanıyor. Bende buradan ufak bir uyarıda bulunayım ve kapatayım. Aman dikkat Rizeli. Gol gelmedi diye, yok geriye düştük diye geçen hafta Karabük maçında yaptığın sözleri ve hareketleri yapma. Bak Konya’nın hanımları Beşiktaş maçının son dakikasına kadar takıma destek verdi, son saniyede bir puanı kaptılar. Son beş hafta takımına tam destek ver, yiyelim bu hafta etli ekmeği, peşine içelim demli çayları. Haydi, göreyim sizi…