Fenerbahçe’nin artık işi çok zor. İşin açıkcası sahaya baktığınızda oyuncular da bu şampiyonluk yarışında ileriye gitmeye niyetli gözükmüyor
Antalyaspor maçında alınan galibiyetin bir anlam kazanması için Fenerbahçe’nin Gençlerbirliği deplasmanından da üç puan çıkarması gerekiyordu.
Gençlerbirliği son haftalarda kazanamamasına rağmen pozitif futbol oynuyordu. Teknik Direktör Doll’un hafta içinde yaptığı açıklamalar da oyuna yansıdı. Doll hücum silahlarından birkaç tanesini oynatmadı, beraberliğe razı bir takımla çıktı.
Buna karşılık Fenerbahçe aylardır bir tartışma vardı; Semih mi, Güiza mı diye? Alex, Semih, Güiza üçlüsü bir arada oynar mı diye? Daum bu kez üçünü de oynatmadı. Santrforda görev verdiği Gökhan Ünal aslında kötü değildi. Ancak Fenerbahçe’nin maçın başında Deivid ve sonlara doğru Gökhan Ünal ve Lugano’nun dışında net pozisyonu yok. Gençlerbirliği’nin direnci her dakika artarken oyunun sonlarına doğru Doll kazanmak adına santrforu Kahe’yi de soktu.
Şahsen ben Fenerbahçe’nin şansının az olduğunu düşünüyorum. Işık gözükmüyordu, öyle de oldu zaten. Takımda mücadele var ama üretkenlik sıfır. Pozitif futbolu uzun zamandır sahaya yansıtamıyorlar. Mücadele ile ancak bir puan alırsın. Yanına iyi futbolu koyamazsanız hele hele deplasmanda hiç maç kazanamazsınız.
Teknik Direktör Daum’un oyuncu tercihleri de garipti. Mehmet Topuz’u, Gökhan Ünal’ın arkasında Alex gibi başlattı, daha sonra sağ kanada aldı. Oyun şablonunda değişiklik yapmadan sadece oyuncuların yerleriyle oynarsanız bir yere varamazsınız. İşler kötü gittiğinde yeni çareler yaratmalısınız. Takıma böyle üretkenlik sağlayabilirsiniz. Ancak Daum halen formatta ısrar ediyor. Fenerbahçe’nin artık şu 4-4-1-1 kostümünü üzerinden çıkarması gerek. Böyle maç kazanılmıyor. Ancak rakip dokuz kişi kalacak, Fenerbahçe öyle üstünlük sağlayacak.
Fenerbahçe’nin artık işi çok zor. Sadece kalan haftalarda kazanmak da yetmeyecek, rakiplerinin de takılmasını bekleyecek. İşin açıkcası sahaya baktığınızda oyuncular da bu şampiyonluk yarışında ileriye gitmeye niyetli gözükmüyor. Seyirci son dakikalarda “Fener gol, gol, gol. Şampiyonluk gidiyor” diye bağırıyor, motive etmeye çalışıyor, ancak sahada buna yanıt verecek, coşacak futbolcular ne yazık ki ortada yok.